1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Diyarbakır Barosu avukatları Barrack'a, ‘Rojava’ mektubu gönderdi: Kürt halkının meşru taleplerine saygı gösterin
Diyarbakır Barosu avukatları Barrack'a, ‘Rojava’ mektubu gönderdi: Kürt halkının meşru taleplerine saygı gösterin

Diyarbakır Barosu avukatları Barrack'a, ‘Rojava’ mektubu gönderdi: Kürt halkının meşru taleplerine saygı gösterin

.

A+A-

Diyarbakır Barosu avukatlarından Sedat Çınar’ın öncülük ettiği bir grup hukukçu, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ı, Rojava Özerk Yönetimi’nin taleplerine karşı takındığı tutum nedeniyle kınayan ve Kürtlerin meşru taleplerini tanımaya çağıran bir mektup gönderdi.

Mektubun imzacıları arasında eski ve yeni baro başkanları da bulunuyor.

Avukatlar, Tom Barrack'ın, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) yeni Şam yönetimine özerklik ya da federasyon olmaksızın dahil olması gerektiği, aksi halde ABD’nin aradan çekilerek DSG’nin Türkiye ve Şam ile sorunlar yaşayacağı yönündeki sözlerine sitem eden bir mektup kaleme aldı.

Mektupta, Barrack'ın üniter ve merkeziyetçi söyleminin HTŞ gibi radikal grupları cesaretlendirme tehlikesi taşıdığı belirtildi.

Mektupta, “Kürtlerin federasyon, özerklik gibi 'ademi merkeziyetçi' statü talepleri, bir ayrıcalık ve ayrımcılık değil aksine Suriye’de demokratik bir düzenin tesisi için gerekli asgari taleplerdir. Bu talepleri yok saymak, barışı değil, çatışmayı besler… Son açıklamalarınıza duyduğumuz öfke ile size sesleniyoruz: Kürt halkının haklı ve meşru taleplerine saygı gösterin!” ifadeleri yer aldı.

Hazırlanan mektup, Büyükelçi Barrack'a ulaştırılmak üzere Diyarbakır Barosu'na verildi. Mektup, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne gönderilecek.

 

“Kürt halkı varlık, özgürlük ve eşitlik mücadelesini 200 yıldır sürdürmektedir”

Diyarbakır Barosu Yönetimi’nin de imzaladığı mektup şöyle:

"Bilginiz dahilindedir ki, Osmanlı İmparatorluğu'nun devletin merkezileştirilmesi politikaları kapsamında, Kürt Beylikleri ve Emirliklerinin özerk yapıları ortadan kaldırılmış, zorla merkeze bağlanmaları sağlanmıştır. Bu süreç, Kürt halkının son iki asırdır devam eden çatışmalı ve sancılı tarihinin temelini oluşturmuştur. Her ne kadar bu mücadele yenilgiler, kan ve gözyaşıyla dolu olsa da, Kürt halkı inkarı ve esareti kabul etmeyerek, varlık, özgürlük ve eşitlik mücadelesini 200 yıldır sürdürmektedir. Son 50 yılda İran, Irak, Türkiye ve Suriye’de 500 binden fazla Kürt bu uğurda hayatını kaybetmiş ya da öldürülmüştür. Kürtler, insanlığın ortak düşmanı IŞİD’e karşı Irak ve Suriye’de uluslararası koalisyonun bir parçası olarak savaşırken, kanlarıyla ve canlarıyla inkâr edilemez bir bedel ödemiştir.

“Söyleminiz, Birleşik Devletler’in kuruluş felsefesi ilkelerini de zedelemektedir”

Ancak sizin, Suriye ve Irak Kürtlerinin taleplerini yok sayan 'tek millet, tek devlet, tek ordu, tek Suriye' söyleminiz, bu onurlu mücadeleye gölge düşürmekle kalmamakta, aynı zamanda Birleşik Devletler’in kuruluş felsefesi olan özgürlük ve halkların kendi kaderini tayin hakkı ilkelerini de zedelemektedir. Amerikan kurucu babalarından Thomas Jefferson, 'Hükümetler meşruiyetini halkın rızasından alır.' derken, sizin savunduğunuz 'tekçilik' ve 'Osmanlı millet sistemi', farklı kimliklerin eşitlik taleplerini değil, aşırı merkezci devlet aygıtının tahkimini hedeflemektedir.

