
"Faizsiz ekonomi özlemimi dillendirmeye devam edeceğim"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faizsiz ekonomi özlemimi dillendirmeye devam edeceğim. Tıpkı dünya 5'ten büyüktür iddia
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Müslümanlar olarak dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturuyoruz. İslam ekonomisi 2.5 trilyon dolar seviyesinde seyrediyor.
İslam alemi olarak aramızdaki ticaret, yatırım, finans ve işbirliği imkanlarını en üst düzeye çıkartmamız gerekiyor. Yapılan ve yapılacak tartışmaların bu noktada çok faydalı olacağına inanıyorum.
İslami finansın sunduğu adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar detaylı bir şekilde mercek altına alınacaktır.
Büyüme modellerine, teknoloji odaklı fintech çözümlerinden helal yaklaşımlarına kadar konularla hedeflerimize bir adım daha yaklaşacağız.
İstanbul’un küresel bir merkez haline gelmesi adına attığımız adımlar ülkemizin yanı sıra islam alemine de yeni fırsatlar sunuyor.
Katılım finansın İstanbul merkezli olarak gelişip serpilmesine büyük önem veriyoruz.
İlgili kurumlarımızın ve yetkililerimizin de gayretleriyle bu avantajların kalıcı olmasını ümit ediyorum.
Ekonomide bilhassa da finans alanında insan odaklı, adaletli, merhametli bir paradigmaya olan talep artıyor.
Cari küresel ekonomik sistem sadece tüketimi ve kar maksimizasyonunu önceleyen sorunlu yapısıyla, üretimsiz bir büyümeyi özendirmektedir.
Mevcut sistem ekonomik kalkınmayı destekleyecek çözümler bulmak yerine asıl problemlerin üzerini örtmektedir. Bakınız, burada şu parantezi açmak durumundayım, yarım asra yaklaşan siyasi hayatım boyunca Faize dayalı ekonomik sistemle kararlılıkla mücadele etmiş bir kardeşinizim.
Çarpık sisteme daima itiraz ettim, yine itiraz ediyorum. Faize dayalı bir ekonomik sistemi meşru göremeyeceğimizi sık sık ifade ettim. Ekonomide, üretimde, ticarette ve sosyal hayatta yol açtığı sıkıntılardan söz ettim. Muhalefet bunda da karşımıza dikildi.
Şahsen, faizsiz ekonomi özlemimi dillendirmeye devam edeceğim. Tıpkı dünya 5’ten büyüktür iddiamızda olduğu gibi faize dayalı ekonomik nizamın değişmesi için de dik duracağız.
Ciddi ekonomik riskler bizimle birlikte başkalarını da yeni modeller geliştirmeye teşvik ediyor.
İslami ekonomi ilkeleri toplumsal dayanışmayı merkeze alan özgün yapısıyla öne çıkıyor.
Tüm teşviklerimize rağmen ülkemizde katılım bankacılığının yüzde 8,1 oranında kalmasını açıkçası yeterli bulunuyoruz.
1 milyar dolarlık sukuk ihracı kıymetli olsa da önümüzde hala ciddi bir mesafe var.
Halkbank’ın katılım sektöründe hizmet verecek olmasından memnuniyet duyuyor, tebrik ediyorum.
Alternatif modellerin yaygınlaşması noktasında hepimize görevler düşüyor.
Albaraka zirvelerinin bu bakımdan önemli bir rol oynadığını görüyoruz. İslam aleminin farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren kurumları bir araya getiriyor.
Ortaya çıkacak somut tavsiye ve stratejilerin yarının da gelişmesine olanak tanıyacağına eminim.
Küresel ekonomide ticaret savaşlarının alevlendiği zorlu bir dönemden geçiyoruz. Yüksek küresel borçluluk, yaşlanan nüfus, iklim değişikliği gibi sorunlar küresel belirsizlik yaratıyoruz.
En büyük ihracat pazarımız AB, yüzde 0,8 büyüyebildi son iki yılda ortalama.
Türkiye olarak doğrudan ekonomik maliyeti 105 milyar doları bulan deprem felaketinin izlerini silmeye çalışıyoruz. 201 bin konutun anahtarını teslim ettik. 252 bin konutun anahtarlarını yıl sonuna kadar depremzedelerimize teslim etmeyi hedefliyoruz.
Tüm zorluklara rağmen hamdolsun iyi gidiyoruz. Deprem bölgesinde yaralar hızla sarılıyor. Komşumuz Suriye 13,5 yıl süren kanlı çatışmaların ardından istikrara kavuşuyor. Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesinin görüşmelerine İstanbul’da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz. Gazze’de ateşkesin tesisi için gayret gösteriyoruz. Terörsüz Türkiye hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. 2 trilyon dolara mal olan bir beladan kurtulmaya çok yakınız. Bu sefer menzile varacağımıza inanıyorum.
Ekonomi cephesinde 2 yıldır dirayetle uyguladığımız programımızın olumlu neticelerini görmeye başladık. Enflasyonda gözle görülür iyileşmeler kaydettik. Yıllık enflasyon 11 aydır düşüyor.
Hedefimiz kalıcı şekilde tek haneli seviyelere indirmek.
Petrol fiyatlarındaki düşüş aşağı çekiyor. 153 milyar doları aşmış vaziyette MB brüt rezervleri. Emek yoğun sektörleri de yakından takip ediyoruz. Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde çalışan başına 2500 TL KOSGEB desteği vermeye başladık. Kayıt dışı ile mücadelede de adımlar atıyoruz. İmalatçı kobilerimizin yatırım ve işletme harcamaları için 30 milyar liralık yeni bir paket açıkladık. Yeni destek paketlerini de hızla hayata geçireceğiz.
Bugün açıklanan büyüme rakamları doğru yolda olduğumuzu bir kez daha teyit etti. 19 çeyrektir kesintisiz büyüyerek gücünü bir kez daha gösterdi. Cumhuriyet tarihinin en düşük enflasyon ve faiz oranlarını yakalamış bir hükümetiz.
Gezi olayları olmasaydı Türkiye çok farklı bir konumda olurdu. İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını müteakip sokak terörü ve boykot çağrıları bu saldırıların devamı niteliğindeydi.
Ülkemizde bütün umudunu Türkiye’nin ekonomik olarak tökezlemesine bağlamış köhne bir zihniyet var. Dedikodular üzerinden siyaset yaptıklarını zannederek komik duruma düşüyorlar. Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekirse Türkiye batsın anlayışıyla bir yere varamazsınız.
Emeklilerimizin 4 bin TL olan Kurban bayramı ikramiyelerini yarından itibaren ödemeye başlayacağımızın müjdesini buradan paylaşmak istiyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.