Hamas’ın üst düzey liderlerinden Usame Hamdan, dün gece Gazze ateşkesiyle ilgili gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, bu ateşkesin “işgal aşamasının sonunu ve Filistin’in siyasi ve ulusal bir eylem dönemine geçişinin başlangıcını” işaret ettiğini belirtti.

Hamas, Filistinlilerin Haklarını Korumak Adına Ateşkesi Benimsedi

Hamdan, bir basın toplantısında, Hamas’ın bu anlaşmaya “ulusal bir sorumluluk bilinciyle ve Filistinlilerin temel ilkeleri ile haklarını koruyan net bir vizyonla” yaklaştığını ifade etti.

Açıklamalarına göre mevcut anlaşma, önceki anlaşmalardan farklı olarak, kalıcı bir ateşkesi açıkça öngörüyor ve Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkının tanınmasına yönelik ilk siyasi işaretleri içeriyor.

Hamdan, ateşkes öncesi müzakerelerin ilk aşamasında, savaşın durdurulması, esirlerin takası, yardımın Gazze’ye girişi ve işgal güçlerinin Şerit’ten çekilmesine odaklandığını söyledi.

Hamas müzakere heyetinin Şarm Eş-Şeyh’teki temel hedefinin, Siyonist düşmanın saldırılarını durdurmak olduğunu vurgulayan Hamdan, “daha geniş siyasi ya da iç meselelerin çözümü için Filistin içi bir ulusal mutabakatın gerekliliğini” hatırlattı.

Hamdan ayrıca, Hamas liderliğinin ateşkes anlaşmasını onaylamadan önce detaylı bir şekilde değerlendirdiğini ve kararın hareketin kurullarında neredeyse oy birliğiyle alındığını, tüm tarafların da anlaşmaya yükümlü olduklarını açıkladı.

Direnişin Silahına Dair Her Konuşma, Filistin Devleti Kurulduktan Sonra Ele Alınacak

Gazze’de savaş sonrası yönetim düzenine değinen Hamdan, siyasi çerçevenin geçici dönemde Şerit’i yönetmek üzere ulusal bir komite ya da sosyal destek komitesi kurulması yönünde bir ilk vizyon içerdiğini, ancak bu komitenin yetki ve görevlerinin henüz Filistin grupları arasında devam eden ulusal görüşmeler kapsamında tartışıldığını belirtti.

Hamdan şu önemli vurguyu yaptı: “Direniş hakkı, yerleşmiş ve meşru bir haktır. Bu hak, halkını ve toprağını koruyabilecek bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan önce asla terk edilemez.”

Hamdan: “Direnişin silahına dair her türlü konuşma, ancak bağımsız Filistin devletinin kurulmasından sonra gündeme gelebilir. Geçmiş tecrübeler açıkça göstermiştir ki, direnişin silahsızlandırılması ya da Filistin milletinin haklarından vazgeçilmesi yönündeki her yol, mutlaka başarısız olmuştur.”

Hamdan, ateşkesin uygulanması için alınan garantilere gelince, Hamas’ın arabuluculardan ve ABD’den sözlü garanti aldığını, ayrıca ihlal durumunda müdahale edecek ortak bir takip komitesinin de kurulduğunu söyledi. 

“Direniş, sahadaki tüm gelişmeleri yakından izlemekte ve tarafların yükümlülüklerine uyup uymadığını sürekli denetlemektedir.”

Esirler meselesine dikkat çeken Hamdan, “kimlerin serbest bırakılacağı konusunda başlangıçta zorluklar yaşanmış; öncelikli hedefimiz esir takasının kendisiydi, ardından özel isimlerin listeye dahil edilmesi yönünde ek çabalar sarf edildi,” dedi.

Tesnim haber ajansının haberine göre, Hamdan sözlerini şöyle tamamladı: “Direnişin siyasi hedefi, toprakların özgürleştirilmesi, Kudüs’ün başkent olduğu bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve mültecilerin geri dönüşünün garanti altına alınmasıdır.”