1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Yaptırımların kaldırılması karalama gerekçesi olabilir mi?
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yaptırımların kaldırılması karalama gerekçesi olabilir mi?

A+A-

Günümüzde ne hikmetse, çoğu hayal dünyasında ve realiteyle hiçbir ilgisi olmayan varsayımlardan yola çıkılarak üretilen komplo teorileri piyasada epey müşteri bulabiliyor. Bunda söz konusu teorileri piyasaya sürenlerin, olayların arka planında duran ve çıplak gözle görülmesi pek mümkün olmayan birtakım sırları keşfettikleri iddialarının etkisi olduğu söylenebilir. 

Ne var ki bu tür teorilerde kullandıkları değer ölçümlerini kendileri veya savundukları taraflar ya da görüşler için kullanmaya hiç yanaşmazlar. 

Örneğin Suriye’de Baas diktatörlüğünün devrilmesinin hemen ardından birtakım komplo teorileri üreterek bunu direnişin bir zaferi olarak değil de bazı dış güçlerin komplosu ve planı olarak lanse etmeye çalıştılar. Kendilerince Baas diktasının bu kadar hızlı bir şekilde düşmesinin başka bir izahı olamazdı. “ABD ve Batının komplosuyla bu kadar hızlı bir şekilde düşen Baas diktasının ABD ve Batının planlarına rağmen nasıl 13 yıl katliam ve yıkımlarla egemenliğini sürdürebildiği” sorusuna ise cevap aramadılar. Eğer bu da bir komploysa o zaman içine Rusya ve İran’ı da dâhil etmek gerekir. 

Oysa işin gerçeğinde Baas diktası ne ABD ve Batının muhalefetine rağmen egemenliğini sürdürebilmiş ne de onların komplosuyla hızlı bir şekilde devrilmiştir. Onun ayakta kalabilmesini sağlayan iki önemli unsur Rusya ve İran’ın desteğiydi. Yani Baas rejimi kendi ayaklarının üstünde değil, Rusya ve İran’ın temin ettiği koltuk değnekleriyle ayakta duruyordu. Ama birinin Ukrayna’da sıkışması, diğerinin de bölgesel gelişmeler yüzünden istenen militan desteğini sağlamakta zorlanması üzerine söz konusu iki koltuk değneği kaymış, Baas diktası da çok hızlı bir şekilde çökmüştür. 

Bu itibarla realiteyi olduğu gibi okumak komplo teorilerinin kurgu filmlerini seyretmekten çok daha gerçekçi bir bakış açısı sağlayacaktır. 

Şimdi de ABD ve Avrupa Birliği’nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırması bu ülkede kurulan yeni yönetimle ilgili eski komplo teorilerini de haklı çıkarma amacına yönelik birtakım karalama kampanyalarının gerekçesi olarak kullanılmaya çalışılıyor. Karalama kampanyası yürütmeye çalışanlar, İran’daki rejimin nükleer teknolojiyle ilgili anlaşmazlıktan kaynaklanan yaptırımların kaldırılması için Obama döneminde imzalanan anlaşmayı kendi açılarından büyük bir zafer ilan ettiğini hatırlamak, bugün de Trump’la uzlaşabilmek için sürekli nefes tükettiğini görmek istemiyorlar. 

Bu konuda en başta şunu belirtelim ki Suriye’ye yönelik yaptırım kararları Baas rejimine karşı alınmıştı. ABD ve Avrupa Birliği her ne kadar samimi ve gerçekçi olmasa da bu rejimin katliamlarına karşı durduğu konusundaki iddialarında inandırıcı olmak için bu kararları almıştı. Bugün bu rejim çökmüş, ülke içindeki çatışmalar son bulmuş ve yaptırımların gerekçesi ortadan kalkmıştır. Yeni yönetime de yaptırım uygulanması için bu yönetimle ilgili bir gerekçenin oluşturulmasına ihtiyaç var. Ama ABD ve Avrupa Birliği yeni bölgesel ve stratejik şartları göz önünde bulundurarak, iş başına gelen yeni yönetimin bizatihi kendisini bu türden yaptırımlara gerekçe olarak kullanmayı kendi çıkar hesaplarına uygun bulmamıştır. Bu onların mevcut yönetimi sahiplenmesi, mevcut yönetimin de onların güdümüne girmesi anlamına gelmez. Her iki taraf da konuyu kendi çıkarları açısından değerlendirmiştir. 

Baas diktasının harabeye çevirdiği Suriye, yeniden yapılanma ve inşa sürecinde aynı zamanda önemli bir yatırım alanı niteliği taşımaktadır. Diğer taraftan, zulüm rejimini devirdikten sonra iş başına gelen kadronun ayaklarını sağlam basmaya çalıştığı, o yüzden birtakım mezhebi ve etnik unsurlar üzerinden yürütülen fitne politikalarının başarılı olmasını engellemeyi başardığı da bir vakıadır. Bu durum karşısında en akıllı politika bu yönetimle ilişkiyi tercih etmek olacaktı. Elbette ki kendini yalnızlaştırmak ve ekonomik dışlamaya maruz kalmak da Suriye’nin işine gelmeyeceği için yaptırımların kaldırılması için elinden geleni yapmak durumundaydı.

Önceki ve Sonraki Yazılar