Hakimler, savcılar!
CHP kongresi hakkında “mutlak butlan” ve “kayyım” atanması kararından korkuluyordu. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi hukuka uygun ve bu sebeple herkesi rahatlatan, piyasaları coşturan bir karar verdi. Özetle:
- CHP’nin 21 Eylül’de yapacağı olağanüstü kurultayın durdurulması ve kayyım atanması anlamındaki “tedbir” taliplerini reddetti.
-Duruşmayı, 24 Ekim’e, yani CHP kurultayından bir ay sonrasına erteledi. Böylece CHP, hiçbir hukuki engelle karşılaşmadan 21 Eylül’de olağanüstü kurultayını yapacaktır.
CHP’de öyle bir dayanışma duygusu oluştu ki, Kurultayda, Özgür Özel ve arkadaşlarının tekrar seçileceği bellidir. Tabii yeni parti organlarının kapsayıcı olması, Özgür Özel kimleri mitinglerde “Türkiye ittifakı” diye sayıyorsa, listelerde yer almaları gerekir.
YARGININ TAVRI
Mahkeme, ayrıca, delege listelerini ve CHP genel merkezi hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyayı da istedi. Bu dosyada 12 kişinin delegelere menfaat teklif ettiği, sadece 2 delegenin bunu aldığı iddiası var…
Mahkemenin sonuçta, “delege yolsuzluğu” iddiasının 1000 delegeli kurultay sonucunu etkilemediğine, 24 Eylül’deki olağanüstü kurultayla yeni parti yönetiminin seçildiğine, bu yüzden “dava konusunun kalmadığına” karar vereceğini sanıyorum.
On gün önce “CHP, olağanüstü kongre ve kurultayla bu sorunu aşar” diye yazmıştım, öyle görünüyor.
Hukuki süreçte, bu yolu YSK’nın “tam kanunsuzluk” kararı ile Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin “red” kararı açtı.
Bu tablo bize gösteriyor ki, Türkiye’de ağır bir “yargının siyasallaşması” sorunu vardır ama kanun ve içtihattan ayrılmayan, hukukçu olmanın şerefine toz kondurmayan hakim ve savcılarımız da az değildir.
SİYASAL YARGI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da kayyım atayan ve kongreleri durduran Asliye Hukuk hakiminin sınava AK Parti rozetiyle girdiğini, iktidara bağlı makamlarda avukatlık yaptıktan sonra hakim atandığını söyledi.
Somut bir bilgim yok ama genel tabloya uygun.
İktidar 2015’ten itibaren üç defa kanun, bir defa da KHK çıkardı, Yargıtay ve Danıştay kadrolarını azaltıp ardından çoğaltarak, sonra tekrar azaltıp çoğaltarak radikal bir kadro değişikliği gerçekleştirdi. Bu konuda değerli anayasa hukukçusu Prof. Kemal Gözler’in “Türk Anayasa Hukuku” adlı kitabına bakabilirsiniz. (Ekin Yay. 4. Baskı, s.1185-1189)
Yeni hakim ve savcı alımlarında “mülakat”ın nasıl işlediği de biliniyor. Avukatlara hakimlik yolu açıldığında resmen Ak Partili avukatlardan yargıya alınan bazılarının isimlerini, Barış Yarkadaş Meclis’te açıklamıştı. (3 Mayıs 2017)
CB sisteminde HSK’nın bütün üyelerini iktidar partisinin Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı ile Meclis grubu belirliyor!
Hakkında geçerli bir tutuklama sebebi bulunmayan Ayşe Barım hakkında itirazen tahliye kararı veren Asliye Ceza Hakimi’nin “Tüketici Mahkemesi hakimliğine” gönderilmesi, HSK’nın yığınla benzer kararlarından sadece bir örnektir.
HUKUKİ GÜVEN
Türkiye’nin hukuk devleti olduğuna inanmalarını çok istediğimiz ekonomi dünyası buna inanmıyor. CHP hakkında belediyelerden başlayarak yürütülen yargı operasyonlarını, ekonomi dünyasının haber ve yorum kaynakları olan The Economist, WSJ, Bloomberg gibi kanallar hep siyasi operasyon olarak niteledi.
Merkez Bankası’nın dövizi tutmak için 75 milyar dolar harcaması da aynı güvensizliğin parasal ifadesidir.
Ancak bu, iktidarın bütün yargıyı denetlediği, denetleyebildiği, bütün hakim ve savcıların böyle davrandığı anlamına gelmez.
Halen, uzun ve kasisli olsa da Türkiye’de en güvenli yol, hukuk yoludur; ilk derece mahkemelerinden AYM’ye, AİHM’ye kadar.
‘TARİHTEN KORKMAK’
27 Mayıs’ın kara günlerinde “fetvacı profesörler”, DP’lileri toptan cezalandırmak amacıyla “geriye yürüyen kanun” çıkarılması için imza topluyorlardı… Lozan’da İsmet Paşa’nın hukuk müşaviri olan büyük hukukçu hocalarımızda Prof. Tahir Taner, “ben tarihten korkarım!” diyerek imza vermeyi reddetmiş, onuruna toz kondurmamıştı.
Birgün bu günlerin de tarihi yazılacak.
Karar verenler, özellikle de hakimler, savcılar! Hakikaten “tarihten korkmak” lazım.
Hukuk tarihimizin saygın yargıçlarından Abdüllatif Suphi Paşa’nın deyişiyle, “sultandan büyük Sultan var, ondan korkmak” lazım.