Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun insan hakları ve insani işlerden sorumlu komitesi, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız bir devlete sahip olma hakkını yeniden teyit eden karar tasarısını kabul etti.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın aktardığına göre, kabul edilen kararda, söz konusu hakkın “devredilemez ve herhangi bir şarta bağlı olmayan temel bir hak” olduğu vurgulandı. Metinde ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nın Temmuz 2024’te yayımladığı danışma görüşüne atıf yapılarak, İsrail işgalinin “yasa dışı” olduğu ve “gecikmeksizin sona erdirilmesi gerektiği” yönündeki tespit hatırlatıldı.

164 ÜLKE DESTEKLEDİ, 7 ÜLKE KARŞI ÇIKTI

Karar; Kanada, Avustralya, Avrupa Birliği ülkeleri ile Asya ve Afrika’daki çok sayıda devletin yer aldığı 164 ülkenin oyuyla kabul edildi.

İsrail, ABD, Arjantin ve Paraguay’ın da bulunduğu 7 ülke karşı oy kullandı.
9 ülke ise çekimser kaldı.

“TEHDİTLER ARTIYOR, ULUSLARARASI ÇABALAR HEDEF ALINIYOR”

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, İsrailli yetkililerin Filistin yönetimine yönelik artan kışkırtmaları konusunda uluslararası topluma uyarıda bulundu.

Mansur, bu uyarıları içeren mektupları BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nin dönem başkanı Sierra Leone ve BM Genel Kurulu Başkanına gönderdi.

Mansur’un mektuplarında, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında ateşkes anlaşmasını ve uluslararası hukuku ihlal eden uygulamalarının sürdüğü belirtilerek, İsrailli aşırı sağcı isimlerin açıklamalarının gerginliği artırdığı ifade edildi.

Mansur, özellikle İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in söylemlerine dikkat çekti ve bunların “zorla yerinden etme, etnik temizlik ve toplu cezalandırma politikalarını teşvik eden nitelikte” olduğunu söyledi.

Mansur, İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım girişlerini ciddi şekilde kısıtladığını; Batı Şeria’da ise yerleşimciler ve İsrail askerlerinin saldırılarının geçtiğimiz ay daha da arttığını aktardı.