Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Londra'da düzenlenen İslami Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, enflasyonun geçen yıl yüzde 72 iken bugün yüzde 35 seviyelerine gerilediğini belirterek ekonomi programının sonuç vermeye başladığını vurguladı. Şimşek, düşen risk primi ve artan rezervlerle birlikte Türkiye ekonomisinin şoklara karşı daha dirençli hale geldiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen İslami Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonomiye ve Türkiye’nin ekonomi politikalarına dair önemli mesajlar verdi.
Dünyada bu yıl yüzde 2,3 ila 2,5 arasında bir büyüme beklendiğini ancak bu oranın yeterli olmadığını vurgulayan Şimşek, alternatif finansal modellerin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. İslami finansın kriz dönemlerinde daha dayanıklı bir yapı sunduğunu ifade eden Şimşek, sektörün toplam büyüklüğünün 5,3 trilyon dolara ulaştığını ancak küresel finansal varlıklar içindeki payının sadece yüzde 1 düzeyinde kaldığını belirtti. Şimşek, “Bu alan halen büyük bir potansiyel barındırıyor. Kat etmemiz gereken uzun bir yol var” dedi.
"TÜRKİYE, İSLAMİ FİNANS SIRALAMASINDA 10. SIRADA"
Türkiye’nin 136 ülke arasında İslami finans alanında 10. sırada yer aldığını aktaran Bakan Şimşek, bu sıralamanın yeterli olmadığını belirterek hedeflerinin ilk 5’e girmek olduğunu söyledi. Bu doğrultuda katılım finansmanı alanında yapılan reformların ve regülasyonların sürdürüleceğini dile getirdi.
"ENFLASYON YÜZDE 35’E GERİLEDİ, REZERVLERDE 89 MİLYAR DOLARLIK ARTIŞ"
Konuşmasında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen Şimşek, geçen yıl bu dönemde yüzde 72 olan enflasyonun bugün yüzde 35 seviyesine gerilediğini söyledi. Uygulanan ekonomi programının hem içeride hem dışarıda güven verdiğini kaydeden Şimşek, “Risk primimiz düşerken, Merkez Bankası rezervleri 88,9 milyar dolar arttı. Programımız dış şoklara karşı dayanıklılığını gösterdi” ifadelerini kullandı.
Son 20-25 yılda Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerinde büyüdüğünü vurgulayan Şimşek, makroekonomik istikrarı güçlendirmek ve uzun vadeli yatırımları teşvik etmek adına yapısal reformlara kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.