Mahpustan nasıl çıkar?
Yolsuzluk, usulsüzlük, irtikâp, rüşvet, tehdit ve şantaj gibi medyaya yansıyan tüm iddialara "siyasi" deyip geçebilirsiniz.
Siyasi demek için nasılsa herhangi bir belgeye, delile ve hatta mantıksal tutarlılığa ihtiyaç yok.
Fakat, etkin pişmanlık üzerinden tahliye edilen "İBB Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı" Ertan Yıldız'ın medyaya yansıyan itiraflarını ne yapacaksınız?
Dikkat isterim: Ertan Yıldız herhangi biri değil. Hem 2019'da İmamoğlu'yla birlikte İBB'ye geldi hem de İBB'de dönen dolapların inciğini cıncığını bilir.
Lafın düzünü edelim: İmamoğlu bu saatten sonra ancak "siyasi" saikle yırtabilir.
Nasıl mı?
Mesela, erken seçim olur, CHP'nin adayı seçimi kazanıp koltuğa oturursa, "siyasi" müdahaleyle İmamoğlu'nun mahpustan çıkmasını sağlayabilir.
Lakin bu da öyle şappadak olmaz, "mevzuat hazretleri" diye bir şey var. Yani nereden baksanız en az 5 yıl sürer. O da CHP yargıya müdahalede çok maharetli olduğu için 5 yıl diyorum, AK Parti olsaydı en az 25 yıl sürerdi. 28 Şubat mahkûmları davasının kaç yıl sürdüğünü aklınıza düşürürseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Soru şudur: İmamoğlu tıpkı Ertan Yıldız gibi etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafçı olabilir mi?
Hayır, şaka yapmıyorum. Sadece CHP sosyolojisinin nasıl bir patolojiye düçar olduğunu dikkate aldığım için İmamoğlu yolsuzluğunu itiraf etti diye ondan yüz çevirmeyeceklerine inanıyorum. Dahası, "Arkadaşları içeride yatmasın diye kendini feda etti..." diye başlayıp "Kahramanın Yolculuğu" destanına yeni "bablar" ekleyeceklerini tahmin edebiliyorum.
Bunlarda bu yetenek var çünkü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de zaten bu yeteneğe güvenerek "İngiltere'nin menfaati Erdoğan'da değil, bizim iktidarımızdadır..." diye kaptırıp gidebiliyor.
Sakın ola "Biz bu CHP'nin Türkiye'nin menfaati için iktidar olmak istediğini sanıyorduk, meğer İngiltere'nin menfaati içinmiş..." deyip de Özgür Özel'in tepesinin tasını attırmayın. Koskoca İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın kapısına "resim" asarım dedi, sizin kapılarınıza maazallah "çarpı" işareti koyabilir.
Unutmayın: Sıradan faşizmin sınırı yok!
O değil de Kuvayı Milliye denince mangalda kül bırakmayan malum eşhastan bir Allah kulu çıkıp da (İngiltere'den gündüz gözüyle iktidar talep eden) Özgür Özel'e, "Sen sömürge valisi değil, CHP Genel Başkanı'sın, kendine gel..." demedi, iyi mi?
O hâlde, İmamoğlu da her şeyi itiraf etse mahut sosyolojinin gıkı çıkmaz. Tam aksine, desteği daha da artmazsa ben bir şey bilmiyorum.
Hayır yani, İstanbul'a çivi çakmadı da n'oldu, oyları artmadı mı?..
Yan gelip yattı deseniz, "Biz onu çalışsın diye seçmedik" diyebilecek, yolsuzluktan söz etseniz, "Biz onu yolsuzluk yapamasın diye seçmedik" diye itiraz edecek enteresan bir sosyoloji var.
İmamoğlu'na naçizane tavsiyem, bu sosyolojiye güvensin... "Yok, ben itirafçı olmam, CHP'den biri cumhurbaşkanı seçilince beni hapishaneden nasıl olsa çıkartır..." diye düşünüyorsa ona kötü bir haberim var!
Şayet CHP'li biri, özellikle de Özgür Özel cumhurbaşkanı seçilirse, CHP'nin mahut sosyolojisi amacına ulamış olacağından kendisine artık ihtiyaç kalmaz. O vakit de hayvanat bahçesinde timsah yese kimsecikler bu adam nerede diye sormaz.
Yani, İmamoğlu CHP iktidara gelmeden (medyaya yansıyan iddiaların onda biri doğruysa) içeriden zor çıkar, CHP iktidara gelirse hiç çıkamaz.
Geriye "itiraftan" başka ne kalıyor?