
Hatimoğulları: CHP’nin İmralı tutumu 100 yıllık inkar siyasetini hatırlatıyor
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP’nin İmralı’ya üye göndermeme kararına ilişkin eleştirilerde bulundu.
Cumhuriyet’in kurucu partisinin sürece katkı vermekten kaçındığını ve bu durumun “üzüntü verici” olduğunu belirten Hatimoğulları, 100 yıllık inkâr ve imha siyasetine ait reflekslerin yeniden ortaya çıktığını söyledi. Hatimoğulları, bu dönemin cesareti büyütme ve çözümün önündeki eski siyaset kodlarını kırma dönemi olduğunu vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır'da düzenlenen Eşit Yurttaşlık Çalıştayı'nda konuştu. Hatimoğulları, İmralı ziyareti kararına ilişkin sürecin siyasi çıkarlara alet edilemeyeceğini söyledi.
"Barış olmadan eşit yurttaşlıktan bahsetmek mümkün değildir" diyen Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özgür bir yaşamdan bahsetmek mümkün değildir. Bölgemizde yaşanan savaşların mayınlı alanların topluma yönelik katliam girişimlerinin sonucu yüzbinlerce insanımızı engelli bıraktığını biliyoruz. Kürt sorunu 40 yılı aşkın süredir çatışmanın merkezinde. Barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesini talep ederken savaşların bitmesi, bombaların patlamaması...
Türkiye'deki başta bütçe olmak üzere ekonomik paylaşımların bu anlamıyla bütçeye değil engelli yurttaşlarımıza, kadınlara, işsizlere, emekçilere, yoksullara yönlendirilmesi için çok ciddi bir mücadele yürüttük."
'KOMİSYON ÜYELERİ KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE DAİR ÖCALAN'I DİNLEYECEK'
"Türkiye tarihinde çok önemli bir gelişmeye birlikte tanıklık ettik. Dün TBMM'de Kürt sorununun çözümü, barış süreci ile ilgili oluşmuş olan bir komisyon. O komisyonun tarihi bir karara imza attığına tanıklık ettik. İmral ziyaretini gerçekleştirme kararı. Bu karar gerçekten tarihi. Ama üzülerek ifade etmeliyim ki bizler bu kararı komisyona üye bütün milletvekili ve siyasi partilerle birlikte bir konsensusle, bir oy birliği ile bu karara varmak isterdik. Ama öyle olmadı. Oy çokluğuyla bu karar çıktı ve belirlenen komisyon önümüzdeki günlerde adaya giderek Sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirecek. Sayın Öcalan'ın yapmış olduğu 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı' ile ilgili görüşmeler yapacak. Bu ülkenin 100 yıllık sorunu olan Kürt sorununun çözümüne dair Sayın Öcalan'ı dinleyecek. Bizler bu kararın elbette bütün Türkiye halklarına da barışı tesis edilmesine ve bunun bütün 86 milyon yurttaşımıza armağan edebileceğimiz bir sonuca vesile olmasını diliyoruz."
CHP'NİN İMRALI'YA GİTMEME KARARINA ELEŞTİRİ
CHP'nin İmralı'ya üye göndermeme kararını eleştiren Hatimoğulları, "Üzüntümüz o ki; bu ülkenin kurucu partisinin, yani Cumhuriyet'in kurucu partisinin adaya gitmekten imtina etmesi ve bu sürece yaklaşımı bizler tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Yine üzülerek ifade ediyoruz ki 100 yıllık inkarcı ve imha siyasenin yarattığı kodlar yeniden ve yeniden diriliyor. Oysa bizim bu dönemde yaratmak istediğimiz şey bu kodları ortadan kaldırmak, cesareti güçlendirmek. Cesaretin bulaşıcılığını en yüksek seviyeye taşımaktı" dedi.
Somut adımların atılmasına dikkat çeken Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu dönemde yine en büyük amacımız ezberlerin bozulmasıydı. Bu ezberlerin bozulmasıyla birlikte somut adımların atılmasıydı. Bizler hangi partiye mensup olursa olsun hangi ideolojiden besleniyor olursak olalım Kürt sorununun çözümü barış ve demokratik toplum inşasını en ön plana koymak gibi tarihi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyayız.
'DÖNEM BARIŞA ODAKLANMA DÖNEMİ'
Hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Bu süreç hiç kimsenin, hiçbir siyasi partinin dar manada çıkarlarına ya da iktidarlarını korumalarına ya da iktidar olmalarına araç haline dönüştürülecek bir süreç değildir. Bu süreç farklı bir süreçtir ve bugüne kadar ki bütün deneyimlerden farklı olarak son derece özgür ilerlemektedir. Barış siyasi partilerin dar manada çıkarlarında daha evladır ve buradan hareket edilmelidir. İster dolaylı ister doğrudan barış ve çözüm karşıtlığı yapanlar asla buradan siyaset devşiremezler. Buradan barış çıkaramazlar, buradan demokratik bir Türkiye yönetimi çıkaramazlar.
Dönem barışa odaklanma dönemi. Çözüm sürecine kökten karşı gelenler, yekten karşı gelenler ya da dönemsel anlamda buna katkı vermekten imtina eden her kesime buradna bir kez daha sesleniyoruz. Ne olursa olsun elimize geçmiş bu tarihi fırsatı barışla ve demokratik bir çözümle taçlandırmak zorundayız. Hiç kimsenin bundan kaçma lüksü ve hakkı yoktur. Bizler bir kez daha bu kararın kalıcı bir barışa vesile olmasını ümit ediyoruz. 100 yıllık inkar ve imha siyaseti ile derinleştirilen Kürt sorununun çözülmesiyle ilgili herkesi olağanca gücüyle katkı vermeye bir kez daha davet ediyoruz."
KARAR


HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.