Trump'ın tarifeleri büyük rüyayı bitirdi: Hindistan Çin'in alternatifi olma gücünü kaybetme yolunda

ABD Başkanı Donald Trump’ın yüzde 50’lik tarifeleri, Hindistan’a ekonomik savaş ilanı gibiydi. Bu hamle, Amerikan şirketlerinin Çin’e bağımlılığı azaltmak için yaptığı büyük yatırımları baltaladı. Hindistan’ın, kendisini dünyaya Çinli fabrikalara en iyi a

Alex Travelli, Hari Kumar / New York Times

Tarifelerin tam olarak yürürlüğe girmesinden daha bir hafta bile geçmeden, Yeni Delhi’deki yetkililer ve iş dünyası liderleri ile onların Amerikalı ortakları, aniden değişen manzarayı anlamaya çalışıyor.

Değişimin büyüklüğü, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin hafta sonu Çin’e, ülkenin lideri Şi Cinping ile görüşmeye gitmesiyle netleşti. Hindistan ile Çin arasındaki ticari ve siyasi ilişkiler, kimi zaman şiddetli şekilde gergin olmuştu ve bu Modi’nin yedi yıl içindeki ilk ziyaretiydi.

“Çin Artı Bir” yaklaşımı, Hindistan’ın fabrika gücü olma yönündeki emekleme halindeki hırsları açısından kritik öneme sahipti. Özellikle teknoloji gibi ileri sektörlerdeki üretim artışı, Hindistan açısından genç nüfusun kronik işsizlik sorunlarını çözmenin yolu olarak görülüyordu. Artık Washington’un desteği olmadan ve muhtemelen Çin’le daha yakın koordinasyon içinde bu yolu sürdürmek çok daha zor olacak.

Trump’ın tarifeleri tedarik zincirlerinde şimdiden sarsıntı yaratıyor. Hindistan, Amerikalı ithalatçılar için çok daha az cazip hale geldi. Şirketler, Vietnam veya Meksika gibi daha düşük tarifelerin olduğu yerlere kayabiliyor. Geçen Cuma bir ABD mahkemesi, tarifeleri geçersiz kılmasına rağmen Trump’ın temyizi sürerken bunları yürürlükte bıraktı. Bu da iki ülke arasındaki kırılmayı onarmadı.

Modi’nin eski başekonomik danışmanının da aralarında bulunduğu dört Hintli ekonomist, geçen hafta bir gazetede “Trump şoku, ihracatın büyümesini azaltacak ve Çin Artı Bir’le ilgili özel yatırımların yeşeren filizlerini bile öldürecek” diye yazdı.

Hindistan hâlâ dünyanın en büyük üç ekonomisinden biri olmayı hedefliyor. Şu anda beşinci sırada ve yakında Japonya’yı geçme yolunda. Eğer ABD yardım etmezse ya da daha kötüsü engel olursa, Hindistan’ın Çin'e daha yakın olmak dışında başka çaresi kalmayacak. 

Yeni Delhi merkezli Dentons Link Legal isimli hukuk firmasından Santosh Pai’in esprili tepkisi şöyleydi: "Çin Artı Bir, Çin hariç tutulunca artık çok zor".

Üç ülkenin şirketlerine danışmanlık yapan bir uygulama kuran Pai “Çin’i tedarik zincirinin bir parçası olarak görmeye kendilerini alıştırmak zorundalar” ifadelerini kullandı.

Ama Hindistan-Çin ilişkisi, olabilecek en karmaşık ilişkilerden biri. İki ülkenin orduları, Himalayalar’daki ihtilaflı sınırlar boyunca karşı karşıya. On yıllık sınır ihlalleri Haziran 2020’de en az 24 askerin öldüğü çatışmalarla doruğa ulaştı. Ekonomik çatışma de bir yandan devam ediyor.

COVID-19 pandemisinin başında borsası çakılırken Hindistan, Çin Merkez Bankası’nın ülkenin en büyük özel bankalarından birinin yüzde 1’ini sessizce satın aldığını öğrenince alarma geçti. Hindistan, Çin’den gelen birçok yatırım türünü engelleyerek yanıt verdi. Sonunda, teknoloji girişim merkezlerinden Çinli risk sermayesinin çoğunu kovdu ve TikTok dahil 200’den fazla Çinli uygulamayı yasakladı.

Çin’in ise Hindistan'a karşı çok daha büyük bir kozu var: Nadir toprak elementleri. Hindistan'ın bu hamlesinin ardından Çin, Hindistan’ın fabrikalarını çalışır durumda tutması için ihtiyaç duyduğu nadir toprak elementlerine ve düzinelerce teknolojiye erişimini sınırladı.

Pai “Son beş yılda, çıkmaz devam ederken Çin her şeyi giderek silah haline getirdi” dedi. 

Ama Trump’ın ekonomik politikayı silah haline getirmesi, Hintli şirketlere çok daha acımasız bir darbe vurdu. Yeni Delhi’nin 160 km kuzeyindeki hafif sanayi merkezi Moradabad’daki iş insanları, kendilerini ihanete uğramış hissediyor.

