1. YAZARLAR

  2. Elif Çakır

  3. Hani Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmeliydi?
Elif Çakır

Elif Çakır

Hani Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmeliydi?

A+A-

CHP’nin, Ekrem İmamoğlu davasının TRT’de yayımlanması amacıyla dokuz ay önce Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin, TBMM Genel Kurul gündemine alınmasına ilişkin önerge, önceki gün AK Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.

AK Parti’nin değil ama MHP’nin tutumuna şaşırdığımı belirtmeliyim. Elbette ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargılanmasının TRT’den canlı yayınlanmasının “hayırlı” olacağını söylemişti, o kadar. Başkaca bir açıklama yapmadı. Ayrıca her zaman söylediğimi bir kez daha tekrarlamakta fayda var; AK Parti’nin bir enigması var, ne söylerse tam tersi.

Bir de şunun altını çizmekte fayda var:
Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak MHP lideri Bahçeli can-ü gönülden istiyordu, duruşmanın TRT’den canlı olarak yayınlanmasını. CHP Lideri Özgür Özel’in “Duruşmalar TRT’de canlı yayınlansın” talebine MHP lideri partisinin grup toplantılarında “Ak koyun kara koyun ortaya çıksın” diyerek destek verdi. Desteğini tek açıklamayla da bırakmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bir gazetecinin sorusu üzerine “Sayın Bahçeli böyle bir şey dediyse, gayet güzel bir takdirdir, hayırlı olur” cevabı vermişti. (9 Temmuz)

Bu önemli bir ayrıntı.

Kaldı ki MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin 18 Kasım tarihli grup toplantısında “yüzyılın soygunu” olarak nitelendirdiği İBB Davasında el yükselterek sadece TRT değil “tüm televizyonlardan canlı yayınlansın” çağrısında bulunmuştu.

***

Yok, hayır, elbette ki MHP lideri İBB İddianamesi kamuoyuna sızdıktan sonra yinelemişti bu çağrısını. İddianameyi görmeden yaptığı bir çağrı değildi, demek ki okumuş olmalı, ya da hukukçulara incelettirip rapor almıştı ki güveniyordu İstanbul Başsavcısının hazırladığı iddianameye… Şöyle demişti bakın:

“Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran rüşvet ve yolsuzluk davasına havi 3741 sayfalık iddianame hazırlanmış ve mahkemeye sunulmuştur. Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur.

Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etapların doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir.”

 

Kaldı ki bir davanın duruşmasının TRT’de yayımlanması bir ilk olmayacaktı. Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır; 9 Temmuz tarihli ‘Devlet Bahçeli’den beklentim…’ başlıklı yazımda da belirtmiştim. 1987–88 yıllarında başlayan meşhur Kemal Horzum davası da TRT’de yayımlanmıştı.

***

Gelin hikayeyi Türkiye’nin en çok kazanan avukatlarından Ahmet Pekin’den dinleyelim. Davanın avukatı Pekin 10 Ağustos 2015 yılında Turkishtime’a verdiği röportajda bu olayı şöyle anlatmıştı:

“1987-88 yılında başlayan Kemal Horzum davası benim dönüm noktalarımdan biridir. Ben davayı 1991 yılında devraldım. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal davanın takipçisiydi. Karmaşık ve zorlu bir davaydı. Bir sebeple dava bana geldi. Ben asla bir davanın ortasından girmem, bu benim prensibimdir. İsterlerse bana dünyayı versinler ama yine de kabul etmem. Çünkü temelinden itibaren inşaatı siz kurmazsanız o binanın çökme ihtimali yüksektir. Ama dava o kadar zorluyduki, açıkçası kendimi denemek istedim. Kendimle yarışmak istedim. Nihayetinde davayı biz kazandık. Kemal Horzum zimmet davasında en üst ceza ile yargılandı. O zaman bu dava TRT'de canlı yayınlanıyordu. Herkes beni orada izledi. Benim de ünlenmem bu dava ile oldu.”

***

Bahçeli’nin sözleri ortada. TRT’de yayınlanmasını isterken ne oldu da MHP’li vekiller CHP’nin TRT’de yayınlanması için Meclis’e verdiği önergeye ret oyu verdiler?

MHP lideri Devlet Bahçeli “yüzyılın yolsuzluğunu” bütün Türkiye’nin öğrenmesini sağlayacak olan “TRT Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"ni neden reddettirdi?
MHP “Bizim vekil sayımız zaten yetmiyor, bizim evet oyu vermemiz bir şeyi değiştirmez” diyerek kendini savunabilir. Ama bu savunma doğru olmaz. Çünkü mesele oylarının yetip yetmeyeceği değil, ilkesel olarak takındıkları tutumdur. MHP lideri Bahçeli bu kadar hararetle savunduğu bir meselenin arkasında durmalıydı. Velev ki bir tek milletvekili olsun. Meclis’e gelen teklife ilkesel tutumla “evet” oyu vermeliydi.

Çünkü MHP lideri Bahçeli iddianame çıktıktan sonra, iddianameyi okumuş ya da hukukçulara incelettirmiş bir lider olarak İBB İddianamesi için “yüzyılın yolsuzluğu” nitelendirmesini yaptı. İddianameyi gördükten sonra el yükseltti, “TRT değil bütün kanallarda bu duruşma canlı yayınlansın, Türk milleti olanı biteni görsün” dedi.

O halde milletvekillerine CHP’nin teklifine “evet” oyu verdirecekti, “hayır” oyu değil.

En azından çekimser kalabilirler, oturuma katılmayabilirlerdi.

 

CHP lideri Özgür Özel hodri meydan derken Cumhur İttifakı duruşmanın TRT’de yayınlanmasını neden istemiyor? Neden kaçıyorlar? Mademki Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları “yüzyılın yolsuzluğunu” yapmışlar, Bahçeli’nin söylediği gibi “Türk olanı biteni görüp” öğrensin.
Türk milletinden bunu neden esirgiyorlar?
Kaldı ki iddianamenin savcısı da iddianamesini “kuyumcu terazisi” hassasiyetiyle hazırladığını söylüyor, iddianamesine güveniyor madem. Yüzyılın soygunculuğunu millet olarak hepimizin görmeye, duymaya hakkı yok muydu?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar