1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. DEM nasıl bir solculuk yapacak?
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

DEM nasıl bir solculuk yapacak?

A+A-

Çok mu erken? PKK’nın silah yakma seremonisinden hemen sonra siyasetin alacağı yeni şekli merak etmek için?

Merak etmenin zamanı mı olur?

Olmaz. İstediğin zaman merak edebilirsin.

Şu anda DEM’in adını yanına bir hakaret kelimesi ilave etmeden anmak artık mümkün.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir ittifakın haberini verir gibi, Ak Parti, MHP ve DEM’i aynı cümlenin içinde zikretti bile.

Yakın zamanlara kadar CHP ile PKK’dan, her iki kısaltmadaki ‘P’ harfini ortak kullanarak tek partiymiş gibi bahsetmek müstehaptı.

İktidar siyaseti HDP’yi veya son ismiyle DEM’i şeytanlaştırmaktan başka bir maksatla anmıyordu.

CHP’yi şeytanlaştırmanın aracı da DEM’di.

CHP’yle PKK’yı birbirleriyle yakın gösteren montaj kasetinin son cumhurbaşkanlığı seçiminde çok faydasını gördüler.

Seçimde DEM’le herhangi bir şekilde iş birliğine gitmek, DEM’in oylarına talip olmak ‘elfaz-ı küfür’den sayılıyordu, yani bir çeşit dinden çıkma sebebiydi.

Bu yüzden Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer’i hapse attılar. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki terör davası bile ‘kent uzlaşması’ ile ilgili.

Sonra biz, gözlerimizin önünde, bir ‘şeytan’ın meleğe dönüştürülmesine tanık olduk.

Tabii ki ‘şeytan’ nitelemesi siyasi iktidara aitti.

Yakında ‘melek’ demeye başlarlar mı bilmiyorum, ama ‘melek’ muamelesi yapmaya hazır görünüyorlar.

Yanlış mı yapıyorlar?

Hayır, şu anda yanlış yapmıyorlar.

Ama belli ki eskiden, DEM’i şeytanlaştırırken yanlış yapıyorlarmış.

Pragmatizmin, popülizmin bir lügati var mı?

Öyle bir lügat olsaydı içinde “faydası olan yanlış doğrudur” diye bir cümle de bulunurdu.

DEM’in, memleketin partilerinden biri gibi, kenarına kötü notlar düşülmeden anılmaya başlanması siyasi bakımdan olumlu bir gelişme.

Bu anlattıklarım iktidar tarafının tercih edeceği hal ve harekât ile ilgili az çok fikir veriyor.

Benim daha çok merak ettiğim DEM’in bundan sonra nasıl bir politika takip edeceği.

DEM ve selefleri kuruldukları günlerden bugünlere kadar şiddetli bir baskı altındaydılar.

Bir taraftan PKK’nın baskısı.

Yapmış mıdır PKK bir baskı?

Adamların elinde silah var, yapmasa bile hissedersin baskıyı!

Bir taraftan da devletin baskısı.

Kaç defa kapatıldı partileri? Sayısı unutulacak kadar çok.

Yolu emniyete, hapishaneye düşmeyen DEM’li var mıdır?

Belki tek tük.

Böyle şiddetli bir devlet tazyiki altında normal davranabilir misiniz?

Davranamazsınız.

Kendinizi doğru ifade edebilir misiniz?

Edemezsiniz.

Memleketin işleri, sorunları, sıkıntıları hakkındaki fikirlerinizi insanlara dinletebilir misiniz?

En doğru fikri bile söyleseniz siz terörün uzantısısınız. “Allah Bir” bile deseniz yalan derler.

Şimdi durum değişti.

DEM’in söylediği bir sözü gürültüye boğmadan dinlemek, değerlendirmek, artık kabahat sayılmıyor.

Mesela DEM’in, asgari ücret, emekli maaşları, ekonomik kriz, çevre kirliliği, işçi hakları, yolsuzluk, sahillerin, zeytinliklerin yağmalanması gibi konularda ne düşündüğünü göreniniz, duyanınız var mı?

Muhakkak bir şey söylüyorlar.

Ama DEM’i bu konulardaki fikirleriyle tanıyor ve biliyor musunuz?

Kültür hakkında, sanat eğitimin sorunları hakkında ne diyorlar?

Şimdiye kadar dışlanıyorlardı, yok sayılıyorlardı.

Birkaç ay önce haber kanallarından biri DEM’in grup toplantısını yayımlasaydı döverlerdi.

Şimdi dövmezler.

Türkiye’nin ‘sol’unda derin bir boşluk var.

Bu boşluğun doldurulmasına da ihtiyaç var.

DEM Parti bu boşluğu doldurabilir mi?

Doldursa iyi olur, memlekete lazım.

CHP var, o doldurmuyor mu?

CHP’nin solculuğu başka türlü bir solculuk.

Ayrıca iktidar implant yaptı. DEM’den boşalttığı terör kontenjanını CHP’yle doldurdu. İmplant apse yaptı, bütün vücudun ayarını bozdu. Şimdi devlet implantın yan tesirleriyle meşgul.

Önceki ve Sonraki Yazılar