Avrupa Birliği (AB), iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana Suriye'ye uyguladığı yaptırımlar rejiminde önemli bir güncellemeye gitti. AB Konseyi’nden yapılan açıklamaya göre, Brüksel’de 20 Mayıs’ta düzenlenen AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda alınan karar doğrultusunda 24 kuruluş yaptırım listesinden çıkarıldı. Karar, kısa süre içinde AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Yaptırımların kaldırıldığı kuruluşlar arasında Suriye Merkez Bankası’nın yanı sıra enerji, iletişim ve medya sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler de bulunuyor. Bu adım, AB’nin son dönemde dile getirdiği “Suriye halkının ihtiyaçlarını önceleyen siyasi geçişi destekleme” yaklaşımının bir yansıması olarak görülüyor.

“SURİYE’NİN TOPARLANMASINI DESTEKLEMEK İÇİN DOĞRU ADIM”

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, kararın gerekçesini şöyle açıkladı:

“Bu karar, AB'nin Suriye'nin toparlanmasını ve tüm Suriyelilerin taleplerini karşılayan bir siyasi geçişi gerçekten desteklemesi için, bu tarihi zamanda atılması gereken doğru adımdır. AB, son 14 yıldır Suriye halkının yanında oldu ve olmaya da devam edecek.”

REJİME YAKIN KİŞİ VE KURUMLARA YAPTIRIMLAR SÜRECEK

Bununla birlikte AB, Beşşar Esed rejimiyle doğrudan bağlantılı kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımların süresini 1 Haziran 2026’ya kadar uzatma kararı aldı. Bu yaptırımlar, seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlamaları kapsıyor.

Mart ayında Lazkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekilen açıklamada, iki kişi ve üç kuruluşa AB Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Rejimi kapsamında yeni kısıtlamaların getirildiği vurgulandı. AB Konseyi, sahadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve yeni ihlaller durumunda ilave yaptırımlara hazır olduğunu belirtti.

AB'NİN SURİYE POLİTİKASINDA "GERİ DÖNDÜRÜLEBİLİR" AÇILIM

AB, Suriye'deki iç savaşın başlamasıyla birlikte insan hakları ihlalleri ve siyasi baskılar nedeniyle geniş kapsamlı yaptırımlar uygulamıştı. Petrol ithalatı, çift kullanımlı malların ihracatı ve altyapı yatırımlarının finansmanı gibi pek çok sektörel kısıtlama getirilmişti.