1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. ‘Bugün Allah için ne yaptın?’
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

‘Bugün Allah için ne yaptın?’

A+A-

Eskiden, bizim ilk gençlik yıllarımızda sıkça sorulan bir soru vardı.

“Bugün Allah için ne yaptın?”

Hayır, birbirimize sormazdık bu soruyu.

Kendimize sorardık.

Soruyu hatırlamamak mümkün değildi çünkü girip çıktığımız mekanların çoğunda mesela Akıncılar derneğinde, bir de ‘Diriliş’ derneği vardı Balıkesir’de… Oralarda asılı olurdu. Hatırlamak için ilave bir gayret sarf etmemiz gerekmezdi.

Soru insanın içinde bir özeleştiri, nefis muhasebesi penceresi açtığı ölçüde anlamlı, faydalı bir soru.

Doğru bir soru.

Fakat biraz eşelediğinizde yanlış sorulmuş bir soru olduğunu düşünmek de mümkün.

Biz, Allah için bir şey yapabilir miyiz?

Yapamayız.

Namaz kıldım, oruç tuttum, hacca gittim, umreye gittim… Gibi cümleler “Bugün Allah için ne yaptın” sorusunun cevabı değil.

Bunlardan birini söylersen bunları Allah için değil kendin için yaptın cevabıyla karşılaşabilirsin.

Şöyle olur mu?

Allahu Teala’nın güzel bulacağını umduğumuz bir davranışta bulunmak.

Bir iyilik. Bir insanlık. Bir kötülüğe karşı çıkmak, mâni olmak.

Eh, olabilir.

Fakat bunları da aslında kendimiz için yaparız.

Böyle güzelliklerin bir estetik değeri vardır. Bizi güzelleştirir.

Yeryüzünü de güzelleştirir.

Bu güzel davranışları kimisi davranışın güzelliği sebebiyle yapar. Kimisi de Allah rızası için.

İkisinin de bir kıymeti vardır sonuçta.

Boşa gitmez.

“Bugün Allah için ne yaptın” sorusunun sebep olduğu çağrışımlar sözü buralara kadar getirdi.

Maksadım bu sorunun analizini yapmak değildi.

Bu sorunun güncelliğini muhafaza edip etmediğini anlamaya çalışıyordum.

Bu soruyu kendisini sorgulamak için soranlar hala var mı?

İnsanların buluştuğu mekanlarda bu sorunun yazılı olduğu levhalara rastlıyor musunuz?

Ben rastlamıyorum.

Fazla dünyevileşmiş olabiliriz.

“Olabiliriz” kelimesi az geldi. Düpedüz dünyevileştik.

“Bugün Allah için ne yaptın” sorusu hemen hemen tedavülden kaldırıldı.

Sorunun içindeki “Allah” lafzının yerine sanki başka kelimeler koydular.

Mesela çalışma hayatında “Bugün şirket için ne yaptın?”

Ya da “Bugün patron için ne yaptın?”

Bunu kendi kendine sorma ihtiyacı duymayabilirsin.

Ama yöneticilerinin zihninde böyle bir sorunun mevcudiyetini hissedersin.

Gereğini yapıp yapmamak da senin bileceğin iş.

Soruyu biraz yükseltirsek ya da ulvileştirirsek şöyle sorabiliriz.

“Bugün memleket için, millet için ne yaptın?”

Siyasetçiler bu soruyu kendilerine sorsalar fena olmaz.

Soruyorlar mı?

Soran var, sormayan var.

Politik zeminde şu hale sokabiliriz soruyu:

“Bugün partimiz için ne yaptın?”

“Bugün liderimiz için ne yaptın?”

“Bugün reisimiz için ne yaptın?”

Etrafa baktığınızda, olan bitenlere, televizyon ekranlarındaki cehd ve gayretlere, soruşturmalara, soruşturmamalara, sahnede dönen bir sürü işe baktığınızda sorunun son şeklinin alabildiğine yaygınlaştığı hissine kapılmanız mümkün.

Herkes, bir sürü insan, gece gündüz hummalı bir çalışma içinde.

Soru politik formda sorulup cevaplandırıldığında işin içinde “Allah rızası” aranır mı?

Aranmaz.

Talihiniz yaver giderse, soruyu kimi kastederek sorduysanız onun rızasını bulursunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar