1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. İsterim, koy cebime
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

İsterim, koy cebime

A+A-

Ülkemizin en önemli meselesi hangisidir?

A: Ekonomi, Enflasyon, hayat pahalılığı, ücretler. B: Kürt sorunu, Terörsüz Türkiye, Öcalan’ın umut hakkı. C: Yolsuzluk, Kleptokrasi. D: Adalet, Hukuk. E: Yeni Anayasa. F: Ehliyetsizlik, liyakatsizlik, Torpil, Adam kayırma.

Altı madde saydık.

Herkes kendi zaviyesine göre bunlardan birini seçebilir.

Tabii ki iktidarın bu meselelere bakışıyla muhalefetin bakışı farklıdır.

Öncelikleri de farklıdır.

İktidarın doğru seçeneği burada yok.

İktidarın doğru seçeneği ‘hiçbiri.’

Ya hiçbiri ya da… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanlığına aday olup seçilmesi.

Diğer bütün seçenekler bu seçeneğe bağlı olarak değer ifade ediyor.

Bu seçenekle bağı kurulamıyorsa sıfırla çarpılıyor.

Mesela enflasyon.

Makul seviyeye indirmezsek oy kaybederiz. Oy kaybedersek seçim de riske girer. Öyleyse enflasyonu indirmeye çalışmamız gerekir.

Bunun için biraz TÜİK çalışıyor, biraz da Mehmet Şimşek.

Terörsüz Türkiye?

Sıkıntılı mesele. Baş ağrıtacak tarafları da var. Allah’tan Devlet Bey öne çıktı da rüzgârın hepsi bize vurmuyor.

Şu ‘nokta’ çok önemli: DEM ile oturup kalkarken yeni anayasayı meclisten geçirmemize yarayacak bir destek temin edebilir miyiz?

‘Nokta’nın içindeki önemli ‘nokta’: Cumhurbaşkanımızın üçüncü kez aday olmasının yolunu açabilir miyiz?

‘Terörsüz Türkiye’ en çok bunun için önemli.

Kampanyaya mesafeli durmamız bu çıtayı yüksekte tutmak için.

Yolsuzluk?

İşte gidiyoruz üstüne. CHP’ye dört koldan daldık.

Bir kedi bile miyavlasa soruşturma açıyoruz.

Şehir lokantasındaki yemeği beğenen Vedat Milor’u incelemeye almak biraz fazla oldu ama oldu bir kere.

Türk yargısını da biraz yorduk …

CHP’yi delik deşik ettik. Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine attık. Bu can bu tende durdukça çıkarmaya niyetimiz yok.

Başka yolsuzluk yok mu memlekette?

Vardır Allahualem, yargımız bağımsız ve tarafsız. Biz bir şey diyemeyiz.

Siz hiç yolsuzluk yapmıyor musunuz?

Bizimki yolsuzluk sayılmaz. Bizimki icraat.

Ama ne icraat!

Ehliyetsizlik, liyakatsizlik?

Yok öyle bir şey. Hepsi iyi çocuklar, bizim çocuklar. ‘Yap’ dediğimizi yapabiliyorlarsa demek ki ehliyetliler. Görevden kaytarmıyorlarsa demek ki liyakatliler.

Memlekette sizin çocuklardan başka ehliyetli liyakatli kimse yok mu?

Vardır herhalde, talihleri yaver giderse onlar da buluyor bir şeyler.

Türkiye’nin sorunlarına bakış açımız aşağı yukarı böyle.

Bunların hemen arkasına ilave edeceğimiz bir önemli mesele de CHP’nin şaibeli kurultay davası.

Yerli ve milli bir muhalefetin bizzat iktidar tarafından inşası için kritik bir adım.

Türkçemizde “İstemem, yan cebime koy” diye bir tabir var.

CHP’nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Mutlak butlan” yani kendisinin kaybettiği kurultay dahil Özgür Özel’in tekrar seçildiği kurultay da dahil hepsinin yok hükmünde sayılması ihtimaline yatırım yapıyor.

“İstemem, yan cebime koy” demiyor.

“İsterim, koy cebime” diyor.

Büyük emeği var Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin zihninin açılmasında, muhafazakâr kitlelerdeki CHP fobisinin biraz olsun yatıştırılmasında.

Halefleri de onun açtığı yoldan uzaklaşmadılar. Civarında dolaştılar.

Bu sayede CHP’nin seçmendeki desteğini Kılıçdaroğlu’nun bıraktığı yerden ileriye taşıyabildiler.

Şimdi Kılıçdaroğlu, kurultay davasından kısmetine düşeni, eğer mutlak butlan kararı çıkarsa CHP genel başkanlığı unvanını cebine atarak CHP’yi tekrar geri, eski yerine mi taşıyacak?

Eski yerine de taşıyabilir daha uzağa da.

İktidar bu ‘mesele’yi birinci sıraya koydu.

İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime girmesini kendi açısından tehlikeli görüyor.

Buna mâni olmak için faul yapmakta sakınca görmüyor.

CHP’yi de kendi haline bırakmak istemiyor.

Hırpalayabildiği kadar hırpalayıp seçime öyle girmek istiyor.

Olur mu öyle?

Ne demiş Bektaşi?

Ben yaptım oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar