1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. "Konkordato ve iflaslar kaçınılmaz son olabilir"
"Konkordato ve iflaslar kaçınılmaz son olabilir"

"Konkordato ve iflaslar kaçınılmaz son olabilir"

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, Reuters'a yaptığı açıklamada yıl sonuna kadar sektördeki birçok firmanın konkordato ve iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi

A+A-

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, uygulanan faiz politikasının enflasyonist etki yarattığına işaret ederek; mevcut koşulların sürmesi halinde yıl sonuna kadar çok sayıda firmanın özkaynaklarını tüketeceğini, kaçınılmaz bir son olarak da konkordato ve iflaslar ile karşı karşıya kalınacağını söyledi.

Narbay, mevcut politikaların enflasyonu kalıcı olarak düşürmeye engel olduğunu ve ekonomik dengeyi gözeten yeni bir değerlendirme sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Firmaların bu krizden tek başına çıkmasının mümkün olmadığını da belirten Narbay, acil destek paketi hazırlanması gerektiğine işaret etti.

Ekonomik görünüm ve destek önerileri ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada Narbay, "Son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve uygulanan politikalar, sektörümüzü sürdürülemez bir noktaya getirmiştir. Sebebi olmadığımız bu krizden, tek başımıza çıkmamız mümkün görünmemektedir. Bu nedenle devlet desteği artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir" dedi.

2024 yılında politika faizinin %50 seviyesinde belirlenmesinin, bileşik faiz oranının %63.2’ye ulaşmasına yol açtığını, buna karşılık aynı dönemde döviz kuru sepetindeki artışın sadece %16'da kaldığını belirten Narbay; bu farkın da döviz bazında yaklaşık %40.5 oranında reel faiz verildiği anlamına geldiğine işaret etti.

Narbay, "Mevcut ekonomi politikası, kur artışını baskılayarak enflasyonu kontrol altına almaya yöneliktir. Ancak geçtiğimiz yıl kur sepetindeki %16'lık artışa rağmen enflasyonun %44 olarak gerçekleşmesi, bu politikanın etkinliğine dair soru işaretleri oluşturmaktadır" dedi ve ekledi:

"Üstelik yüksek faiz oranları, vadeli ve taksitli satışlara yansıyarak ürün fiyatlarını yukarı çekmektedir. Örneğin, altı ay vadeli satılan üründe %60’lara ulaşan ticari faiz maliyeti nedeniyle üretici fiyata %30’un üzerinde ek faiz yükü koymak zorunda kalmakta. Bu da faizden kaynaklı fiyat artışlarının, enflasyona doğrudan geçişini tetiklemekte...Ek olarak, bir yıl sonra oluşacak enflasyon %25 seviyesinde hedeflenirken %46 faiz verilmesi, parasal genişleme nedeniyle de enflasyonist etki yaratmaktadır."

Maliyetler en az %249 artarken, gelirleri doğrudan etkileyen döviz kurundaki artışın ise %101 seviyesinde kaldığını belirten Narbay, bunun da gelir-gider dengesini sektör aleyhine ciddi şekilde bozduğunu ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflattığını söyledi.

"Mevcut politikalar enflasyonu kalıcı düşürmeye engel"

Narbay, "Tüm bu nedenlerle ihracatçının rekabet gücünü ve sermaye yapısını aşındıran mevcut politikaların, enflasyonu kalıcı olarak düşürmeye engel olduğu kanaatindeyiz. Ekonomik dengeyi gözeten, üretimi ve ihracatı merkeze alan yeni bir değerlendirme sürecine ihtiyaç duyulduğu aşikârdır" dedi.

Bu kapsamda rekabet gücünü ve öz sermayesini kaybeden hazırgiyim sanayisi için acil bir destek paketi hazırlanması gerektiğini vurgulayan Narbay, öncelikli üç destek önerisini ise; net ihracata %10 kur dönüşüm desteği sağlanması, çalışan başına 2,500 TL desteğin ölçek gözetmeksizin sektördeki tüm firmalara verilmesi ve reeskont faizinin politika faizinin yarısı kadar olması ve faizin dönem sonunda tahsil edilmesi olarak sıraladı.

Kaynak: Reuters

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.