2025 NATO Zirvesi: Silahlanın!
Siyonist işgal rejimiyle İran arasında yaklaşık 12 gün süren, kara ve deniz kuvvetlerinin devreye girmemesi sebebiyle hava savaşı olarak isimlendirebileceğimiz savaşta ateşkes sağlanmasının hemen ardından, bir yandan da siyonist katillerin özelde Gazze’de genelde Filistin’in tamamında ırkçı katliamları ve yıkımları devam ederken gerçekleştirilen NATO Zirvesi sanıyoruz dünya kamuoyunun epey ilgisini çeken toplantı oldu.
2025 NATO Zirvesi, 24–25 Haziran tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentindeki World Forum’da yapıldı. İlk kez Hollanda’da düzenlenen bu zirve, 1 Ekim 2024 tarihinden bu yana görevde olan yeni Genel Sekreter, eski Hollanda başbakanı Mark Rutte’nin ilk liderler toplantısı olarak da öne çıktı.
Zirvede 32 NATO ülkesi devlet başkanı veya başbakan düzeyinde üst kademedeki yöneticiyle temsil edildi. ABD Başkanı Donald Trump, Hollanda Kralı’nın özel davetiyle katılarak bir bakıma zirvede “özel konumda” yer aldı. Ayrıca Japonya ve Yeni Zelanda’dan üst düzey heyetler, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı António Costa ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy zirvenin bazı buluşmalarına iştirak etti.
Zirveden çıkan en önemli karar, 2035’e kadar tüm NATO ülkelerinin GSYH’nın %5’ini savunmaya ve ilişkili harcamalara ayırma kararı oldu. Bunun %3,5’i genel savunma; %1,5’i ise siber güvenlik, altyapı, lojistik ve yenilik odaklı harcamalara tahsis edilecek. Planın uygulanması 2026 ortasında, ilerleme değerlendirmesi ise 2029’da olacak.
NATO’nun böyle bir karar almasında işgal rejimiyle İran arasındaki savaşın önemli tesiri olduğu yönünde yorumlar yapılıyor. Bu tür yorumlar, işgal rejiminin İran’a saldırı düzenlemesinin biraz da NATO Zirvesi’nde savunma harcamalarıyla ilgili söz konusu karar alınması için zemin oluşturma amaçlı olduğu yönündeki iddialara gerekçe oluşturuyor. Bunun arkasında da silah sanayisiyle uğraşan ülke ve firmaların yer aldığı düşünülüyor.
Çağdaş emperyalizmin küresel hegemonyasını oluşturmasında silah ticaretinin önemli rolü olduğu biliniyor. Silah sanayisinden beslenen ülkelerin başında da ABD yer alıyor. Dolayısıyla söz konusu kararın son dönemde ekonomik yönden ciddi sıkıntılar içine giren ABD’nin epey işine yarayacağı tahmin ediliyor. İnsanlığın savaşlardan bir türlü başını kaldıramamasının ana sebebi sömürgeci uygulamalarda silah sanayisinin payının çok büyük olması değil mi? NATO’nun son %5 kararının alınmasında da ABD Başkanı Trump’ın önemli rolü olduğu düşünülüyor.
Bazı ülkeler, %5 harcama hedefini abartılı buldu. Özellikle İspanya bu hedefi sosyal harcamalarla çeliştiği gerekçesiyle reddederek, İspanya hükûmetinin istenen tahsisatı yapmayacağını dile getirdi.
Ayrıca bazı yorumcular, siber ve altyapı harcamalarıyla “kağıt üzerinde” hedefin kolayca yakalanabileceği; bunun askeri kapasitenin genişletilmesi konusunda reel bir karşılık bulmayacağı yönünde yorumlar yaptı.
Zirvede İran–İsrail gerginliği de gündeme geldi. Trump, İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırıların başarılı olduğunu savunurken, Genel Sekreter Rutte de bu konuda ona desteğini ortaya koydu. Böylece bir bakıma gerek işgalci siyonist katillerin saldırganlığı ve gerekse ABD’nin onlara destek vermek amacıyla yaptığı saldırılar NATO adına da sahiplenilmiş oldu.
Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesine dair ortak mesaj verildi.
Zirvede “NATO–Hint-Pasifik Ortaklığı” ele alındı. Japonya ve Yeni Zelanda’dan üst düzey temsilciler toplantılara katıldı. Almanya ve Fransa gibi ülkeler yeni işbirliği formları önerdi.
Rutte’nin, kralın özel davetiyle katılan Trump’ı “baba” diye niteleyerek yağlaması aynı zamanda toplantının magazin boyutu için malzeme çıkmasına vesile oldu.
Zirve için Lahey’de “Turuncu Kalkan” adıyla büyük güvenlik önlemleri alındı. 27.000 polis, 10.000 asker seferber edildi. Deniz ve hava devriyeleriyle ciddi hazırlıklar yapıldı. Kentteki büyük etkinlikler ertelenip güvenlik koridorları oluşturuldu.
NATO’nun 2026 Zirvesi’nin Türkiye’de yapılması kararlaştırıldı.