İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği saldırıya destek verdi. Starmer, İran’ın nükleer programını “uluslararası güvenlik için ciddi bir tehdit” olarak tanımlayarak, “ABD bu tehdidi hafifletmek için harekete geçti” açıklamasını yaptı.

Sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan Başbakan Starmer, “İran’ın nükleer silah geliştirmesine asla izin verilemez. ABD, bu tehdidi azaltmak amacıyla harekete geçti. Orta Doğu’daki istikrarsızlık devam ediyor ve bölgesel istikrar en büyük önceliğimiz olmalı” ifadelerini kullandı.

Starmer, İran'a müzakere masasına dönme ve krize diplomatik çözüm bulma çağrısında bulundu.

İngiltere, ABD'nin saldırısına doğrudan katılmadı.

Ancak Dışişleri Bakanı David Lammy ile birlikte diplomatik çözüm için yoğun çaba harcadıkları belirtildi.

Starmer, hafta başında G7 Zirvesi’nde yaptığı açıklamada, ABD’nin İran’a yönelik askeri bir hamle planladığına dair bir bilgiye sahip olmadığını söylemişti.

Ancak ilerleyen günlerde, “çatışmanın tırmanma riski” olduğunu vurgulamış ve sorunun ancak diyalog yoluyla çözülebileceğini ifade etmişti.

İngiltere Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds da Sky News’e yaptığı açıklamada, ABD’nin Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia üssünü kullanmak için İngiltere’den bir talepte bulunmadığını söyledi.

Reynolds, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasının önlenmesini destekliyoruz. Ancak bizim tercihimiz diplomatik bir yoldu. İran, bu önerileri reddetti” dedi.

Reynolds, İran rejiminin Birleşik Krallık için gerçek bir tehdit oluşturduğunu ancak bu saldırıların rejim değişikliğini hedeflemediğini belirtti. “İran’ın nükleer silaha sahip olması, ulusal çıkarlarımıza aykırıdır” diyen Reynolds, mevcut durumda bölgedeki istikrarın ancak İran’ın tutumunu değiştirmesiyle mümkün olabileceğini savundu.

İran’ın Londra Büyükelçisi Seyyid Ali Musevi ise BBC’ye yaptığı açıklamada, ABD saldırılarına karşılık olarak “nicelik ve nitelik açısından” nasıl bir tepki verileceğinin değerlendirildiğini belirtti.

İsrail’e yönelik füze saldırılarını savunan Musevi, bunların İran’ın “meşru savunma hakkı” kapsamında gerçekleştiğini söyledi.

Öte yandan İngiliz istihbarat servisi MI5’in, İran’ın İngiltere’de 20’den fazla saldırı planıyla bağlantılı olduğuna dair raporları gündeme taşımasının ardından Musevi bu iddiaların “yanlış bilgilendirme”ye dayandığını ileri sürdü.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da ABD’nin saldırısını desteklediklerini belirterek, İran’ın nükleer altyapısının “önemli ölçüde hedef alındığını” ancak detaylara dair bilgisi olmadığını dile getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump ise Beyaz Saray’dan yaptığı açıklamada, İran’ın karşılık vermesi durumunda yeni saldırıların gündeme gelebileceğini söyledi: “Ya barış olacak ya da İran için trajedi.”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise saldırıların “kalıcı sonuçlar doğuracağını” belirtti ve Tahran’ın tüm karşılık seçeneklerini masada tuttuğunu söyledi.

İngiltere, bölgede olası bir gerilime karşı hazırlık içinde olduğunu da açıkladı. Ülkedeki İran tehdidine ilişkin uyarılar artarken, Başbakan Starmer hükümetinin diplomasiye verdiği önceliği yineledi.

RUDAW