1. YAZARLAR

  2. Elif Çakır

  3. Şimşek İmamoğlu sorularından ne kadar kaçabilir?
Elif Çakır

Elif Çakır

Şimşek İmamoğlu sorularından ne kadar kaçabilir?

A+A-

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili yurt dışında, ülkemizdeki gibi konforlu bir alana sahip değil, havaya bakıp ıslık çalamıyor.

Şimşek İmamoğlu’nun ismini zikretmekten kaçınarak, uyguladığı ekonomi programının rasyonel zeminden sapmadığı konusunda yatırımcıları ikna etmeye çalışsa da öyle görünüyor ki yurt dışında İmamoğlu soruları Bakan Şimşek’in peşini bırakmayacak.

Nitekim Katar’da uluslararası yatırımcıların sorularını yanıtlayan Şimşek’e katıldığı forumun moderatörü çat diye “Yatırımcılar PKK’nın feshinden memnuniyet duyuyor ama Mart ayında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması kurda sert bir düşüşe neden oldu, faizler çok yüksek. Bu ortamda uzun vadeli yatırım yatırımcılar neden hala tereddüt ediyor?” sorusunu yöneltmiş.

Bakan Şimşek İmamoğlu’na yönelik operasyon sorusuna doğrudan yanıt vermemiş, kulağının üstüne yatarak, Türkiye’nin altyapısının ne kadar güçlü, ülkemizdeki iş gücünün ne kadar nitelikli olduğunu, bölgesel entegrasyonumuzun ne kadar sağlam olduğunu, yakında enflasyonun da düşeceğini ve öngörülebilirliğin artacağını anlatmış. (20 Mayıs)

Katarlı yatırımcılara İmamoğlu’nu boş verin ülkemiz yatırımcılar için çok cazip bir ülke siz gelin yatırımınızı yapın mesajı vermiş…!

***

Bakan Şimşek yabancı yatırımcıları bu sözlerle ikna edemeyeceğini bilmiyor mu? Peki yabancı yatırımcılar ülkemizin yatırımlar için ne kadar cazip bir ülke olduğunu bilmiyorlar mı?


Yatırımcılar için bir ülkenin alt yapısının cazip olması yeterli olsaydı ve güvence olarak kişiler önemli olsaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan yabancı yatırımcıları çoktan ikna ederdi, ülkemizde yabancı yatırımcılar yatırım yapmak için sıraya girerlerdi.

Erdoğan bunu denedi, yabancı yatırımcılara tek tek seslendi:

23 Eylül 2027 tarihinde BM Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere gittiği New York’ta küresel şirketler ve fonların yöneticileriyle buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada 2,5 trilyon dolarlık portföyü yöneten 70’e yakın şirketin yöneticisine “Türkiye’ye yatırım yapın” çağrısında bulunarak Cumhurbaşkanı olarak her türlü kolaylığı sağlayacaklarını vaat etti. Demişti ki: "Cumhurbaşkanlığı makamı dâhil tüm kurumlarımız vasıtasıyla ülkemizde yatırım yapmak isteyen uluslararası yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlıyoruz, ülkemizde ekonomik göstergeler olumlu seyrediyor, doğrudan yatırımların ülkemize gelmesi için önemli reformlar yaptık, bunları yapmaya devam edeceğiz. Birkaç ay önce de üretim reform paketini çıkardık. Yatırımcılara çeşitli teşvik ve kolaylıklar sağladık. Ülkemize yatırım yapan hiçbir yatırımcı pişman olmadı.”

Erdoğan 1 Temmuz 2019 tarihinde katıldığı Japonya İş Federasyonu tarafından düzenlenen toplantıda Japon iş adamlarına şöyle seslenmişti:

“Ülkemize yatırım yapıp da memnun kalmayan, sıkıntı ve sorunlarına çözüm bulunmayan hiçbir girişimci yoktur. Bizler uluslararası yatırımları sadece yasal düzenlemelerle desteklemiyoruz, bilfiil kurumsal olarak da destekliyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi başta olmak üzere diğer kurumlarımız vasıtasıyla ülkemizde yatırım yapmak isteyen uluslararası yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlıyoruz.”

14 Şubat 2020 tarihinde Pakistan’da Türkiye Pakistan İŞ Forumunda Pakistanlı yatırımcılara şöyle seslenmişti:

“Biz ‘yabancı yatırım’ yerine ‘uluslararası yatırım’ demeyi tercih ediyoruz. Çünkü bizim anlayışımıza göre sermayenin milliyeti yoktur, dolayısıyla sermaye milliyetçiliği yapmak da doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye'de yatırım yapan uluslararası şirketlerle kendi şirketlerimiz arasında bir fark görmüyoruz. Uluslararası yatırımları sadece yasal düzenlemelerle değil kurumsal olarak da destekliyoruz. Ülkemizin yatırım potansiyeline inanan herkese kapılarımızı açtık, şimdiye kadar ülkemize yatırım yapan hiç kimse pişman olmamıştır.”

9 Ekim 2021 tarihinde Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi Temel Atma ve Adana'da Yapımı Tamamlanan Projelerin Toplu Açılış Töreni'nden şöyle seslendi:

"Türkiye'ye güvenip yatırım yapan kimse pişman olmaz. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkan ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Yeşil Kalkınma Devrimi ile sanayiden ihracata her alanda ülkemizi yeni bir seviyeye çıkartıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yabancı yatırımcılara güven olarak kendisini ortaya koyduğu, her türlü kolaylığı sağlayacaklarını vaat ettiği onlarca açıklaması var.

Ama Erdoğan yabancı yatırımcıları ikna edemedi. Edemezdi de…

***

Nitekim içeride ve dışarıda itibarlı olmasına, ekonomi çevrelerinin güven duymasına rağmen Mehmet Şimşek de ikna edemiyor. Türkiye yatırım için cazip bir ülke olursa olsun hukuk olmayan bir ülkeye yatırımcı gelmez. Mehmet Şimşek yabancı yatırımcıların önüne isterse noter tasdikli belge götürsün ekonomi programının hedefinden sapmadığı ile ilgili.

Mesele ekonomi programının hedefinden sapıp sapmadığı değil. Yabancı yatırımcıların duymak istediği de ekonomi programının hedefinde olup olmadığı meselesi değil…

Şimşek anlatabiliyorsa, izah edebiliyorsa İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun neden tutuklandığını anlatması, izah etmesi gerekiyor. Çünkü bir ülkeye yatırım yapmak isteyen yatırımcı o ülkedeki hukuk güvenliğine, yargının bağımsız olup olmadığına bakar. Kriter budur. Dolayısıyla Şimşek’in Anayasa Mahkemesi’nin AİHM kararlarının ülkemizde neden uygulanmadığını anlatması gerekiyor.

Yabancı yatırımcının sorusu şu aslında Şimşek’e “İBB Başkanına bunu yapan bize ne yapmaz ki?”
Türkiye kaynaklarıyla cazip bir ülke ama kuralların da olmadığı, yargıya güvenin olmadığı, politik risklerin, keyfi yönetimin olduğu bir ülke.

Dolayısıyla Bakan Şimşek ülkemiz sınırları içerisinde “İmamoğlu sorularını” almayabilir, gazetecilerin sormasını engelleyebilir, ki zaten bu soruları sorabilecek gazeteciler akredite de değil. Ama yurt dışında İmamoğlu sorusundan kurtulamayacak.

Çünkü İmamoğlu’nun tutuklanması sadece İmamoğlu’nun tutuklanması meselesi değil. Ülkemizdeki yargının durumunu ortaya koyan, hukuk güvenliğini gösteren bir mesele.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar