
"Bu topraklara barış, kanla değil terle gelecek"
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında çözüm sürecine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaparak, sürecin sağlıklı işlemesi için silah bırakmadan hukuk reformuna, şeffaflıktan uluslararası müdahalelere karşı net duruşa kadar
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, PKK'nin silah bırakmasıyla birlikte Türkiye’nin ve bölgenin yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, geçmişin yüklerinden kurtulmuş, demokrasi ve hukuk temelli bir barış süreci inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
Davutoğlu konuşmasına tarihsel bir çerçeve çizerek başladı. Son iki yüzyılda yaşanan parçalanma süreçlerine atıfta bulunan Davutoğlu, sömürgeciliğin Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu halklarını birbirine düşman ederek ayrıştırdığını; Türkler ve Kürtler başta olmak üzere Anadolu halklarının ise birlikte bir gelecek kurma iradesi taşıdığını dile getirdi.
“BUGÜN DE BİZİZ, KIYAMETE KADAR DA BİZ OLACAĞIZ”
Konuşmasında geçmişte Türkler ve Kürtlerin omuz omuza verdikleri mücadeleleri hatırlatan Davutoğlu, “Malazgirt’te Alparslan’ın ordusunda bir Kürt, Selahaddin’in ordusunda bir Türk olmak isterdim” diyerek birlikte yaşama iradesinin altını çizdi.
SÜRECE DAİR DOKUZ MADDELİK YOL HARİTASI
Davutoğlu, çözüm sürecinin sağlıklı işlemesi için dokuz maddelik bir öneri seti sundu. Bu öneriler arasında PKK’nin silahları tamamen ve kamu önünde teslim etmesi, örgütün finansal ve insan kaynağının tasfiyesi, Şam yönetimiyle üçlü mekanizmaların kurulması, kapsamlı hukuk reformlarının başlatılması ve sürecin TBMM çatısı altında tüm partilerin katılımıyla şeffaf biçimde yürütülmesi yer aldı.
İşte o maddeler:
1. Örgüt Terör tehdidinin sözde değil gerçekte bittiğini gösterecek şekilde silahlarını Türk ve Iraklı yetkililerin gözetiminde kamuoyu önünde teslim etmelidir. Bir törenle başlayacak bu teslimatın detayları kamuoyu ile paylaşılmalı; silahlar uygun zamanda tekrar çıkarılabilecek şekilde meçhul yerlere gömülmemeli; tümüyle tasfiye edilmelidir.
2. Örgütün insan unsuru dağıtılmalı; herhangi bir suça bulaşmamış olanlar rehabilite edilmeli; örgütün Türkiye’ye girmesi sakıncalı üst düzey kadroları Türkiye’ye müzahir bir ülkede denetim altında tutulmalıdır.
3. Örgütün finansal ağı çözülmeli; uyuşturucu trafiğinde de beslenen terör sektörünün ağababalarının provokasyonları engellenmelidir.
4. Şam yönetimi ve Suriyeli Kürtlerin demokratik temsilcileri ile birlikte üçlü bir mekanizmayla terörün Suriye ayağı da dağıtılmalı ve Suriyeli Kürtlerin eşit vatandaşlar olarak Suriye yönetiminde yer almaları sağlanmalıdır.
5. Sınır ötesindeki kardeş Kürt toplulukların hakları, sorunları, kaderi ve geleceği hiçbir yabancı gücün iradesine terk edilmemelidir. Suriye, Irak ve İran ile birlikte bölgedeki Kürtlerin huzur, sükun ve barışı teminat altına alınmalıdır.
6. Bu bağlamda Mezopotamya havzası başta olmak üzere Türkiye, Suriye ve Irak arasında ikili ve üçlü projelere ekonomik entegrasyon projeleri geliştirilmelidir.
7. Geniş kapsamlı bir demokrasi ve hukuk reformu açıklanmalı; düşünce özgürlüğü en geniş kapsamlı niteliğe kavuşmalı, kamu vicdanını derinden sarsan tutuklu aydınlar, gazeteciler ve siyasetçiler serbest bırakılmalıdır. Geçen hafta sonu MÜSİAD’taki konuşmasında sayın Erdoğan da dile getirdi ki yaklaşan bir fırtına var ve gemiyi limana sağ salim götürecek araçlar gerekli. Madem fırtına yaklaşıyor, madem yepyeni bir sürece girdik o halde haksız siyasi kriterlerle cezaevlerine doldurulan ve yeniden yargılanma hakkını bekleyen binlerce kişi başta olmak üzere, tutuklu siyasetçiler ve gazeteciler de dahil edilerek bir açılım sergilenmesi bir bahar havası esmesi, sadece gelecek güzel günleri müjdelemesi açısından değil, ülke içi birlik ve beraberliği sağlamlaştırıp, hukuk ve demokrasiden taviz vermeyen hikmetli bir siyaset sayesinde hem uluslararası arenada hem de bölgede gücümüzü pekiştirmek şarttır.
8. Süreç bütün partilerin katılımıyla TBMM’nde tam bir şeffaflık içinde yürütülmelidir.
9. Başta şehit ve gazi yakınlarını bünyesinde barındıran şahit ve gazi derneklerimiz olmak üzere kaygı ifade eden bütün kesimler ve sivil toplum sürece dahil edilmelidir!
“BARIŞ ROMA’DA DEĞİL DİYARBAKIR’DA KURULUR”
Sürecin dış aktörler tarafından değil, Türkiye’nin kendi kurumları ve toplumsal paydaşları eliyle yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Gerçek çözüm Roma’da, Oslo’da, Londra’da değil; Diyarbakır’da, Edirne’de, Trabzon’da, Ankara’dadır” dedi.
“SAMİMİ OLUNMALI, ŞEFFAFLIK ESAS ALINMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da çağrıda bulunan Davutoğlu, sürecin başında samimi ve birleştirici bir Ulusa Sesleniş konuşması yapılmasını önerdi. Bu çağrının şehit ailelerinin, muhalefetin ve halkın kaygılarını giderecek netlikte olması gerektiğini söyledi.
“SÜRECE DESTEK DEVLETE, ELEŞTİRİ İKTİDARA”
Gelecek Partisi olarak hükümete değil, devlete destek verdiklerinin altını çizen Davutoğlu, sürecin istismar edilmesine, muhalefetin zayıflatılmasına veya demokratik hukuk devletinin geriletilmesine izin vermeyeceklerini belirtti.
“ÇİFTÇİNİN HAKKI OLAN 480 MİLYAR NEREDE?”
Konuşmasında 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ne de değinen Davutoğlu, çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları dile getirerek hükümete tarım politikaları konusunda sert eleştiriler yöneltti. 2006 yılında çıkarılan yasaya rağmen tarımsal desteklerin GSYH’nin %1’i kadar yapılmadığını hatırlatan Davutoğlu, aradaki farkın 480 milyar TL olduğunu belirterek, “Bu çiftçinin hakkıdır, derhal ödenmelidir” dedi.
KANDIRA’DAKİ ÇEVRE PROTESTOSUNA DESTEK
Davutoğlu, Kandıra’da yapılması planlanan çöp depolama tesisine karşı çıkan köylülerin yanında olduklarını da belirtti. “Topraklarımıza, tarım alanlarımıza sahip çıkacağız” diyen Davutoğlu, çevre katliamına karşı mücadele edeceklerini kaydetti.
“SÜREÇ SOSYO-PSİKOLOJİK DEVRİMLE BAŞLAR”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tutumunu da “sosyo-psikolojik devrim” olarak nitelendiren Davutoğlu, siyasi liderlerin örnek olması gerektiğini belirterek, süreçte tüm aktörlerin şeffaflıkla hareket etmesi gerektiğini söyledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.