1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. Bozma şekilleri
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

Bozma şekilleri

A+A-

Eni konu işleyen bir mekanizmayı bozmak zannediyorum bir yönetme şekli.

İşliyor. Fakat kendi normlarına göre işliyor. Aklına estiği zaman müdahale edemiyorsun.

Sağlam bir şeye müdahale edersen yadırgayanlar olur.

Ama bozunca müdahale edebilirsin. Bozuk çünkü.

Devlet büyüklerimizin düzeltmeye, onarmaya giriştikleri birçok sorun… Ekonomi, bilhassa enflasyon, adalet, yargı, spor, aile, emeklilik ya da sosyal güvenlik gibi alanlardaki ayarsızlıkların çoğu kendi fiilleriyle inşa edilmiş sorunlar.

Dış güçler değil, büyüklerimiz yaptı.

Dış güçler değil büyüklerimiz bozdu.

Geçen sene emekliler yılıydı.

Maliyemiz yerli ve milli enflasyonumuzla mücadele ediyor. Emeklilerimizin mali durumunu düzeltmek enflasyonla mücadelemize zarar verebilir.

Emekliler yılını ilan ettik. Dursun kenarda. Durdu nitekim. Düzelen herhangi bir şey yok.

Bu sene de aile yılıydı.

Bu yıl, aileler açısından aile yılı olmayan yıllardan farklı mıydı? Herhangi bir şey düzeldi mi?

Düzelmesi şart değil, dursun kenarda.

2026 ‘Adil yargılama yılı’ olabilir mi? Diye düşünüyordum bir arkadaşım “2026’dan 2036’ya kadar ‘Aile ve nüfus onyılı’ ilan edildi “ dedi.

Öyleyse herkes kendine dikkat etsin.

***

Eksiğiyle fazlasıyla işleyen bir sistemi bozmak bozma şekillerinden biri.

Devlet Planlama Teşkilatı’nın bozulması tarihi bir hadise.

Adap erkan bilen, devletin işleyişini bilen devlet adamları yetiştirmiş bir teşkilat.

Neden kaldırıldı?

Bazı işlerin DPT’den geçmesi gerekiyordu. Bu da yöneticilerimizi bazen uğraştırıyordu, ondan mı?

O kadar basit değildir inşallah.

Kim demişti? Devletin ‘enderun’unu lağvettiler diye?

Aklımda kalmış. Kahve muhabbetinde bile işitmiş olabilirim. Doğru söz, söyleyen kim olursa olsun.

***

Bir de insanı bozmak var.

Kendi yolunda düzgün yürümeye çalışan bir insanın ayarlarıyla oynamak.

Böylece onu, başka türlü bir insana dönüştürmek.

Tağşiş gibi bir şey.

Bir sanayici düşünün. İşini yapıyor. Gölge etme başka ihsan istemez.

Bir gün dokunuyorsun. Öyle dokunuyorsun ki uçmaya başlıyor.

Uçmayı öğreniyor, yürümeyi unutuyor.

Etrafa bakın, görürsünüz öyle uçan insanlar.

“Ekmek Teknesi”ndeki ‘Kirli’ (Kadir Çöpdemir) ne diyordu Cengiz’e (Peker Açıkalın)?

Abi bu para bizi bozmasın be!

Kimisi parayla bozuluyor kimisi parasız.

***

Hamza Yerlikaya iyi pehlivandı.

Onun kadar kolay adam yenen bir güreşçimiz oldu mu?

Tabii ki kolay değildir dünya şampiyonasında veya olimpiyatlarda adam yenmek. Ama Hamza Yerlikaya kolaymış gibi yeniyordu.

Ben daha iyisini hatırlamıyorum.

Eski pehlivan tefrikalarında vardır muhtemelen. Fakat ne kadarı gerçek ne kadarı mübalağa bilemeyiz.

Sekiz defa Avrupa şampiyonu olmuş.

Üç defa dünya, iki defa da olimpiyat şampiyonu.

Büyük başarı.

Tabii ki kadri kıymeti bilinmeliydi.

Başarısı takdir edilmeliydi.

Bir şekilde taltif edilmeliydi.

Bir bankanın yönetim kurulu üyeliğine getirilmesin bir taltif ve takdir olarak yorumlayabilir miyiz?

Yorumlayabiliriz.

Bir güreşçiyi banka yönetim kurulu üyeliğine getirmenin münasip olmadığı, kariyerine halel getirdiği kanaatine de sahip olabilirsiniz.

Hatta bazı insanlar böyle tekliflerden rahatsız olur. Kendi hikayesiyle bağdaştıramaz.

Reddetse bir türlü, etmese bir türlü.

Neyse ki böyle tekliflere balıklama dalan insanlarımızın sayısı münhal makamları doldurmak için yeterli.

Yerlikaya’ya bir şey dememiz gerekmiyor, biyografilerine göz gezdirdim fazla durmamış orada, 2020’de atanmış 2021’de ayrılmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar