5 Kasım tarihi siyonist aşırılığın, vahşi ve saldırgan ırkçılığının sembol bir ismi olarak tarihe geçen Meir Kahane’nin öldürülmesinin 35. yıl dönümüydü. Bu adam 5 Kasım 1990 tarihinde ABD’nin New York şehrinde bir suikast sonucu öldürüldü. 

Ama unutmamak gerekir ki bugün Filistin topraklarında o korkunç soykırımı gerçekleştirenler Kahane’yi yetiştiren zihniyetin müşahhas şeklini temsil eden ve Kahane’nin yetiştirdiği, yön verdiği, onun izini takip eden siyonist tiplerdir. O yüzden bugünkü katil siyonistleri tanımak için, Kahane’nin kafa yapısını, yetiştirdiği tiplerin katliamcı ruhlarını tanımakta yarar var. 

Aşırı ırkçı, Arap düşmanı ve aşırı derecede şiddet yanlısı görüşleriyle öne çıkan bu kişinin asıl adı Martin David HaKahane’dir.

Kendiyle aynı kafa yapısına sahip kişileri organize etmek ve Filistinlilere yönelik terör eylemlerine yöneltmek, saldırılarını yönlendirmek amacıyla kısa adı Kach olan bir terör örgütü kurdu. 

Kurduğu örgütün aynı zamanda siyonist işgal rejiminde siyaset sahnesinde resmen faaliyet yürüten bir siyasi partisi de vardı. Ancak örgütün bir mensubunun 25 Şubat 1994’te Hz. İbrahim Camisi’nde büyük bir katliam gerçekleştirmesi üzerine partisi kapatıldı. Her ne kadar uluslararası alanda terör örgütü olarak tanımlansa da, siyonist işgal rejiminde örgütsel faaliyetlerini sürdürmesine ise fırsat veriliyor. 

Evet, belirttiğimiz gibi 25 Şubat 1994 tarihinde Batı Yaka bölgesinin güneyinde yer alan El-Halil şehrinin merkezindeki Hz. İbrahim Camisi’nde Ramazan ayının 15’ine tekabül eden günün sabahında, insanların tam secdeye vardıkları anda arkadan otomatik silahlarla ateş ederek korkunç bir katliam gerçekleştiren Barush Goldstien isimli terörist de Kahane’nin kurduğu Kach örgütüne mensuptu. Bu adam mesleki olarak bir doktordu. Ama gerçekte bir canavardı. Çok sayıda insanı hızlı bir şekilde öldürebilmek için sabah namazı esnasında tam onların secdeye varma anlarını gözetmişti. Üstelik bir tüfeğindeki mermilerin bitmesi durumunda şarjörü değiştirmekle meşgul olmadan, hızlı bir şekilde katliam yapabilmek için yanında iki tane otomatik silah getirmişti. 

Bu canavarın o katliamı Kahane’nin intikamı için gerçekleştirdiği iddia edilmişti. New York’ta gerçekleştirilen bir cinayetin intikamını, suikastı düzenleyenleri hiç tanımayan, görmemiş, duymamış ve olayla ilişkilerinin olması ihtimali bile bulunmayan, huzur içinde namazlarını kılmak için camiye gelmiş insanlardan almıştı yani. Çünkü ona göre Arapların ve hatta Müslümanların tümü peşinen “mahkûm” sayılıyordu ve onları zaten öldürmek; “intikam” gibi bir bahane ortaya çıkmışken de fırsatı kaçırmamak ve en azından bir cami cemaatini tasfiye etmek gerekiyordu! 

Ama Kahane sadece Barush Goldstien’ı yetiştirmedi. Kendisi gibi nice Kahane’ler yetiştirdi. Onlardan biri de şu an, Netanyahu’nun liderliğindeki koalisyon hükümetinin ortaklarından olan “Yahudi Gücü Partisi”nin lideri Itamar Ben-Gvir’dir. 

Bu adam da köken itibariyle Kach örgütüne mensuptur. Bugün düşünce ve zihniyet olarak yine aynı kafada olmakla birlikte politik alanda biraz önünü açmak amacıyla Kach örgütünden ayrıldığını söylüyor. Bu arada her ne kadar ara sıra Kahane’nin, örneğin Filistin’deki tüm Arapların sürgün edilmesi gerektiği gibi bazı aşırı görüşlerini benimsemediği yönünde laflar sarf etse de ona hayran olduğunu ve onu çok sevdiğini söylemekten de çekinmez. Onun öldürülmesinin yıl dönümlerinde düzenlenen anma törenlerine iştirak etmeyi de genellikle ihmal etmemiştir. 

İşgal rejiminin başbakanı niteliğindeki Netanyahu her ne kadar Kach kökenli olmasa da zihniyet olarak onun da farklı olduğunu düşünmüyoruz. Zaten Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım, kundaktaki bebekleri aç bırakarak öldürme politikası ve daha nice vahşi uygulamalar hiç de Kahane’den farklı düşüncede olmadığını ispat etmiştir. 

Siyonizmin gerçek kimliğini ve bugün siyonist işgal devletine hükmedenlerin zihniyetlerini Meir Kahane’nin kafa yapısından okumak gerekir.