1. YAZARLAR

  2. Vahdettin İnce

  3. Aman dikkat! Bir sonraki hedef olabilirsiniz
Vahdettin İnce

Vahdettin İnce

Aman dikkat! Bir sonraki hedef olabilirsiniz

A+A-

İki hafta kadar önce Fransa, bir hafta sonra İngiltere ve ardından Kanada Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladılar. İspanya, Gazze katliam süreci başladığı günlerden itibaren bu niyetini açıkça deklare etmişti. Bu yüzden bundan sonra yapacağım değerlendirmelerin dışında tutuyorum halk ve yönetim olarak İspanya'nın tutumunu. Samimi olabilirler. Buna karşın, Fransa, İngiltere ve Kanada bu açıklamaları yaparken beni derin bir endişe aldı.

Gazze katliamı başladığı günden itibaren katliamcı Siyonistlerin yanında yer alan, silah ve mühimmat desteğini sunan; İsrail'e karşı Filistin'in yanında durmaya gayret eden Lübnan-Hizbullah, Yemen-Ensarullah ve İran gibi örgüt ve devletlere karşı İsrail'in ve ABD'nin gerçekleştirdiği saldırılara her türlü lojistik katkıda bulunan bu devletlere ne oldu da yaptıklarından bu şekilde tövbe ettiler? Tabi, adamlar yaptıklarına pişman olmuşlarsa sen niye endişeleniyorsun diyebilirsiniz. Kısaca, karakterlerini biliyorum da ondan diyeyim.

Arapça bir kelime olarak "tövbe-tevbe", dönmek, işlediği günahtan pişman olup rücu etmek anlamına gelen "tabe" fiilinin mastarıdır. Kavramsal olarak pişmanlık duyarak Allah'ın yoluna dönmek demektir. Bu yüzden semavî-İbrahimî bütün dinlerde bu kurum mevcuttur. Tabi, arada bazı farklar var. Mesela İslam'ın emrettiği tövbede, pişmanlık duyulan eylemi bir daha işlememe iradesi, kararlılığı esastır. Nihai hedef bu olmakla beraber, nefislerine hakim olamayan bazı insanlar tövbelerini bozabilirler kuşkusuz. Bu tövbe bozma işlemi birkaç kez de gerçekleşebilir hatta. Buna rağmen bir daha dönmemeye dair kesin kararlılık kapısı her zaman açık tutulur. Nitekim Mevlana, "Sed bar tovbe şikesti baz a" (Yüz kere de tövbeni bozsan yine gel) diyerek bu kapının her zaman açık olduğuna işaret etmiş.

Hristiyanlıkta tövbe, Pazar günü bir Kilise'de bir kabine girerek kendisini görmeden dinlemekte olan papaza günahları itiraf etmekten ibarettir. Teolojik detaylara girecek değilim. Ancak bu ilişkide işlenen günahları bir daha işlememe azim ve kararlılığı yoktur. Basitçe söylemek gerekirse, yapılan itirafla birlikte bütün günahlar temizlenmiş oluyor, bu anlayışa göre. Artık önümüzdeki hafta boyunca işlenecek yeni günahlara yeterli alan açılmış demektir.

İslam'ın ve Hristiyanlığın tövbe bağlamında oluşturdukları kültürün, müntesiplerine hayatlarının her alanında gözlemlenebilecek karakteristik davranışlar kazandırdığını söyleyebiliriz. Diğer bir ifadeyle tövbe algısı, bu dinlerin müntesiplerine kendine özgü bir karakter kazandırmıştır.

O bakımdan Hristiyanlığın kültürel hinterlandında seküler veya dini anlamda pişmanlık (tövbe), istiabı dolduran günahları itiraf edip temizledikten sonra işlenecek yeni suçlara, taze günahlara alan açmak anlamını ifade eder. Müslümanlıkta ise, son kertede geri dönmesiz-nasuh olmadığı sürece sırf itiraf, tövbenin kabulü anlamına gelmez. Bu yüzden Müslümanlık kültüründe, Hristiyanlıktaki gibi bir kere "silinen" bir günahtan bir daha sorumlu olmamak diye bir anlayış söz konusu değildir. Bu, her iki toplumun tövbe bağlamında edindikleri farklı karakterler mesabesindedir.

Kur'an'da karakter anlamında "şakile" kelimesi geçer, "herkes karakterine (şakilesine) göre hareket eder" diye. Fransa'nın, İngiltere'nin ve Kanada'nın Filistin bağlamındaki bu tövbeleri, onların sözünü ettiğim bu kültürel karakterlerinin bir yansıması olduğunu akıldan çıkarmadan değerlendirmek gerekir.

Bu yüzden ne zaman batılı güçlerin, bir meseleden, işledikleri bir zulümden özür dilediklerini, suçlarından pişmanlık duyduklarını görsem derin bir endişeye kapılırım. "Eyvah, bu adamlar yeni katliamlar gerçekleştirmek için vicdanlarını arındırıyor, insanlığa karşı işleyecekleri yeni günahlara alan açıyorlar" derim.

Sadece modern dönem tarihi değil, bütün bir geçmişleri bu karakterin yansımalarıyla doludur. Laik veya dindar, bu adamlarda tövbe, yeni günahlara alan açma ameliyesidir. Aman dikkat! Bir sonraki hedef biz olabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar