DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, PKK’nin silah bırakacağı yönündeki haberleri değerlendirdi. Temelli, “Bu gelişmelerin önümüzdeki hafta olma olasılığı var gibi gözüküyor fakat burada önemli olan meseleleri sadece ve sadece bu meseleye indirgemek olmamalı” diyerek, sürecin hukuki ve siyasi altyapısının önemine işaret etti.

"Bu gelişmelerin önümüzdeki hafta olma olasılığı var gibi gözüküyor fakat burada önemli olan meseleleri sadece ve sadece bu meseleye indirgemek olmamalı. Türkiye’nin gündeminde sürekli ‘Silahlar bırakıldı mı? Nasıl bırakılacak? Bunun fotoğrafı, video kaydı geldi mi?’ meselelerine biz sıkışıp kalmak yerine, hukuki altyapının, hukuki güvencenin sağlanması yönünde adımlar atmak ve toplumun beklentilerini karşılamak yönünde çabayı ortaya koymalıyız. Silahları bırakma kararı kongrelerinde alınmış bir karar. Öyle ya da böyle bunu bir şekilde gerçekleştirirler. Buradaki soru şu; Biz ne yapacağız? Biz buna odaklanalım diye komisyon çalışmasını önemsiyoruz."

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU” İÇİN ÖNERİLER MECLİS’E SUNULACAK

Temelli, örgütün fesih ve silah bırakma sürecinin ardından Meclis’te kurulması gündeme gelen “Terörsüz Türkiye Komisyonu” hakkında ise şu bilgileri verdi:

“Meclis kapanmadan önce bu komisyon hayata geçmeli. Meclis tatile girse bile komisyon çalışmalı. Bu konuda önerilerimizi yazılı olarak yarın Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a ileteceğiz.”

Komisyonun yasal statüde kurulması gerektiğini vurgulayan Temelli, çalışmaların Kürt sorununun demokratik çözümünü gözetmesi gerektiğini belirtti. “Topluma karşı duyarlı, konsensüs esaslı, etkin ve hızlı bir yapı olmalı” dedi.

"Bir konsensüs esasına göre çalışması, topluma karşı duyarlı olması, gelecek önerileri dikkate alması ve özellikle de bu sürecin Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair ihtiyaç duyulan sürecin gerekliliklerini yerine getirme konusunda hızlı, etkin ve verimli bir çalışma ortaya koyması bizim için çok çok önemlidir. Biz komisyon çalışmalarına tüm gövdemizle katkı vereceğiz. İnisiyatif almaktan geri durmayacağız. Bizim için asıl olan barışın kalıcılaşmasını sağlayacak olan hukuki güvencenin, alt yapının sağlanması, siyasi özgürlüklerin herkes için geçerli olmasıdır."

DEM HEYETİNİN CUMHURBAŞKANI VE İMRALI TAKVİMİ

Basın toplantısında, DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi partilerle yapmayı planladığı görüşme takvimi de gündeme geldi. Temelli, sürece ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Sayın Pervin Buldan, Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, ayın 8’i, 9’u gibi Cumhurbaşkanıyla, daha sonra da siyasi partilerle görüşüp, ondan sonra İmralı’ya gitme niyetlerinin olduğunu söylemişlerdi. Sanırım bu takvim işleyecek.”

“HER YANGIN CİĞERİMİZİ YAKIYOR”

Temelli, konuşmasında Türkiye’nin farklı bölgelerinde çıkan orman yangınlarına da değindi. Son 48 saatte 78 orman yangını çıktığını belirten Temelli, yangınların önlenmesine dönük önlemlerin yeterli olmadığını, araştırma komisyonu önerilerinin iktidar tarafından reddedildiğini söyledi.

“Bir araştırma komisyonu kurulsaydı belki bugün Seferihisar yanmayacaktı” diyen Temelli, ormanlara yaklaşımda yaşanan zihniyet sorunlarına da dikkat çekti.

“HANGİ OKULU BİTİRDİLER DE HÂKİM OLDULAR?”

CHP’nin kurultay davasına ilişkin yargı kararını da değerlendiren Temelli, siyasete yargı yoluyla müdahale edildiğini savundu.

“"Yargının siyasete müdahalesinin farklı biçimleriyle her gün karşı karşıya geliyoruz. Biraz önceki karar da böyle bir karar. Mahkeme bu davayı reddetmeliydi. Hukuk fakültesindeki ikinci sınıf öğrencisi bile bunu bilir. YSK’nin vermiş olduğu karara karşılık, siz bir yargı sürecini işletemezsiniz. Bu Anayasa’ya da mevcut yasalara da aykırıdır. Bunlar hangi okulu bitirdiler de hakim oldular ben hayretle bakmaya devam ediyorum. Bu ülkede yargı sisteminin bu hale gelmesi akıl alır bir şey değil. Siyaset yargının bu müdahaleleriyle aslında toplumun ihtiyaçlarını giderecek bir mekanizma olmaktan daha çok giderek, topluma rağmen kendisini yapılandıran bir alana doğru kayıyor. Demokrasilerde olmazsa olmaz koşul muhalefet ise muhalefeti yok etmeye çalışan bir anlayış diye nitelendiremez. Türkiye’nin sorunu budur. Biz bu davanın reddedilmesi gerektiğine inanıyoruz"

KOBANİ DAVASI ELEŞTİRİSİ: “TAMAMI ÇÖPTÜR”

Temelli, Kobani davasına da değinerek kararın 13 ay sonra açıklandığını, 32 bin sayfalık gerekçeli kararın kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlandığını belirtti.

"Dava, başladığı günden bu güne yargının siyasete müdahale etmesinin gerekçesini oluşturmak anlamıyla yaratılmış bir davadır. Davanın gerekçeli kararı tam 13 ay sonra açıklandı bu karar. 32 bin sayfa gerekçeli karar yazmışlar. Yazdıkları falan yok. Kopyalamışlar, yapıştırmışlar. Yasaları gibi gerekçeli kararları da torba şeklinde. Tamamı ile çöptür. Bu dava ilk günden çökmüştür. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kumpasın belgesi, gerekçeli karardır."