İslâm Âlimleri Vakfı Davet ve İrşat Komisyonu ve Namaz Gönüllüleri Platformu’nun 30 Ağustos 2025 Cumartesi günü 40 kadar dava ve davet insanının katılımı ile gerçekleştirdiği “Davet ve İrşat Çalıştayı”, İslâm Alimleri Vakfı Genel Merkezinde, davet ve irşat ile ilgili yaşanmakta olan bazı temel sorunların tespiti ve çözüm önerileri şeklinde iki başlık halinde icra edildi. 

Davet ve İrşat Çalıştayının toplanış gerekçesi şöyle açıklanmıştı: “İslam’a davet çalışmalarının giderek zayıfladığı, yer yer terk edildiği, dahası davet, irşat, tebliğ, tavsiye ve nasihat gibi görevleri üstlenmesi gereken ilim-fikir erbabının da bu konuda yeterince aktif olamadıkları yönündeki gözlem ve tespitler bizleri bu vakıa üzerinde ciddiyetle düşünüp, acil ve kâmil çareler üretmeye icbar ediyor.

Bu minvalde, İslâm Alimleri Vakfı Davet ve İrşat Komisyonu ve Namaz Gönüllüleri Platformu olarak söz konusu gelişmeler ve şartlar muvacehesinde İslâmî davet faaliyetlerimize yine ve yeniden nasıl bir canlılık, etkinlik ve derinlik kazandırabileceğimizi müzakere ve müşavere etmek üzere 30 Ağustos 2025’te toplanıyoruz.”

İslâm Alimleri Vakfı konferans salonunda belirtilen günde icra edilen Davet ve İrşat Çalıştayında konuyla ilgili tespit edilen bazı temel sorunlar ile pratik çözüm önerilerini içeren Sonuç Bildirisi şöyledir:

Sorunlar:

1. Genç neslin sorularına yeterince uygun ve anlaşılır şekilde cevap verilmiyor; iletişim dili çağın araçlarına göre uyumlu değil.

2. Uzun vadeli bir çalışma stratejisinin eksikliği; kısa süreli çözümleri ön plana çıkarıyor.

3. İmam ve din dersi öğretmenlerinin uygulamalı eğitim eksikliği; staj ve sahada deneyim eksikliği var.

4. Cemaat korkusu ve FETÖ meselesinden sonra oluşan güvensizlik, davet faaliyetlerini engelliyor.

5. Ekranlardaki meşhur hocaların birbirine sataşması, birlik ve dayanışmayı zayıflatıyor.

6. Dijital davetin sınırları yeterince zorlanmıyor veya doğru kullanılmıyor.

7. Cami merkezli hayat ve cami işletmeciliği tam anlamıyla toplumsal ve kültürel bir fonksiyon olarak değerlendirilemiyor.

8. Davet edilen kişiyi yeterince tanımadan yapılan davetler; zorlama algısı oluşturabiliyor.

9. İmkânın sonuç, imanın sebep olduğunu unuttuk.

Pratik Çözüm Önerileri:

1. Hangi gruptan ne beklendiği net olarak belirlenmeli; STK ve gönüllü kuruluş toplantılarında davet konusu gündeme getirilmelidir.

2. Sorunların sebepleri üzerinde durulmalı ve çözüm odaklı stratejiler geliştirilmelidir.

3. Genç nesle özen gösterilmeli, sabırla yaklaşılmalı ve soruları anlaşılır bir dille cevaplanmalı; sosyal medya gibi çağın araçları kullanılmalıdır.

4. Uzun vadeli çalışma stratejileri oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.

5. Cenaze imamları ve tebliğciler gibi tecrübeli hocalara ihtiyaç var; saha çalışmaları desteklenmeli.

6. Namaz ve dua videoları gibi dijital içerikler hazırlanmalı; dijital davetin sınırları etik ve pedagojik biçimde zorlanmalıdır.

7. Dil net ve anlaşılır olmalı; iletişim hedef kitleye uygun şekilde tasarlanmalıdır.

8. Cami merkezli faaliyetler artırılmalı; cami sosyal ve kültürel fonksiyonları etkin kullanılmalı, gençler için kültürel etkinlikler planlanmalıdır.

9. İmam ve din dersi öğretmenlerine seminerler düzenlenmeli; İslam Alimleri Vakfı, İlahiyat fakülteleri ve Millî Eğitim Bakanlığının iş birliği sağlanmalıdır.

10. Davetçi ID’si oluşturularak çalışmalar kurumsallaştırılabilir; Sahabe Akademisi’nin çalışmasının uzantısı olarak değerlendirilebilir. 

Böylece akredite davetçilerimiz olacaktır. Global düzlemde de yaygınlaştırılacaktır.

11. İlahiyat programlarına Diyanet stajı da eklenmeli; uygulamalı deneyim ve saha çalışması sağlanmalı. Vaaz etmeden, hutbe okumadan mezun olunuyor.

12. Üniversitelerdeki öğrenci kulüp başkanları bir araya getirilebilir ve iş birliği artırılabilir.

13. Sinema, dizi ve senaryo projelerine destek verilmeli; kültürel araçlar davet çalışmalarına entegre edilmelidir. Bu çerçevede sinema ödülü ihdas edilebilir. Sinema öğrencilerine burs verilebilir.

14. Genel ve özet bir cümle olarak söylenirse; davet ve irşat çalışmaları sürekli ve kesintisiz olarak bir ömür boyu sürdürülmelidir.

Hâsıla: Çalıştayda, ilahi çözüm olarak iki ayete özellikle vurgu yapıldı:

“İnsanları Allah’a çağıran, salih ameller işleyen ve ‘ben Müslümanlardanım’ diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?” (Fussilet, 41/33) “Rabbinin yoluna, hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele et...” (Nahl, 16/125)