1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. "Dersim halkından resmi olarak özür dilenmelidir"
"Dersim halkından resmi olarak özür dilenmelidir"

"Dersim halkından resmi olarak özür dilenmelidir"

Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilişinin 88’inci yıl dönümü dolayısıyla Dersim'de anma etkinliği düzenlendi

A+A-

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Tunceli’de Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişinin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bugün devlet kendi Alevi yaratmak istiyor. Bugün Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, yani bir devlet projesi olarak Alevi canlarımızın inançlarını araçsallaştırmak ve kendi aracı haline getirmek istiyorlar. Biz Aleviler her zaman ifade ettik; burada bir kez daha ifade ediyoruz, bizler devletin Alevisi olmayacağız” ifadelerini kullandı.

Tunceli’de çeşitli kuruluşlar tarafından Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 88’nci yıl dönümünde basın açıklaması düzenledi. Seyit Rıza Meydanı’ndaki açıklamaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Kurumlar adında yapılan basın açıklamasının ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, “Bugün Dersim'de Seyit Rıza'nın mezarı yok ama anıtının önünde 88 yıl önce bu topraklarda yaşatılan soykırımı, bu topraklarda gerçekleştirilen terteleyi burada bir kez daha sınadığımızı belirtmek isterim. Seyit Rıza'yı, torununu ve yoldaşlarını sizlerin huzurunda bir kez daha saygıyla, minnetle anıyorum” diye konuştu.

"AKP iktidarı özür kelimesini tamamlamadı"

Tunceli halkından özür dilenmesi çağrısında bulunan Hatimoğulları, “Burada bir kez daha ifade etmek isterim ki Dersim terteresiyle yüzleşilmeli. Dersim halkından özür dilenmeli. Bu resmi bir şekilde gerçekleşmelidir. AKP iktidara ilk geldiği zamanlarda Alevi açılımı ve Kürt açılımı yapacağım diye siyaset yürütmeye çalıştığı zamanda özrün özünü ifade etti ama özür kelimesini tamamlamadı” ifadelerini kullandı.

Suriye’de Alevilere yönelik yapılan saldırılara da değinen Hatimoğulları, şunları kaydetti:

Bugün Alevi canlarımıza tarih boyunca yaşatılan katliamlara ne yazık ki yenileri ekleniyor. Bakın 21. yüzyıldayız. Suriye'de Alevi katliamları yaşandı. Son yılların, son yüzyılın diyebiliriz ki en büyük Alevi katliamından birisi Lazkiye'de, Hama'ya Humus'a yaşatıldı. Binlerce Alevi canımız orada katledildi. Buradan bir kez daha Suriye'de gerçekleştirilen katliamı, buna önayak olanları, buna yol açanları, destekleyenleri, fiilen gerçekleştirenleri bir kez daha burada sizlerin huzurunda kınıyoruz. Ve çağrımızı buradan Alevi katliamının en büyüklerinden birini yaşamış Dersim coğrafyasından bir kez daha yineliyoruz. Suriye'de Alevi canlarımıza insani yardımı ulaştırabilmek için koridor açılması konusunda Türkiye'deki yetkililer olmak üzere bütün yetkilileri göreve davet ediyoruz.

"Bizler devletin Alevisi olmayacağız"

"Bugün devlet kendi Alevi yaratmak istiyor. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, yani bir devlet projesi olarak Alevi canlarımızın inançlarını araçsallaştırmak ve kendi aracı haline getirmek istiyorlar” diyen Hatimoğulları, “Biz Aleviler her zaman ifade ettik. Burada bir kez daha ifade ediyoruz. Bizler devletin Alevisi olmayacağız. İnancımızı dik, diri bir şekilde yaşatmak, ibadet merkezlerimize sahip çıkmak için tıpkı tertelelere karşı, soykırımlara karşı, katliamlara karşı nasıl bir beraber ve dik durduysak bugün de aynı kararlılıkla bu mücadeleyi sürdüreceğimizin sözünü burada bir kez daha veriyoruz” diye konuştu.

"Demokratik toplum çağrısına hep beraber sahip çıkağız"

Hatimoğulları, konuşmasında "Terörsüz Türkiye" sürecine de değinerek, destek mesajını iletti. Demokratik toplum çağrısına sahip çıkacaklarını söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:

Sayın Öcalan'ın başlatmış olduğu barış ve demokratik toplum çağrısı tam da bu ülkede yaşanan bu kadar acının, bu kadar haksızlığın, tekçi, ırkçı, milliyetçi ve tek merkezci zihniyete karşı bu topraklarda yaşayan 72 millete aynı nazardan bakan bir anlayışın, bir siyasi düzenin oluşması için yapılmış bir çağrıdır aynı zamanda. Bu çağrıda Alevi canlarımıza yer çoktur. Bu çağrımız Alevi canlarımızadır aynı zamanda. Bizler bu topraklarda eşit yurttaşlık hakkı temelinde her inançtan, her milletten insanın kendi ana diliyle konuşabilmesi ve eğitim görebilmesi ve kendi inancını bu topraklarda özgürce yaşayabileceği yeni bir düzen kurulana dek, bizler mücadelemizi sürdürecek ve bu çağrıyı aynı zamanda bu şekilde okuduğumuzu, bu şekilde anladığımızı da sizlerle paylaşmak isteriz. Bizler bu topraklarda çok acı çektik. Bizler bu topraklarda dilimizden dolayı, inancımızdan dolayı çok acı çektik. Çok sayıda katliamlara maruz kaldık. Bunlara karşı bir olmak, beraber olmak ve mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok değerli canlar. Bu nedenle özellikle demokratik toplum çağrısına hep beraber sahip çıkarak demokratik bir cumhuriyeti birlikte inşa etmek için elimizden gelen her türlü çaba içinde olmaya devam etmeliyiz.

 

ANKA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.