Shree-Krishna adlı aile şirketinde yönetici olan Samish Jain “Çoğu insan hâlâ şokta” dedi. Şirket, ev eşyalarının tamamını üretiyor ve bunun yüzde 40’ı Amerikan pazarına gidiyordu. Son tarihe kadar, yani 27 Ağustos’a gelinceye dek kimse Trump'ın bunu yapacağına inanmak istemedi.

Ancak istenmeyen oldu. Jain ise binlerce başka Hintli tedarikçi ve Amerikalı müşteriyle birlikte çıkış yolu arıyor. Hindistan hükümeti, işletmelere finansal destek programları açıklıyor, ama Jain bunların, Shree-Krishna’nın zor kararlar almasını engellemeye yetmeyeceğini söylüyor.

“Babam bu işi 30 yıl önce başlattığından beri fabrikamda çalışan insanlar var” diyen Jain şöyle devam etti: “Onları öylece bırakamayız”.

Şirket, mallar için Ortadoğu, Avrupa ya da Hindistan’ın kendisinde yeni pazarlar aramaya çalışıyor. Ama aynı durumda olan herkes de öyle.

Modi, Çin’e büyük baskı altında geldi. Hindistan’ın kendisini çokuluslu şirketler için Çin dışına taşınacak üretimlerin adresi olarak pazarlaması, Çinli liderlerin dikkatinden kaçmamıştı.

Washington’daki Brookings Enstitüsü'nden uzman Tanvi Madan “Bence her ikisi de bunu bir açmaz olarak görüyor çünkü temelde rekabetçi bir ilişki bu” şeklinde konuştu.

Modi’nin diplomatik ziyareti öncesinde bile, Hindistan ve Çin, ülkeler arasında doğrudan uçuşları yeniden başlatmayı ve sınır boyunca ticaret noktaları açmayı konuşuyordu. Pazar günü Çin’in Tiencin kentinde yapılan görüşme ortak bir anlaşma üretmedi ama Hindistan Dışişleri Bakanlığı, Modi ve Şi’nin “ikili ticaret ve yatırım bağlarını genişletme” planı yaptıklarını söyledi.

Çin, Tayvanlı dev Foxconn’un Çinli mühendislerini Hindistan’a göndermesini kimi zaman zorlaştırdı. Foxconn, Apple’ın ana sözleşmeli üreticisi ve Apple, Hindistan’ın “Çin Artı Bir” yaklaşımı için mihenk taşı olmuş durumda. Apple hâlâ iPhone’larının çoğunu Çin’de üretiyor ama son yıllarda bu işin daha fazlasını Hindistan’a kaydırdı.

Hindistan ise Çinli yatırımcılara bazı iş vizelerini vermeyi reddediyor.

Tüm bunlar bir yana Çin, Hindistan’a yatırım yapmaya da hevesli. Ulusal güvenlik endişelerine rağmen Hindistan, ABD ile 129 milyar dolarlık mal ticareti çözülürken, döviz girişine artık daha aç hale gelecek.

Foxconn, Modi’nin sıkışık durumda olduğunun bir örneği. Aynı zamanda Hindistan’ın Çin’le daha sıcak ilişkilerden fayda sağlayabileceğinin de.

Haziran’da, Hindistan’ın Bengaluru kenti yakınlarındaki yeni iPhone fabrikasında çalışan Doğu Asyalı göçmenlere hizmet veren Big Kitchen adlı Çin lokantası bomboştu. Vietnamlı bir Foxconn çalışanı, iki kez pişirilmiş domuz eti yerken, Çinli meslektaşlarının ülke dışında sıkışıp kaldığından yakınıyordu; binlerce yeni Hintli işçiyi eğitmek için kendisi ve küçük bir grup Çinli olmayan mühendis kalmıştı.

Eğer Hindistan, Çin’in Hint şirketlerine yatırım yapmasını kolaylaştırırsa, Çin de Hindistan’ın kendine doğru birkaç adım atmasını kolaylaştırabilir.

Çin ve ABD, Hindistan’ın iki en önemli ticaret ortağı konumunda, her biri kendi açısından vazgeçilmez. Ama ithalat ve ihracat rakamlarında Hindistan, ikisi için de görece küçük bir oyuncu.

Eğer bu bir aşk üçgeni olsaydı, Hindistan terk edilmiş sevgili olurdu. Trump, yüzde 50’lik tarifelerle ve danışmanlarının düşmanca sözleriyle onu yüzüstü bıraktı. Bu da Modi’nin Şi ile yeni yaklaşımının üzerine gölge düşürüyor.

Yön net, ama ayrıntılar belirsiz. “Çin henüz kartlarını göstermedi” diyen Pai, "Buna karşılık Hindistan’ın Çin’e ithalat açısından büyük bağımlılığı var. Hindistan’ın ne istediği açık” ifadelerini kullandı.

© 2025 The New York Times Company

Kaynak:Oksijen

EKONOMİ Haberleri

Türk ekonomisi 2. çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü
Benzinin ardından şimdi de motorine büyük zam geliyor
Benzine yeni zam bugün yürürlüğe girdi
Şimşek'ten KKM açıklaması: Finansal istikrar güçlenecek
Bakan Işıkhan: Hiçbir çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz