Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, The Associated Press’e verdiği röportajda, DSG ile Şam’daki hükümet arasında uzun süredir askıda kalan görüşmelerin ardından önemli bir dönüm noktasına ulaşıldığını söyledi.

Abdi, iki tarafın artık birleşme için bir “mekanizma” üzerinde anlaştıklarını açıkladı.

“On binlerce asker orduya dahil edilecek”

Abdi, “On binlerce asker ve binlerce iç güvenlik gücünden bahsediyoruz. Bu güçler, diğer küçük gruplar gibi Suriye ordusuna bireysel olarak katılamazlar. Aksine, Savunma Bakanlığı kurallarına göre oluşturulmuş büyük askeri oluşumlar olarak katılacaklar” dedi.

Savunma Bakanı ve diğer askeri yetkililerle birlikte “uygun mekanizmaları” belirlemek üzere bir komite kurulduğunu da aktaran Mazlum Abdi, DSG üyeleri ve komutanlarının Suriye ordusuna katılmaları durumunda, Savunma Bakanlığı ve ordu komutanlığı bünyesinde iyi görevler almasını beklediklerini söyledi.

DSG Komutanı, “Deneyimleri ve uzun hizmetleri sayesinde Suriye ordusu içinde saygın bir yer edinecekler,” diyen Abdi, bu deneyimin “orduyu güçlendirmeye yardımcı olacağını” vurguladı. Ayrıca, Rojava’daki asayiş güçlerinin de Suriye güvenlik güçleriyle birleşeceğini ifade etti.

Şam’da üst düzey görüşmeler

Abdi, bu ayın başlarında Şam’a yaptığı ziyarette, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Dışişleri ve Savunma Bakanı Esad Şeybani ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Görüşmelerde, DSG’nin orduya dahil edilmesi sürecine dair “prensipte bir anlaşmaya varıldığını” açıkladı.

Bu temaslar, bölgede artan gerilimin gölgesinde gerçekleşti. Şam yönetimi, bu ayın başlarında DSG kontrolündeki bölgelerin katılmadığı parlamento seçimleri düzenlemişti.

Aynı dönemde, Halep’teki bazı mahallelerde güvenlik güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmalar yaşandı.

Gerilimleri çözmeye yönelik bir adım

Mazlum Abdi, Şam ile Kürt güçleri arasındaki bu anlaşmanın uygulanmasının, yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne yol açan 14 yıllık iç savaş sonrası ülkenin karşı karşıya olduğu birçok sorunun çözümüne de katkı sunabileceğini söyledi.

Abdi, Suriye’nin kıyı bölgesinde Mart ayında ve güneydeki Süveyda vilayetinde Temmuz ayında hükümet yanlısı silahlı kişilerce işlenen mezhepsel cinayetlerin, Rojava’da korku yarattığını belirtti.

Bu durumun, anlaşmanın uygulanması konusunda çekincelere neden olduğunu dile getiren Abdi, “Bu, 10 Mart anlaşmasının uygulanmasını geciktiren nedenlerden biriydi,” dedi. “Ancak Mart anlaşmasında ilerleme kaydedilir ve hükümler pratik olarak uygulanırsa, bu tür olayların tekrarlanmasını engelleyebileceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ademi merkeziyetçi model vurgusu

DSG Genel Komutanı, gelecekte benzer mezhepsel saldırıların önlenmesi için tüm Suriyelilerin eşit haklara sahip olacağı ve devletin inşasına katılacağı bir düzenin kurulması gerektiğini vurguladı.

Abdi, DSG’nin “birleşik bir devlet içinde merkez ile iller arasında yetkilerin dağıtıldığı ademi merkeziyetçi bir hükümet biçimini” savunduğunu söyledi. Ancak Şam yönetiminin, bu yaklaşımın ülkenin fiili bölünmesine yol açmasından endişe ettiğini belirtti.

“Türkiye’nin müdahale gerekçesi kalmayacak”

Abdi, Mart anlaşmasının uygulanması halinde, Rojava’daki tüm sivil, ekonomik ve askeri kurumların Şam merkezli yetkiye dahil olacağını da ifade etti.

“İnanıyorum ki biz Suriyeliler anlaşırsak – şu anda olduğu gibi – Türkiye’nin Suriye içine karışmak için hiçbir bahanesi kalmayacak” diyen Abdi, “DSG’nin Suriye ordusuna katılımı konusunda Türk tutumunda bir miktar esneklik fark ettik” diye ekledi.

NERİNAAZAD