1. YAZARLAR

  2. Ahmet Taşgetiren

  3. Yargıda “Kin” motivasyonu
Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yargıda “Kin” motivasyonu

A+A-

Kur’an’ın Maide suresinin 8’inci ayetinin meali şöyledir:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide, 8)

Bu ayet bilinir. Hutbelerde okunmuştur, vaizler kürsüde hatırlatmışlardır. “Adalet” İslâm’ın, Kur’an’ın en hayati hassasiyet alanıdır. İnsan ve toplumlar için de öyledir.

Kur’an ayetleri, bir İslâm toplumu inşası için ana ilkeler ihtiva eder. Ancak ayetleri anlamak, içselleştirmek ve hayat prensibi haline getirmek şartıyla…

Burada, yukarıya aldığım ayet üzerine biraz düşünelim istiyorum.

Ayetin farklı boyutları var kuşkusuz. Bir kere doğrudan “İman edenler” muhatap alınarak iletilen en net mesaj “adaletli olmak, hakkı ayakta tutmak, adaletle tanıklık etmek”tir. Bütün bunlar kişinin Allah ile ilişkisinin kalitesini (takva) ortaya koyar, Ayette bir de “Allah yaptıklarınızdan haberdardır” vurgusu var. Bu da insanın yaptığı işleri kimsenin haberi olmadan yaptığı gibi bir yanılgıya işaret ediyor.

Adaletin öte yakasında zulüm var, malum, Kur’an’ın başka ayetlerinde de insanlar “Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma” diye uyarılır. (İbrahim suresi, 42) “Allah’ın zalimleri sevmediği” bildirilir. (Şura suresi, 40)

Ben, Kur’an ayetlerinin insan davranışlarının arkasındaki psikolojik saike – motivasyona yönelik uyarılarının da anlaşılması gerektiğini düşünürüm. Yukarıya aldığımız ayette de “Allah’ın olan bitenden haberi olmadığı yanılgısı” yanında, adaletsizliğin arkasındaki psikolojik motivasyon ortaya konuyor ve insanlar (üstelik inananlar) ona karşı uyarılıyor. Nedir o duygu?

-Kin.

-Bir topluluğa olan kin.

-Yargıladığınız insana – insanlara – topluluklara yönelik kin.

Kur’an Allah’ın insana mesajını içeriyor. Yaratan insanın yargılama konumunda olduğunda kendisine farklı iç duyguların etki edeceğini, bu duygulardan birisinin de “kin” olabileceğini, oysa, “Kin” ile adaletin yan yana olamayacağını bildiriyor.

-O kin sizi adaletsizliğe sevk etmesin.

Bir de kin veya başka bir şey, içinizdeki duygulardan kimin haberi olacak diye düşünmeyin…

“Kalblerde olanı bilir Allah.” (Fatır, 38)

Orada saklanan “kin”i de bilir, hakkaniyet hassasiyetini de bilir.

“Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.” (Hadid, 5)

İster yargıç konumunda olun, ister yargıçların iradesine etki eden devlet yöneticisi …

Kur’an ayetleri bizi, bir dünyaya sokuyor. Allah’ın yakınlığı dünyasıdır o. Onun farkında olunmasını istiyor.

Yargılama yaparken iç dünyaya hakim olmayı istiyor Yaratan. “Kin”lerden arınarak kürsüye çıkmak, ya da kinlerden arınarak ülke yönetmek…

Bir de “kin”inin farkında olmak ve tam da o duyguyla hareket etmek durumu var.

O yapılar ve kişilikler, Kur’an’ın çizdiği insan kalitesinin dışında duruyor.

……

Kur’an okunur bizim ülkemizde, sevilir, öpüp baş üzerine konur. Bütün bunlar iyidir.

Ama Kur’an inanan bir topluluğun hayat ölçüsüdür de. Diyelim adalet gibi her insan ve toplum için olmazsa olmaz nitelikte bir alanda, üstelik kişinin Yaratan’la ilişkisini birebir ilgilendiren bir alanda Kur’an hassasiyetini yüklenmek -yüklenmemek iki ayrı vakıa oluşturuyor insanlar için.

Bu sütun malum, güncel üzerinde değerlendirmeler yapıyor.

Adalet sorunu güncel mi?

Evet güncel.

Peki “kin” sorunu…

Onun için de herkes kendi yüreğine baksın derim. Benimkisi bir hatırlatma… Kur’an’ı “hayatımızın günceli”ne taşımak sanırım, Kuran’la hukukumuzun olmazsa olmazı.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.