Serhat Kürdleri

Serhat Kürdleri

Toprağa bağlı milliyetçilik derken, bu konuyu ilk defa kavramlaştıran ve serhatlı bir Kürd olan İbrahim Gürbüz’ün yazılarına dikkat çekmek istiyorum. İbrahim Gürbüz’ün, Kürdler Neden Milliyetçi olmalıdır?

A+A-

İsmail Beşikçi - Nerinaazad

"Serhat Kürdleri" denince ilk akla gelen Hayderan Aşireti ve Kör Hüseyin Paşa ailesidir. Bu konuda Feridun Süphandağ (1958, Patnos/Ağrı) bir kitap yayımlamıştır. Kitabın tam adı:

Feridun Süphandağ, Serhat Kürtleri ve Kör Hüseyin Paşa Ailesi, Alter Yayıncılık, 2025, 387 s.

Bu isimden sonra kitabın ön kapağında, şöyle bir ibare de dikkat çekiyor

“Üç imparatorluğun son yüzyılında, Seferberlik’te, Sürgünde, Ağrı İsyanı’nda, Zilan Katliamı’nda...”

Kitabın arka kısmında Kör Hüseyin Paşa Ailesi’nin şeceresine dair 7 çizelge yer almaktadır.

Feridun Süphandağ’ın Serhat Kürdleri adlı kitabı anılırken, Kemal Süphandağ’ın konuyla ilgili 3 kitabı da hatırlamak gerekir:

·       Kemal Süphandağ, Büyük Osmanlı Entrikası: Hamidiye Alayları, Komal Yayınları, 2006, İstanbul

·       Kemal Süphandağ, Hamidiye Alayları, Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı, Peri Yayınları, 2012, İstanbul

·       Kemal Süphandağ, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Heyderan Aşireti ve Ağrı Direnişi, Pel Yayınları, 2021, İstanbul

Bu çerçevede belirtilmesi gereken diğer incelemeler şunlar:

·       Mehmet Emin Sever, Kürt Tarihinde Bir Kesit: Azadi Örgütü ve Cibranlı Xalit Bey, Avesta Yayınları, 2023, İstanbul

·       Sedat Ulugana, İhsan Nuri Paşa’nın Anıları: Ağrı İsyanı Raporları, Dipnot Yayınları, 2024, Ankara

·       Vahdettin Engin, Hamidiye Alayları ve Hüseyin Paşa, Sabahattin Yıldız Eğitim Vakfı, 2018, İstanbul

·       M. Kalman, Ağrı Dağı Direnişi 1926-1930, Peri Yayınları, 1997, İstanbul

·       Sedat Ulugana & Kumru Toktamış, Ağrı İsyanı’nda İstanbullu Bir Kadın: Yaşar Hanım’ın Anıları, Dipnot Yayınları, 2023, Ankara

II-

Nihat Gültekin şimdiye kadar Ağrı direnişi ile ilgili olarak dört kitap yayımladı.
(İlk 3 kitap hakkında bkz. Ağrı Direnişi Hakkında, nerinaazad, 2.3.2025)

1.     Tahir Nas, Şahidekî Komkujîya Geliyê Zîlan, Weşanxaneya Lîs, 2020, Diyarbakır, 186 s.

2.     Êsmane Sor, Şahidên Komkujîya Geliyê Zîlan 1930, Doz Yayınları, 2022, İstanbul, 236 s.

3.     Dîwarê Me Jî Hilweşandin, Şahidên Komkujîya Geliyê Zîlan 1930, Doz Yayınları, 2023, İstanbul, 376 s.

4.     Gotin Sar Bû, Şahidên Komkujîya Geliyê Zîlan 1930, Doz Yayınları, 2025, İstanbul, 412 s.

o   Bu kitapta İbrahim Gürbüz’ün yazdığı bir önsöz bulunmaktadır (s. 9-12).

o   Bu 4 kitabın tamamı Kürtçedir. Yazar, dizinin 5 kitaptan oluşacağını belirtmiştir.

Ağrı Direnişi ile ilgili diğer eserler:

·       Sedat Ulugana, Ağrı Kürt Direnişi ve Zîlan Katliamı, 2. Baskı, Pêrî Yayınları, 2012, İstanbul, 272 s.

·       Sedat Ulugana, Kürdün Üç Hali: Direniş, Katliam, Sürgün, Dara Yayınları, 2019, Diyarbakır, 244 s.

·       M. Nuri Güneş, Kürdün Zemyan Yarası, Grafist Yayınları, 2018, İstanbul, 520 s.

·       M. Sadık Varlı, Gelîye Zîlan: Tebanî, Sîtav Yayınları, 2021, Van, 461 s. (Kürtçe)

·       M. Sadık Varlı, Ji Legenhen: Gelîye Zîlan, Reşoyê Silo û Zeynê, Sîtav Yayınları, 2025, Van, 244 s. (Kürtçe)

·       İkram İşler, Zilan Dosyası I, Sîtav Yayınları, 2015, Van, 653 s.

·       İkram İşler, Zilan Dosyası II, Sîtav Yayınları, 2015, Van, 786 s.

III-

19. 19. yüzyılda, Hayderan Aşireti’nin yaşadığı alanlar üzerinde, daha doğrusu Kürdistan üzerinde, bölgedeki üç imparatorluk da, Osmanlı, Devleti, İran Kaçar Devleti, Rus Çarlığı, egemenlik mücadelesi yürütüyordu. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1920’lerde, Milletler Cemiyeti döneminde, bu üç imparatorluğun yerine kurulan, Türkiye Cumhuriyeti, İran Şahlığı ve Sovyetler Birliği döneminde bu üç devlet de Kürdlere karşı ortak bir yoketme siyaseti yürütmeye başladılar.

Bu ilişkiler ağında, kendisini hissettiren en önemli konu, Kürdlerde, toprağa dayalı milliyetçi bir hareketin, bir aydınlar kategorisinin ortaya çıkmamış olmasıdır.

Diasporada, örneğin İstanbul’da, Kürdler arasında bazı milliyetçi gelişmeler vardır. Bunlar, İstanbul’da oturmaktadırlar. Kürdler içinde bazı kültürel haklar talep etmektedirler. Bunlar toprak temelli milliyetçi gelişmeler olarak değerlendirilemez. Toprak temelli milliyetçilik, Kürdistan’da toprağa bağlı olarak gelişen bir milliyetçiliktir. Araplar, Farslar, Türkler karşısında Kürlerin çok olumsuz koşullarda olduğunu bilincine varıp eşitlik mücadelesi yürütmenin gereği üzerinde durmaktadırlar. Bunu, devletleşme çabası olarak değerlendirmek gerekir. Böyle bir süreci yaşamak yerine Kürd aşiretleri, İran veya Osmanlı devletiyle birleşip zayıflatmaya, yoketmeye çalışıyorlar. Burada Kürdlerle, Kürdistan’la ilgili çok önemli bir sorunla karşılaşıyoruz. Bu Kürdistan’ın, Kürdlerin bölünmesi sorunudur. Kürdistan, 1639’da Kasr-ı Şirin andlaşmasıyla İran ve Osmanlı arasına ikiye bölünmüştür. Artık, Hayderan Aşireti’nin bir kısmı İran’da, bir kısmı Osmanlı topraklarında yaşamaktadır. Kürdlerle ilgili her soruna iki devlet de karışmaktadır. 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde, Rus-İran savaşları sürecinde,1813 Gülistan, 1828 Türkmençay Andlaşmalarıyla, İran Kürdistanı’nın kuzey-batı yöreleri Çarlık Rusyası’nın denetimi altına girmiştir.

***

Toprağa bağlı milliyetçilik derken, bu konuyu ilk defa kavramlaştıran ve serhatlı bir Kürd olan İbrahim Gürbüz’ün yazılarına dikkat çekmek istiyorum. İbrahim Gürbüz’ün, Kürdler Neden Milliyetçi olmalıdır?

Kitabındaki, yazıları bu bakımdan dikkate değer. Özellikle ‘Kürdistan’da Milliyetçilik: Tarihsel ve Sosyopolitik Bir İnceleme’ yazısı önemlidir. (s. 270-305)

İsmail Beşikci, Celal Temel, İbrahim Gürbüz, Kürdler Neden Milliyetçi Olmalıdır? İBV yayınları, 2004, İstanbul

***

Hayderanlar, 16. Yüzyıla kadar Silvan taraflarında yaşıyorlardı. Bu tarihlerden itibaren Kuzey-Doğu’ya doğru göç etmeye başladılar. Ağrı, Patnos, Maku, Hoy çevrelerin yerleştiler. Göçebe, yarı göçebe bir yaşam sürdürüyorlardı.

Kör Hüseyin Paşa, (1845-1929) Hayderanlar’ın 19. Yüzyıl sonlarındaki, Yirminci yüzyıl başlarındaki lideridir.

***

IV-

Kör Hüseyin Paşa, Mutkili Hacı Musa Bey, Hacı Musa Bey’in kardeşi Nuh ve Nuh’un oğlu Medeni Kayseri’de sürgündedirler. Kör Hüseyin Paşa, Ağrı’ya ulaşıp, harekata katılmak düşüncesindedir. Bir yolunu bulup sürgün yerinden kaçarlar, Suriye’ye geçerler. Kör Hüseyin Paşa, Suriye’de Xoybûn’a katılır. Suriye’den Barzan bölgesine geçerler. Şeyh Ahmed Barzani’ye misafir olurlar. Kör Hüseyin Paşa’nın amacı, Barzan’dan, Hakkari, İran yolu ile Ağrı Dağı’na ulaşmaktır.

Kürdistan’ın Güneyi’nde, Mergesor bölgesinde, Türkiye sınırına on km. mesafede, Piran Dağı’nın eteklerinde konaklamaktadırlar. Kör Hüseyin Paşa namaz kılarken Nuh Bey’in oğlu Medeni tarafından öldürülür. Çıkan çatışmada Kör Hüseyin Paşa’nın oğlu Abdullah ve yeğeni Ahmed ise öldürülür. Medeni ve hizmetkarları Baqo Türkiye’ye kaçarlar. Bu olay 1929’da gerçekleşir. (s. 278 vd.)

Hacı Musa’nın kardeşi Nuh Bey’in, Nuh’un oğlu Medeni’nin hizmetkarları Baqo’nun kör Hüseyin Paşa’yı öldürmesi, Türkiye’ye yaranma düşüncesi ve duygusudur. Zira Türkiye’nin Kör Hüseyin Paşa hakkındaki düşüncesi olumsuzdur.

Hacı Musa Bey Mergesor’da hastalanarak vefat eder. Şeyh Ahmed Barzani, Nuh Bey’in yargılanmasını ister. Nuh Bey yargılanır. Yargılama sonunda, mahkeme Nuh Bey’in idamına karar verir. Eliyê Unis’in oğlu Abdurrahman’ın Nuh Bey hakkındaki düşüncesi de olumsuzdur. (s. 283)

***

Kör Hüseyin Paşa, Ağrı Dağına ulaşamaz ama oğulları Nadir Bey ve Mehmet Bey Ağrı Dağı’na ulaşırlar ve harekata katılırlar. Nadir Bey, çok değerli bir Kürd, çok değerli bir yurtseverdir. Hem dağdaki mücadelesiyle, hem 6 yıl kaldığı altı yıl kaldığı İran Hapishanelerindeki yaşantısıyla çok değerli bir Kürd’dür. Mehmet Bey’de öyledir. Nadir Bey 1984’de vefat eder. Patnos’da toprağa verilir. Kitapda Nadir Bey’in doğum tarihi hakkında bir kayıt yok. 1907 olabilir.

Yukarıda sözü edilen ve Kör Hüseyin Paşa’nın katili olan Medeni, 1962’de, Ankara’da, Kör Hüseyin Paşa’nın ağabeyi Sultan Bey’in torunu genç Mehmet Güven tarafından infaz edilir.

***

Kitapta, dengbêjler tarafından söylenen pek çok klam, şarkı var. Bunların Kürdçe asıllarını verilmesi olumludur. Ama bu şarkıların içeriğinin özet olarak Türkçe verilmesi de iyi olurdu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.