1. YAZARLAR

  2. Mustafa Karaalioğlu

  3. Öyle bir maliyet ki hesaplanamaz...
Mustafa Karaalioğlu

Mustafa Karaalioğlu

Öyle bir maliyet ki hesaplanamaz...

A+A-

Akıl, mantık, analiz olmadan; hamaset sosuyla estirilen rüzgarlardan, bütün parlak fikirlerden korkmak lazım. İstisnasız hepsi çuvallar ve sonuçta ortaya iddia ettiklerinin zıddı bir manzara çıkar. Yakın geçmişimiz ekonomiden hariciyeye, eğitimden sanayiye bunun örnekleriyle dolup taşıyor.

Mesela, Kur Korumalı Mevduat… KKM, kontrolden çıkmış bir ekonomi yönetiminin akıl dışı bir fikriydi. Sonu baştan belli bir fiyaskoydu. Üstelik Türkiye bunun benzerini daha önce Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) felaketiyle yaşamıştı. Hiç böyle bir tecrübe yokmuş gibi ikazlara kulak asılmadan KKM ilan edildi. Biterken de ülkeye en az 60 milyar dolara mal oldu. Ülkeye derken herkese değil… Fatura, parası olmayanların, faizle, rantla işi olmayanların sırtına bindi. Zaten “orta/alt sınıf”, “dar gelirli”, “ücretli” ya da “fakir”diler ve şimdi biraz daha fakirleştiler. Parası olanlar, “üst gelir grupları”, ”zenginler, “rantiye” ve “büyük şirketler” ise KKM’ye koydukları para miktarınca, onların cebinden çıkan 60 milyar doları paylaştılar.

Bunun adı da “yerli ve milli para politikası, ekonomik bağımsız hareketi, TL’nin şahlanışı, Türkiye modeli” oldu.

İçlerinde galiba “Türkiye modeli” lafı da biraz doğru çünkü KMM gitti ama hâlâ yüksek faizle Carry Trade devam ediyor. Model tıkır tıkır işliyor ve servet transferi aksamadan devam ediyor. Evvelden “yerli ve milli” servet aktarımı vardı, şimdi daha ziyade “dış güçler’e aktarılıyor. Zira daha fazla dövize ihtiyaç var ve Merkez’in rezervleri ne pahasına dolarsa dolmalı. Nasılsa, her türlü kötü yönetimin maliyetini sırtlayan fedakar bir millet var.

Carry Trade; yani, yüksek faize koşup gelen sıcak ve iştahlı para…

Dünyanın her yerine haber saldık. Parasını Türk lirasına çevirip faize yatıran herkese hiçbir yerde bulamayacakları yüksek faiz vadettik. Döviz kurunu da baskılayacağımızı; yani faizden kazandıkları TL’yi dövize çevirip çıkacakları gün onları bol bol kâr ederek yolcu edeceğimizi de kulaklarına fısıldadık.

Özetle, adı çıkmış, namı kötülenmiş KKM gidiyor ama KKM’yi başımıza bela eden kötü ekonomi yönetiminin sırtımıza yüklediği maliyet bitmiyor hatta azalmıyor.

Dar gelirliler; yani en kaba hesapla bu ülkenin yüzde 80’lik kesimi KKM’ye 60 milyar dolar ödemekle kurtulamadı, çileleri bitmedi. Şu yüksek faiz furyası bitsin, bakalım yeni fatura kaç milyar dolar olacak?

Kötü yönetimin kaçınılmaz maliyetlerini ödüyoruz.

Bir ülke düşünün… Önüne 2023 hedefleri koymuş, “enflasyonu yüzde 5’e düşüreceğim” demiş ama 2023 bittiğinde enflasyon hedefi 60 puan şaşmış, yüzde 65 olmuş. Şimdi ise büyük ekonomi mücadelemizin hedefi yüzde 30 enflasyon. (Türkiye gibi bir ülkenin ekonomideki hedefinin yüzde 30 enflasyon olması ve başka bir hedefi bulunmaması da ayrıca hüzün verici…) Enflasyonu sene sonunda yüzde 30’da tutarsak bu büyük bir başarı olacak ve dosta güven, düşmana korku salacak noktaya geleceğiz.

Ne var ki hedefi tuttursak da tutturmasak da bu hikayenin ardından gazetelerde şimdikine benzer bir haber çıkacak: “Carry Trade’in ülkeye maliyeti bilmem kaç milyar dolar oldu. Bilmem kaç milyar dolar servet transferi gerçekleşti.”

Tıpkı Merkez Bankası’nın 128 milyar dolar rezervinin 2019’e seçimler öncesinde başlayıp 2020’ye kadar buharlaşması gibi. Tıpkı şimdi KKM’nin cebimizden 60 milyarı alıp götürmesi ve başka ceplere indirmesi gibi.

Bu tablo bize ne söylüyor? En pahalı yönetim tarzının kötü yönetim olduğunu… Çünkü faturası hesaplanamaz, gerçek maliyeti asla bilinemez. Sadece faiz, kur, enflasyon ya da işsizlik maliyeti değil.

Nasıl kötü ekonomi yönetimi başta hukuk olmak üzere diğer bütün ünitelerdeki kötü yönetiminin bir sonucuysa, ekonomideki maliyet de diğer bütün alanları tahrip ediyor.

İktisatçı Hakan Kara çok güzel özetlemiş. Sözü ona bırakayım:

“Böyle bir politikanın (KKM’nin) gerçek maliyetini hesaplamak imkansızdır. Yüksek enflasyon, servet transferi, gelir dağılımdaki bozulma, güven kaybı, ahlaki çürüme, beyin göçü vs.. Bunların maddi hesabı yapılamaz.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar