1. YAZARLAR

  2. Mehmet Ocaktan

  3. Beğenmediğimiz demokrasi tam da bu işe yarıyor…
Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

Beğenmediğimiz demokrasi tam da bu işe yarıyor…

A+A-

İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım, bütün bir insanlık alemi ve de özellikle Müslüman toplumlar açısından ciddi bir insanlık sınavı niteliği taşıyor.

Bu çerçevede baktığımızda, günümüz Müslüman toplumlarının Gazze konusunda sınıfta kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim mahalledeki merdiven altı İslamcıların oturdukları yerden ‘Gazze mücahitliği’ sloganları üretmede ve de dua konusunda ellerine kimse su dökemez, bu kesin… Ama iş, bedel ödemeye ve ülkelerindeki iktidarların baskılarına rağmen, meydanlara çıkarak iktidarlara bile meydan okumaya gelince, çaktırmadan arazi olmayı tercih ederler.

Aslında haksızlık da etmemek lazım, zira Türkiye dahil bütün Müslüman ülkelerde iktidarlar ‘sivil itaatsizlik’ gösterilerini pek sevmezler, iktidara kafa tutanları tutuklayıp hapse atmaktan da çekinmezler.

Mesela Türkiye’de, Gazze için yakışıklı sloganlar atabilirsiniz, Netanyahu’ya yüksek perdeden en sert ifadeleri de kullanabilirsiniz ama iktidara dönüp, “Gazze’de bebekler katledilirken neden 7 ay boyunca İsrail’le ticaret gemileri göndermeye devam ettiniz ya da İsrail’e vanaları kapatın” derseniz başınız derde gerebilir.

 Dolayısıyla bu tür ‘korku toplumlarında’ insanları biraz daha anlayışla karşılamak gerekiyor.

Ayrıca bizim gibi itaat kültüründen gelen toplumlarda ne yazık ki hak arama ve itiraz etme geleneği çok zayıf. Müslümanlar olarak “Bu Batılılar şöyle şerefsizdir, emperyalisttir” şeklinde slogan atmayı pek severiz ama Gazze için en küçük bir bedel ödemeye de niyetimiz yoktur.

 Evet başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerindeki iktidarların önemli bir bölümü, Netanyahu’nun yanında durarak katliamların ortağı oldular. Ama Batı’da vicdanlarının sesini dinleyen milyonlar öylesine bir sivil itaatsizlik örneği sergilediler ki Batılı iktidarlar da bu sese kulak vermek zorunda kaldılar.

Küresel Gazze ittifakının, Batı başkentlerinde yükselttiği bu vicdanlı ses, şimdi sonuç vermeye başladı. Fransa, İngiltere, Kanada, Portekiz ve hatta Almanya -bile- Filistin’i tanımaya hazırlanıyor. İspanya zaten baştan beri Gazze’deki katliamlara karşı sesini yükseltmeye devam ediyor. Hollanda, halen Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan Netahyahu’yu ve bakanlarını yargılamayı bekliyor, Slovenya silah satışını yasakladı.

 Her vesileyle demokrasiyi küçümseyenlere duyurulur… İşte hukukun ve sivil hakların güçlü olduğu o beğenilmeyen demokrasinin gücü, uzun süredir İsrail’in katliamlarına ortak olmakta ısrar eden Batılı yönetimleri bile hizaya sokabiliyor.

Daha iki gün önce, İsrail’in Atina Büyükelçisi Noam Katz’ın Atina sokaklarındaki grafiti eleştirilerini değerlendiren Atina Belediye Başkanı Haris Doukas, Gazze’de yaşanan sivil ölümlerine dikkat çekerek, “Gıda yardımı kuyruğundaki çocukları öldürenlerden demokrasi dersi almıyoruz” diyerek okkalı bir cevap verdi.

 Ve demokrasinin hakim olduğu toplumlarda vicdanlar ayaklanmaya devam ediyor. 3 Ağustos’ta Avustralya’da Sidney köprüsü üzerinde yüzbinler “Filistin’e özgürlük” diyerek soykırımcı İsrail’e karşı bir duruş sergiledi. Üstelik New South Wales (NSW) Polisi yürüyüşü güvenlik gerekçesiyle yasaklamak istemesine rağmen, Yüksek Mahkeme Yargıcı Belinda Rigg, eyleme izin verdi ve dedi ki: “Gazze’de yaşanan vahşetin, dünya halklarından olağanüstü bir tepkiyi zorunlu kılıyor.”

 İşte her zaman burun kıvırdığımız ve bizim mahalleye uğramasını istemediğimiz demokrasi ve hukuk tam da bu işe yarıyor…

Galiba bizim gibi, her zaman kutsallara sığınarak bahane üretebilen toplumlarda demokrasiye ve hukuka ihtiyaç duyulmadığı için, dünyada Gazze için ayaklanan vicdanlar da bize pek bir şey söylemiyor…

Hukuktan hoşlanmıyoruz, ‘Batı icadı’ diye demokrasi taşlamayı çok seviyoruz ama ne hikmetse Müslümanlar olarak Gazzeli çocukları katilin elinden kurtarabilecek bir adım atmayı da beceremiyoruz.

Maalesef demokrasi ve hukuk fukarası olduğumuz için, şu ana kadar iktidar kontrolündekiler hariç, bu ülkede sivil inisiyatif marifetiyle şöyle milyonların katıldığı bir Gazze mitingi bile yapamadık. Ama sabah-akşam gazozuna Gazze mücahitliği yapmaktan da hiç vazgeçmiyoruz.

Bu vesileyle, İsrail’le ilgili bir ticari veriyi mücahit kardeşlerimizin dikkatine sunmak istiyorum. 2025 yılı verilerine göre İsrail’e en çok ihracat yapan ilk beş ülke şunlar:

1- Çin: 19 milyar dolar

2- ABD: 9,4 milyar dolar

3- Almanya: 5,6 milyar dolar

4- İtalya: 3,6 milyar dolar

5- Türkiye: 2,8 milyar dolar

 

Önceki ve Sonraki Yazılar