“Kürtler, IŞİD’e karşı insanlık adına da bedel ödemiştir”

Kürtler, insanlığın ortak düşmanı IŞİD’e karşı savaşırken yalnızca kendi özgürlükleri için değil, insanlık adına da bedel ödemiştir. Müttefikiniz olan Kürtlerin bu fedakarlığını 'onlara borcumuz yok' diyerek yok saymak yalnızca nankörlük değil, aynı zamanda ahlaki bir körlüktür. Daha da vahimi, üniter ve merkeziyetçi söyleminiz, HTŞ gibi radikal terör gruplarını cesaretlendirme tehlikesi taşımaktadır. Bu gruplar, Ezîdî ve Hristiyan kadınlara cinsel kölelik dayatan, Kürtleri, Arap Alevilerini, Dürzileri ve diğer azınlıkları hedef alan, kendileri gibi düşünmeyenleri vahşice yok eden bir zihniyetin temsilcileridir. Sizin söylemleriniz, IŞİD üniformasını çıkarıp kravat takan bu barbarların, Suriye’de Kürtler ve diğer farklı topluluklara yönelik yeni saldırılarını meşrulaştırabilir, teşvik edebilir ve yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir. Bu yaklaşım, bölgeyi daha derin bir kaosa sürükleme riski taşımaktadır.

“Kürtlerin 'ademi merkeziyetçi' statü talepleri bir ayrıcalık değil”

Kürtlerin federasyon, özerklik gibi 'ademi merkeziyetçi' statü talepleri, bir ayrıcalık ve ayrımcılık değil aksine Suriye’de demokratik bir düzenin tesisi için gerekli asgari taleplerdir. Bu talepleri yok saymak, barışı değil, çatışmayı besler. Adaşınız Thomas Jefferson’ın kalemiyle soruyoruz: 'Bir halkın iradesini ve taleplerini yok sayarak, dünün barbar teröristlerinin yöneteceği bir devlette nasıl adil bir düzen kurmayı umuyorsunuz?'

“Kürt halkının haklı ve meşru taleplerine saygı gösterin”

Son açıklamalarınıza duyduğumuz öfke ile size sesleniyoruz: Kürt halkının haklı ve meşru taleplerine saygı gösterin! Çünkü bu toprakların tarihini anlamadan yazmaya kalktığınız senaryo, ne Kürtlerin ne de diğer mazlum halkların hakikatine tekabül etmiyor. Adalet, halkların sesine kulak vermekle mümkündür.

“Bu mektup, bir halkın öfkesinin ve umudunun sesidir”

Sizden beklentimiz; müttefiklik ruhuna sadık kalarak, Kürt halkının ödediği ağır bedeli unutmadan, Kürt halkının ve Suriye’deki diğer toplulukların meşru taleplerine saygı duyan bir tutum sergilemenizdir. HTŞ ve benzeri yapıların elini güçlendiren, barbar zihniyetlere cesaret veren söylemler yerine; farklılıkları kucaklayan, dezavantajlı grupları güvende tutan ve barışı önceleyen bir vizyon ortaya koymanızı umuyoruz. Bu mektup, bir halkın öfkesinin ve umudunun sesidir. Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinde, Jefferson’ın özgürlük mirasının payının da olduğunu hatırlatarak; bundan sonraki konuşmalarınızda bu sese kulak vermenizi umuyoruz. Saygılarımızla."

Av. Fethi GÜMÜŞ - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. Hüseyin TAYFUN - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. Mustafa ÖZER - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. M.Emin AKTAR - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. Ahmet ÖZMEN - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. Cihan AYDIN - Diyarbakır Barosu Eski Başkanı

Av. Abdulkadir GÜLEÇ - Diyarbakır Barosu Başkanı

Av. Sedat ÇINAR - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Cemşid BİLEK - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Müslüm DALAR - Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Fahri KARAKOYUNLU - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Cabbar LEYGARA - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Sıtkı ZİLAN - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Mehdi ÖZDEMİR - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Barış YAVUZ - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Sabahattin KORKMAZ - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Sabahattin ACAR - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Sertaç BULUTTEKİN - Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Cemile TURHALLI BALSAK-Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Murat SARI - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Hasan DAĞTEKİN - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Erdem GENCAN - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Halis AYÇİÇEK - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Semir GÜZEL- Diyarbakır Barosu Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Zilan VURAL- Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Soran Haldi MIZRAK- Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Vedat ERTEN - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. YAKUP KATAR - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Mahsum BALUR - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. İdris ATUĞ - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Şiyar KIZIL- Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Yahya EKMEN - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Cafer KOLUMAN - Diyarbakır Barosu Üyesi / Alevi Bektaşi Federasyonu Hukuk Sekreteri

Av. İsmail Hakkı IŞIK - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Mehmet YILDIRIM - Diyarbakır Barosu Üyesi

Av. Rıdvan DALMIŞ - Diyarbakır Barosu Üyesi

RUDAW

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.