Tabii ki İsrail.

Sadece Gazze’de işlenen cinayetler değil. O sürüyor. Ne BM dinliyor ne Uluslararası Adalet Divanında yargılanma… Ne dünyanın dört bir tarafında milyonlarca insanın Gazze’deki soykırıma isyanını… Her gün insanlık bir başka vahşete tanıklık ediyor ve bunu durdurabilecek bir hamle ortaya konamıyor.

Lübnan’da Hizbullah’ı vurdu. Lübnan’ın bağımsız bir ülke olabilme haysiyetini çiğnemek İsrail için adeta peynir ekmek kadar kolay bir mesele. İsrail’e komşu olunca, orada harim-i ismet diye bir şeyden bahsedilemiyor.

Suriye’de her gün bir bölgeyi vuruyor. O da çok normal karşılanıyor. Şam yönetimi, Şara iktidarı henüz sanki “iktidar” değil. Bizdeki siyasiler Suriye’deki her İsrail hamlesini Türkiye’ye verilmiş bir mesaj olarak değerlendirdiklerini açıklıyorlar.

İran’ı vurdu İsrail. Amerika ile eşzamanlı olarak. İran’ın tepe generallerini öldürdü, nokta atışı ile Hamas lideri İsmail Haniye’yi öldürdü.

İran’ı vurmak da kesesine kaldı İsrail’in.

Ve şimdi, Katar hedefte… İsrail güçleri gitti, Katar’da, üstelik barış müzakeresi için bulunan Hamas üyelerini (6 kişi olduğu ifade ediliyor) katletti.

Katar sözüm ona Amerika’nın – Trump’ın koruma alanında bir ülkeydi. Trump’a bir “Başkanlık uçağı” hediye edilmişti. Katar dahil Körfez ülkelerinden 2 trilyon dolarlık yatırım sözü alınmıştı. İşte bağımsız ülke olarak Katar’ın korumasına güvenmiş insanlar, fütursuzca katledildi.

Kınamalar var tabii.

Katar’dan, Türkiye’den, Mısır’dan başka Arap ülkelerinden… Cumhurbaşkanı Erdoğan Şeyh Sani ile görüşerek, “Dost ve müttefik Katar’la her türlü dayanışmanın yapılacağını” bildirmiş.

Ama İsrail yaptığından hicap duymuyor, suikastlara açıkça imzasını atıyor.

Belli ki mesaj veriyor: Hamas’ı, İsrail’in düşman olarak gördüğü herhangi bir örgütü ülkenizde barındırmayın, bağımsızlık falan tanımam, gelir vururum, mesajı bu.

Ne dersiniz kimler alıyor bu mesajı?

Hamas, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadele veren “Kuvay-ı milliye”ye benzetildi.

Hamas liderleri zaman zaman Türkiye’ye geliyor, görüşmeler yapılıyor, misafir ediliyorlar.

İsrail herhangi bir zamanda, Hamas liderleri Türkiye’de iken Katar – İran benzeri bir suikasta cür’et eder mi?

Türkiye – İsrail ilişkileri gergin. Türkiye’den ağır suçlamalar yapılıyor, İsrail tarafı da, bizim medyaya yansımasa da, her kademe için ağır ifadeler kullanıyor.

Türkiye’den, devlet adına, Gazze’de olan bitenlere yönelik yüksek tonlu tepkiler, tüm dünyadaki insani başkaldırıya paralel nitelik taşıyor.

Ama İsrail’in bölgedeki ülkelere yönelik suikast girişimleri Türkiye için de başka bir anlam taşıyor.

İlk akla gelen soru şu: İsrail’in Hamas liderlerine yönelik suikastları Türkiye’nin Hamas’a yönelik tavrını etkiler mi?

İkinci soru da şöyle: İsrail Katar benzeri bir operasyonu Türkiye’ye karşı yaparsa ne olur?

Muhalefet liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, “İsrail’i ABD durdurur” gibi bir beklenti ile, ABD Başkanı Trump’la ilişkilerde “İsrail sorunu”nu gündeme getirmeye davet ediyor.

İsrail’in sınır aşan bu tür “cinayetler”inin bölge ülkeleri ve meselâ bu tür eylemlere maruz kalması durumunda Türkiye tarafından ne kadar sineye çekileceği bir soru. Ya da ne bileyim beklenen o ki sineye çekilme ihtimali sıfır.

Türkiye, bölgede “belirleyici güç” olduğunun altını defalarca çiziyor. Bugün sorun “İsrail’i belirlemek” noktasında odaklaşmış bulunuyor. İsrail her gün yeni bir sürpriz yapıyor ve sürprizler ülkelerin harim-i ismetini haleldar etme niteliğinde cereyan ediyor. Yarın ne yapacağı kestirilemeyen bir “Haydut devlet!”le karşı karşıya dünya ve özellikle bölgemiz.

Türkiye daha etkili bir şey yapabilmeli bölge barışını korumak adına…

Ne diyeyim, bunu söyleyebiliyorum yalnızca… Zaafsa zaaf… Herkesin paylaştığı şey o.

MİCAEL RUBİN’İN İDDİASI

Türkiye karşıtı düşünceleriyle tanınan Amerikalı yazar Micael Rubin, (National Sacurity Journal – Ulusal Güvenlik Dergisi) nde sıcağı sıcağına bir değerlendirme yaptı. Yazının başlığı, “İsrail Hamas’ı Katar’da vurdu, sıra Türkiye’ye gelebilir” şeklinde. Rubin, yazının içinde, “İsrail saldırırsa NATO Türkiye’yi savunmaz, Amerika veya İsveç – Finlandiya gibi birileri 5.’inci maddenin devreye sokulmasına şerh koyabilir” gibi bir iddiaya da yer veriyor.

İsrail İran ya da Katar’da Hamas’ı vurunca akıllara Türkiye’nin geliyor olması yadırganacak bir durum değil. İsrail’in ateşle oynadığı kesin ama, nasıl durdurulacağı henüz muamma. Böyle durumlarda “Git, belânı başkasından bul” denir ama belâ bizim coğrafyamızda dolaşıyor. Kime bulaşsa bizi ilgilendiriyor.