Bu, kutsal kitaplarda geçen bir dev adama karşı güçsüzün mücadelesi hikayesidir.
Kur’an, Talut ile Calut arasında geçen bu hikayeyi Bakara Suresi’nde (246-255) anlatır; Davut ile Golyat arasında yaşananlar da Eski Ahid’in değişik bölümlerinde geçer…
İkisi aynı hikayedir.
İyi yöneticiyi temsil eden Talut (Davut), her türlü kirlenmişliğin timsali olan dev adam Calut’u (Golyat) yenerek muzaffer olur…
New York’ta belediye başkanlığı seçiminde yarışanlar ve seçim sonucu, kutsal kitapların anlattığı olayın özelliklerine sahip…
Kazanan Zohran Mamdani genç -34 yaşında- ve deneyimsiz… Destekçilerinin üç-beş kuruşluk bağışlarıyla yürüttü seçim kampanyasını. Gazeteler ve ekranlar kendisine pek az yer ayırdıkları gibi, isminin geçtiği haberler ve yorumların çoğu aleyhineydi.
Karşısındaki rakipleri ise dev isimlerdi.
Andrew Cuomo, üç dönem kente valilik yapmış birinin oğluydu. Kendisi de vali seçilmişti. Cinsel taciz suçlamasıyla görevinden istifa etmek zorunda kalmasına ve girdiği Demokrat Parti adaylığı yarışında Mamdani’ye karşı kaybetmiş olmasına rağmen güçlü siyasi isimleri arkasına alabilmişti.
Yalnız New York’un zenginleri değil, ülkenin en zengin yüzde 1’i arasında yer alanlar da, bütün maddi güçleriyle, Cuomo’nun kazanması için çabaladılar.
Mamdani’nin kazanmasını kendi siyasi gelecekleri için tehlike olarak gören partisinin ileri gelenleri -hatta Temsilciler Meclisi ve Senato’nun New Yorklu üyeleri bile- seçime bağımsız olarak katılan Cuomo’nun yanında yer alabildiler.
Ve Trump da, o bildik fütursuzluğuyla, Mamdani seçilemesin diye elinden geleni yapmaktan geri durmadı. En son, seçime birkaç gün kala, ülkesinin en büyük kentine tahsis edilen federal fonları Mamdani kazanırsa keseceğini duyurmaktan çekinmedi.
New Yorkluların kentlerini yönetsin diye oylarıyla belediye başkanı seçtikleri Zohran Mamdani bir Müslüman ailenin Uganda doğumlu oğlu.
Kendisini ‘demokrat sosyalist’ olarak tanıtan, Gazze’de İsrail’in yürüttüğü soykırıma şiddetle karşı çıkan biri Mamdani.
İsrail’e toz kondurmayan ne kadar iş ve siyaset dünyasından isim varsa istisnasız hepsi, bütün güçlerini Mamdani kazanmasın diye Cuomo’nun emrine tahsis ettiler…
Mamdani’nin deneyimsizliğini de özellikle vurgulayarak…
Zohran Mamdani bütün bu engelleri aşarak New York kentinin belediye başkanlığını kazanabildi…
Müslüman olduğu için mi? Hayır, Müslüman olmasına rağmen…
[Kendi partisinden önemli bir isim, kampanya sırasında, Mamdani için, “O bir global cihatçı” ithamında bile bulunabildi; seçmenlerini ürkütmeyi hedefleyerek…]
Sosyalist olduğu için mi?
Hiç olur mu?
‘Sosyalizm’ sözcüğünün ‘komünizm’ olarak anlaşıldığı ve son yüzyılı bütün dünyada o tehlikeyi engellemeye çalışmakla geçirmiş bir ülke Amerika; Trump dahil rakipleri sık sık “Mamdani bir komünist” yaftasıyla onu suçlayarak önünü kesmeye çalıştılar…
[Rakibi Cuomo, kaybettikten sonra bile, onun bu yönünü hatırlatarak, “Ülke çok tehlikeli bir yola girdi” diyebildi.]
Peki nasıl oldu da kazandı Mamdani?
Başarısının sebebi “Rakipleri sayesinde” tespitiyle özetlenebilir…
Daha görevde ilk yılını doldurmadığı halde ABD tarihinin en düşük destek oranına sahip başkanı Donald Trump ve onun yerlerde sürünen itibarı, her bakımdan sempatik bir genç adam olan Mamdani’nin lehine, rakiplerinin aleyhine çalıştı.
Yalnız Cuomo kaybetmedi, onu ölümüne destekleyen Trump da bu yenilgiden büyük hasarla çıktı.
Mamdani kazanmasın diye servetlerini ortaya döken zenginlerin varlığı da New York halkını irkiltti. Mamdani’nin, zengin karşıtlarından biri için “Zenginlere ek vergi getirdiğimde kendisinden tahsil edilecek miktardan çok daha fazlasını seçilemeyeyim diye harcadı” tespiti her kesim üzerinde etkili oldu.
Bir modern Robin Hood veya Calut karşısında Talut gibi bir figür…
Tabii bir de, Mamdani karşısındakiler ‘statüko’ temsilcisiyken, onun halkı yanına çekecek projeleri de gönülleri çelmede önemli payın sahibi.
Yüksek toplu taşım fiyatları ve kiralar için çözümleri var Mamdani’nin; toplu taşımı ücretsiz hale getirmeyi, kiraları da belediyenin sağlayacağı imkanlarla dengede tutmayı vaat etmekte. Kentin çocuklarına altı yaşlarına kadar ücretsiz bakım imkanı sağlayacağı sözü de önemliydi.
Amerikan anayasası başkan seçilebilmek için gerekli olanlar arasında “Ülkede doğmuş olmak” şartını saymasaydı, tabii New York’u iyi yönetişim uygulamasıyla vaat ettiği üzere ‘ABD’nin en mutlu kenti’ haline getirebilirse, Uganda doğumlu olmasına rağmen Zohran Mamdani’yi ileriki yıllarda başkan adayı görebilirdik…
Kutsal kitaplardaki Talut-Calut olayı başkanlık yarışı düzeyinde de yaşanabilirdi.