
Binlerce Kürde işkence yapmıştı: ‘Nugre Selman Celladı’ yakalandı
.
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin döneminde Kürt halkına yönelik uygulanan Enfal Harekatı'nın en acımasız figürlerinden biri olarak bilinen ve "Nugre Selman Celladı" olarak tanınan Acac Tıkriti'nin yakalandığı bildirildi.
Irak'ın First Lady'si Şanaz İbrahim Ahmed'in ofisinden bugün yapılan açıklamada, Enfal katliamının faillerinden Acac Ahmed Hardan'ın tutuklandığı duyuruldu.
Tam adıyla Acac Ahmed Hardan el Tıkriti, Saddam Hüseyin'in de mensubu olduğu Elbu Nasır aşiretine bağlı bir isim olarak biliniyor.
Enfal ve Nugre Selman cehennemi
1988 yılında Baas rejimi tarafından sekiz aşamada gerçekleştirilen Enfal Soykırımı Harekatı, Kürt halkına yönelik sistematik bir soykırım operasyonuydu.
Bu operasyonlardan sağ kurtulanların anlattıklarına göre, yakalananlar önce kadın, çocuk ve yaşlılar ile gençler olarak ikiye ayrılıyordu. Gençler doğrudan ölüm çukurlarına gönderilirken, diğerleri Irak-Suudi Arabistan sınırındaki korkunç Nugre Selman Hapishanesi'ne naklediliyordu.
Nugre Selman'da tutulan binlerce Kürt, "Acac Tıkriti" olarak bilinen bir cellat tarafından her gün işkenceye maruz kalıyordu.
Enfal mağdurlarının hafızasında "Haccac" olarak da yer edinen bu isim, hapishanenin sorumlusuydu ve uyguladığı vahşetle Nugre Selman'ı adeta bir cehenneme çevirmişti. Yüzlerce kişi onun işkencelerine dayanamayarak burada can verdi.
rudaw
Celladın fotoğrafının peşinde
Acac Tıkriti'nin bilinen bir fotoğrafı bulunmuyordu, sadece Enfal'den kurtulanların hafızalarındaki tasvirlerle tanınıyordu.
Rûdaw ekibi, bu celladın tek bir fotoğrafını bulabilmek için uzun soluklu bir araştırma yürüttü. Araştırma sırasında Basra'da, Tıkriti'nin iki fotoğrafının bir kişide olduğu bilgisine ulaşıldı.
Rûdaw'ın ulaştığı bir kaynak, fotoğrafların bulunduğu kişinin, 1980'lerde Acac Tıkriti ile aynı kışlada askeri eğitim görmüş birinin akrabası olduğunu belirtti.
Rûdaw ekibi, Basra'da "Ebu Adnan" adlı bu kişiyle bir araya geldi. Ebu Adnan, fotoğrafları Bağdat'ta Acac ile birlikte eğitim almış bir tanıdığı aracılığıyla elde ettiğini söyledi.
Ortaya çıkan iki siyah-beyaz fotoğraf, 1980'lerin başında çekilmiş gibi duruyordu. İlk fotoğrafta, Acac olduğu belirtilen bıyıklı ve geniş yüzlü bir adamın, askeri eğitim sırasında canlı bir yılan yediği görülüyordu. Yanındaki diğer kişilerin de ağızlarının yılan kanıyla kırmızı olması dikkat çekiyordu.
İkinci fotoğrafta ise aynı kişinin canlı bir tavşanı derisini yüzerkenki hali yer alıyordu. Fotoğraflardaki kişinin gözlerinden vahşet ve acımasızlık okunuyordu.
Kimliğin doğrulanması
Rûdaw muhabiri, bu fotoğrafların gerçekten Acac Tıkriti'ye ait olup olmadığını teyit etmek için Süleymaniye'ye dönerek yıllardır Enfal üzerine araştırmalar yapan Ömer Muhammed ile görüştü.
Muhammed, tanıkların anlatımlarından yola çıkarak zihninde bir Acac portresi oluşturmuştu. Fotoğrafları gördüğünde, "Bu yüzde yüz Acac Tıkriti'dir diyemem ama tanıkların anlattığı tariflere göre, fotoğrafı gördüğümde yabancı birini görmüş gibi hissetmedim" dedi.
Asıl kanıt için Nugre Selman Hapishanesi'ne gitmek gerekiyordu. Rûdaw ekibi, zorlu bir yolculuğun ardından harabeye dönmüş hapishaneye ulaştı. Orada, Acac'ı çocukken gördüğünü söyleyen Azab Şemmeri adlı bir kişiye rastladılar.
Şemmeri, o dönemde seyyar satıcılık yaptığı için Acac'ı defalarca gördüğünü belirtti. Fotoğraf gösterildiğinde ise tereddüt etmeden bıyıklı adamı işaret ederek, "İşte o, Acac'ın ta kendisi. Beyaz bir Land Cruiser'ı ve kırmızı, 85 model bir Süper'i vardı" dedi.
Halepçeli tanıklar onayladı
En kesin doğrulama ise Nugre Selman'da tutulmuş olanlardan gelebilirdi. O dönemde hapishanede kalan Germiyanlı yaşlıların çoğu hayatta değildi veya hafızaları zayıflamıştı.
Bu nedenle, Halepçe katliamından sonra İran'a sığınıp af ile döndükten sonra 4 ay 10 gün Nugre Selman'da kalan Halepçelilere başvuruldu.
Rûdaw ekibi, o dönemde genç olan ve Acac'ı yakından gören Selman, Ömer, Muhammed, Ali ve Sıddık adlı beş tanıkla görüştü. Tanıkların hepsi, fotoğrafı görmeden önce Acac'ın eşkalini ve acımasız tavırlarını birbirine çok yakın şekilde tarif ettiler.
Fotoğraflar kendilerine tek tek gösterildiğinde ise, hepsi aynı bıyıklı ve geniş yüzlü adamın Acac Tıkriti olduğunu doğruladı. Böylece, Enfal kurbanlarına işkence eden celladın kimliği kesinleşmiş oldu.
First Lady Şanaz İbrahim Ahmed'in ofisi, bu "suçluya" karşı dava açmak üzere hapishanede tutulmuş olanlara, kayıp yakınlarına ve mağdurlara kendileriyle iletişime geçme çağrısında bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.