
Çözüm süreci komisyonu, baroları dinliyor
Toplantının başlangıcında konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, süreç ilerledikçe yasal alt yapı çalışmalarının hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi
Çözüm süreci kapsamında Meclis'te kurulan 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun altıncı toplantısı başladı. Komisyon üyeleri bugün bazı baro başkanlarını dinliyor.
Toplantının başlangıcında konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, süreç ilerledikçe yasal alt yapı çalışmalarının hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi ve ”Başta barolar olmak üzere bu konuyla ilgili Türkiye’deki hukuk camiasına katkıların faydalı olacağını düşünüyoruz” dedi. Kurtulmuş, Türkiye’deki tüm baroların toplantıya katılmasını arzu ettiklerimi ama fiilen bunun mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.
Komisyonun toplumsal rızayı çoğaltma görevi olduğunu da hatırlata Kurtulmuş, “Her birimizin söylediğimiz sözlere, verdiğimiz katkılara olağanüstü özen göstermemİz, süreci sahiplenerek kamuoyundaki desteği artırmamız lazım” diye konuştu.
"Bu model Türkiye’ye özgü bir modeldir” diyen Kurtulmuş, 9 ay gibi kısa bir sürede olağanüstü bir mesafe alındığını söyledi.
Komisyonun dinleyeceği isimler şöyle: Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan |
Sağkan: Anayasa’ya saygı gösterilmedikçe herhangi bir sorun çözülemez
Barolar adına söz alan ilk isim Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan oldu. Komisyonun bir anayasa çalışması yapmayacağı ortaya konulduğu için kanuni düzenlemeler ve uygulamadaki sorunlar üzerinde duracağını ifade eden Sağkan, “Barolar Birliği olarak millî birlik ve beraberliğin pekiştirilmesine ön koşulunun Anayasa'nın içerdiği asgari teminatların sağlanması olduğu düşüncesindeyiz. Yürürlükteki Anayasa’ya saygı gösterilmedikçe herhangi bir sorunun çözülmesi de mümkün değildir” diye konuştu.
Çatışma çözümleri konusunda temkinli yaklaşımın benimsenmesi yaklaşımında olduklarını kaydeden Sağkan, çözümün aniden köklü adımların atılmasıyla değil öncelikle karşılıklı güvenin inşası ile mümkün olduğunu ifade etti. Sağkan, anlaşma sağlanmayan konuların sessizce geçiştirilmemesi ve açıklıkla ortaya konması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Örgüt yeni bir isimle kurulmayacağını temin etmeli"
Sağkan silah bırakma sürecine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Terör örgütünün ve üyelerinin tüm silah ve mühimmatı tamamen teslim edip yeni bir isimle yeniden kurulmayacağını temin etmesi, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü tam riayeti taahhüt etmesi tüm bu sürecin sağlıklı yürümesini ön koşuludur”.
"Komisyonun hedefinin tam aksi yargı uygulamaları"
Yürütmenin de Anayasaya tam riayeti sağlamasının ön koşul olduğunu kaydeden Sağkan, toplumun ciddi bir kesiminin sürece ihtiyatla yaklaştığını söyledi. Sağkan, şöyle konuştu:
“Meclis çatısı altında toplumsal bütünleşme gerçekleşmesi için özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanında çalışmalar yapmak hedef olarak ortaya konulurken bir yanda ise bazı hukuka aykırı yargı uygulamalarıyla idari tasarruflar bu hedefin tam aksine işlemektedir. Bir tarafta milli birliğin ve beraberliği pekiştirilmesi hedefi ortaya konulurken diğer tarafta hukuka aykırı gözaltı ve tutuklama kararları, bazı anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması gibi yargısal faaliyetlerle, kayyım uygulamaları, diploma iptali ve Atatürkçü subayların TSK’dan tasfiyesi gibi idari uygulamalar taban tabana zıt bir sürece işaret etmekte, kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır.”
4 akut başlık belirlendi
Barolar Birliği’nin belirlediği 4 başlık olduğunu belirten Sağkan, bu başlıkları şöyle sıraladı:
- -Keyfi tutuklamalar
-İfade hürriyetine dönük ağır ihlaller
-Bazı yargı kararlarının uygulanmaması
-Kayyım uygulamaları
Bu akut problemlerin çözümünde atılabilecek önemli adımlar olduğu inancında olduklarını kaydeden Sağkan, Hâkimler Savcılar Kanunu’nda değişiklik yapılmasını, hâkim ve savcı mülakatlarında kamera kaydının kaldırılması, mülakatların yürütmeden bağımsız kurumlara bırakılması gibi öneriler sundu.
"Af niteliğindeki düzenlemeler infaz kanununda değişiklik ile değil TBMM çoğunluğuyla yapılmalı"
Komisyonun ‘geçiş dönemi kanunu’ hazırlama olasılığına da dikkat çeken Sağkan, adı af olmayan ama sonuçları itibariyle af niteliği taşıyan örtük af biçimlerinin sağlıklı yöntemler olmadığının altını çizdi. Anayasa Mahkemesi'nin de bu tür tutumlara mesafeli olduğunu ifade eden Sağkan, ”Af niteliği taşıyan yöntemlerin infaz kanununda değişiklik yaparak değil TBMM’de nitelikli çoğunlukla değerlendirilmesi gerekir. Eğer bu çoğunluk sağlanamıyorsa bu konuda koşullar henüz olgunlaşmamış demektir” ifadelerini kullandı.
Bu konuda yapılacak olası düzenleme için Sağkan, “Yapılacak bir düzenlemenin ilk maddesinde barış, geçiş dönemi adaleti ve toplumsal uzlaşının sağlanması amaçları net bir şekilde ortaya konmalıdır” dedi.
Sağkan ayrıca sadece geçiş dönemi kanununun komisyonun temel hedefine ulaşmasını sağlamayacağını toplumun tamamını kucaklayan adımların atılması gerektiğini kaydetti.
Ceren Bayar - T24
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.