Gazze Şeridi’ni etkisi altına alan Byron Fırtınası’nın bilançosu netleşmeye başladı. Gazze Hükümeti Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, özellikle Gazze kentinin El-Karama ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde yoğun yağış nedeniyle büyük yıkım yaşandığı bildirildi. Açıklamaya göre, fırtına sırasında en az 13 bina çökerken, geçici barınma alanlarında kurulan binlerce çadır sel sularına kapıldı, sular altında kaldı ya da şiddetli rüzgar nedeniyle parçalandı.

Yetkililer, fırtına nedeniyle 12 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Çoğunluğu yerinden edilmiş sivillerin barındığı alanlarda yaşanan hasarın, mevcut insani koşulları daha da ağırlaştırdığı belirtildi.

ON BİNLERCE ÇADIR HASAR GÖRDÜ

Açıklamada, fırtınanın etkisiyle toplam 27 bin çadırın kullanılamaz hale geldiği kaydedildi. Bu çadırların büyük bölümünün, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan aileler tarafından barınma amacıyla kullanıldığı vurgulandı. Sel sularının hızla yayılması ve altyapı eksikliği, çadırlarda yaşayan binlerce kişinin açıkta kalmasına neden oldu.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi açıklamasında, Siyonist teröristlerin sınır geçişlerini kapatmayı sürdürdüğü ve insani yardım ile barınma malzemelerinin girişine izin vermediği ifade edildi. Açıklamada, 300 bin çadır, mobil ev ve karavanın Gazze’ye ulaştırılmasının engellendiği, yerinden edilen siviller için alternatif barınakların kurulmasının da bu nedenle mümkün olmadığı belirtildi.

Bu durumun, fırtına gibi doğal afetler karşısında Gazze’deki sivilleri daha savunmasız hale getirdiği vurgulandı.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi, Birleşmiş Milletler’e, uluslararası kuruluşlara, ABD Başkanı Donald Trump’a, arabulucu ülkelere, ateşkes garantörlerine, dost ülkelere ve bağışçı kuruluşlara çağrıda bulundu. Açıklamada, İsrail’e derhal baskı uygulanarak geçiş noktalarının açılması, barınma malzemeleri, acil durum ekipmanları ile kurtarma ve sivil savunma ekipleri için gerekli kaynakların Gazze’ye girişine izin verilmesi talep edildi.

Yetkililer ayrıca, mevcut fırtına koşulları altında yüz binlerce yerinden edilmiş ailenin korunması için uluslararası toplumun gecikmeden harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.