1. YAZARLAR

  2. Ali Bayramoğlu

  3. Bahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken…
Ali Bayramoğlu

Ali Bayramoğlu

Bahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken…

A+A-

Bahçeli, her açıklamasıyla Kürt sorunu çözümüne istikamet veriyor ve tıkanan yolu açıyor. En önemlisi, milliyetçi kesimde tepki çekebilecek, AK Parti’nin telaffuz etmekten çekindiği hamleleri dile getirip bir paratoner vazifesi görüyor.

Son olarak Demirtaş’ın tahliyesi, komisyonun Öcalan’ı ziyareti ve kimi iki kritik konuyu dile getirmesi bu duruma açık örnek.

Mevcut çözüm süreci nasıl biterse bitsin, MHP başkanının, milliyetçi hareketin liderinin oynadığı bu siyasi rol tarihe mal olacak, milliyetçi bakış üzerinde etkilerde bulunacaktır.

Muhafazakâr kesimde çözüm süreciyle ilgili şüphelerin, hatta itirazların, AK Parti ve MHP’nin yönlendirmesine rağmen hâlâ yaygın olduğu muhakkak. Modernist CHP seçmeninde de durum farklı değil.
Ama siyasi irade, kararlılığı ve aldığı risklerle kervanı yürütüyor.

Bunun yanında, uzun süredir ilk İmralı ile hükümetin açıklamaları ve yol haritası, niyet ve özlemleri farklı olsa da kesişiyor.

Öcalan’ın İmralı heyetine söylediği şu sözler bu bakımdan önemlidir:

“Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak bugüne geldiğinin tespit edilmesi önemlidir. Bu sütunların görülmesi, anlaşılması ve onarılması suretiyle birlikteliğin güçlendirilmesi gerekir. Çizgiler çekerek değil, güncel sorunlarımızı da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket etmeliyiz. Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyetin yasallığına dâhil edilmesi ve bunun için güçlü bir geçiş süreci temel alınmalıdır. Bütünsel bir olgu olarak yasallığa geçiş, demokratik cumhuriyetin hukuksal temellerini sağlamlaştıracaktır.”

Bu çerçeve, esas olarak başdanışman Uçum’un çizdiği perspektiften farklı değildir.

Bu anlamda komisyon ve Öcalan görüşmesi, gerek fiilî gerek simgesel açıdan, meşruiyet bağları bakımından kritik bir aşamadır.

Yine de “Nereye gider bu iş, tam olarak belli değil.” denebilir.

Sık söyleniyor ama tekrarda yarar var: Sorunda çözüm gelse de, çözüm kapısı aralansa da ya da kısmi yol alınsa da en önemli veri, silahsız ortamdır. Silahtan siyasete geçiş çabalarıdır. Ve bu, önemli ölçüde geri dönüşsüz bir durumdur.

PKK’sız bir siyasi arenanın tasavvuru, istisnalar dışında tüm siyasi partileri etkiliyor. Bu aşama, bu durum bile çok değerlidir.

Türk siyasal sisteminin Kürt sorununun varlığına, bu sorunun çözülmesi gerektiğine, çözümün de bir tür mutabakat ve demokrasiyle olacağına dair irade beyanını ifade etmektedir.

Tekrar Bahçeli’ye dönelim.
Bahçeli, adı devlet faydası, kararı ne olursa olsun bu istikametin derin mimarıdır.

Yıllarca demokrasi fikriyle, çoğulcu toplum anlayışıyla çatışan; siyaset karşısında şiddeti temsil eden bir kişi ve partisi için atılan adım büyüktür.

Bu bakışın ve bu hamlelerin kuşaklar üzerinden milliyetçi anlayışı etkilemesi, Türkiye’de şu an esas olarak yayılan ve yumuşayarak değişen milliyetçi anlayışa doğru gitmesi dikkate alınması gereken bir ihtimaldir.

Yaşanan deneyim birçok bakımdan kıymetlidir.
Bu kıymet, Kürt sorununun musluğunu nasıl kapadığına ve nasıl açacağına da işaret etmektedir.

Mesele, herkesin kazanacağı ufku görebilmek; kayıp, kaybetme duygusundan uzaklaşmaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar