Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta bulunan Nasır Hastanesi, artan yaralı sayısı ve yatak yetersizliği nedeniyle hastane avlusuna çadırlar kurdu. Bu çadırlarda, yere serilen sünger yataklar üzerinde çok sayıda yaralı tedavi görüyor. Yaralıların çoğunu kol ve bacaklarından ameliyat edilenler oluşturuyor.

Çadırda tedavi gören Filistinli Rami Hassan, yaşadığı koşulları şöyle anlattı:
“Doktor yok. Onlar da ellerinden geleni yapıyor. Her gün 50-60 kemik ameliyatı yapıyorlar. Araplar, Müslümanlar, Avrupa nerede? İnsan hakları ve insanlık nerede? İnsanlık sadece bizi öldürmeyi biliyor.”

YARDIM NOKTALARINDA HEDEF ALINAN SİVİLLER

Hassan, bacağından yaralanmasının yardım dağıtım noktasında yaşanan saldırı sonucu gerçekleştiğini söyledi.
“Bu dağıtım noktalarına gitmeye mecburuz. Nasibimizde varsa unu sırtımıza yükler geliriz ya da insanlar naaşımızı sırtlanır gelir” diyen Hassan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hem yardım vereceksin hem de öldüreceksin. İnsanların öldürüldüğü ve yaralandığı yardımlar yardım değildir.”

Hassan, her gün bu noktalarda 20-30 kişinin hayatını kaybettiğini iddia etti.

SAĞLIK ALTYAPISINA YÖNELİK SALDIRILAR

Gazze Hükümeti Medya Ofisi’nin 18 Temmuz’da açıkladığı verilere göre, Gazze’de 38 hastane ve 96 sağlık merkezi bombardıman sonucu yıkıldı ya da hizmet dışı kaldı. Kuzey, orta kesim ve güneyde yalnızca El Ehli Baptist, Şifa, Aksa Şehitleri ve Nasır hastaneleri sınırlı kapasiteyle hizmet verebiliyor.

Bu hastaneler, mevcut kapasitenin çok üzerinde bir yoğunlukla çalışarak Filistinliler için adeta “can simidi” işlevi görüyor.

NASIR HASTANESİ DAHA ÖNCE HEDEF ALINMIŞTI

Siyonist terör çetesi, 25 Ağustos’ta Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne saldırı düzenledi. Saldırıda 22 kişi hayatını kaybetti; bunların arasında 5 gazeteci ve 5 sağlık çalışanı da vardı.

Hayatını kaybeden gazeteciler arasında Reuters foto muhabiri Hüsam el-Mısri, Al Jazeera kameramanı Muhammed Selame, Independent Arabia ve AP için çalışan Meryem Ebu Dekka, NBC News gazetecisi Muaz Ebu Taha ve gazeteci Ahmed Ebu Aziz bulunuyordu.

Teröristler saldırıyı üstlenirken, “gazetecilerin doğrudan hedef alınmadığını” savundu. Yahudi terör oluşumunun elebaşı Binyamin Netanyahu saldırıyı “trajik bir kaza” olarak niteledi. Ordu Sözcüsü Effie Defrin ise “Çok karmaşık bir ortamda faaliyet gösteriyoruz” açıklamasını yaptı ve hastanede Hamas’ın faaliyet yürüttüğünü ileri sürdü.