Kuzey Kore’nin Viyana’daki Birleşmiş Milletler Daimi Misyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ABD ve UAEA’nın ülkeye yönelik açıklamalarına sert tepki gösterildi. Açıklamada, UAEA’nın geçen hafta düzenlediği yönetim kurulu toplantısına atıfta bulunularak şu ifadelere yer verildi:
“Bu toplantıyı fırsat bilen ABD, ülkemizin nükleer silahlara erişimini ‘yasadışı’ olarak nitelendirerek ve ‘nükleer silahsızlanmadan’ bahsederek ciddi bir siyasi provokasyona imza atmıştır.”
Pyongyang yönetimi, bu gelişmenin ABD’nin “değişmeyen düşmanca tavrının göstergesi” olduğunu savundu. Açıklamada ayrıca,
“ABD’nin bu provokatif eylemini şiddetle kınıyor, ülkemizin iç işlerine müdahalede bulunmaları ve egemenliğimizi ihlal etmeleri halinde doğacak olumsuz sonuçlardan ciddi endişe duyduğumuzu ifade ediyoruz”
denildi.
“ABD’NİN HEGEMONYACI EYLEMLERİ EN CİDDİ TEHDİT”
Kuzey Kore, ABD’nin nükleer silahsızlanma çağrılarını reddederek, bu çağrıların artık geçerliliğini yitirdiğini ileri sürdü. Açıklamada, nükleer programın gerekçesi şu sözlerle savunuldu:
“Kuzey Kore’nin nükleer silahlara erişimi, ABD’nin süregelen nükleer tehdidine karşı egemenliğimizi savunmak ve güç dengesini sağlamak için kaçınılmaz bir seçenektir ve küresel barış ve istikrarı garanti altına almada kilit rol oynamaktadır.”
ABD’nin nükleer yayılma yoluyla küresel barış ve güvenliği tehlikeye attığı iddia edilerek,
“ABD’nin bu hegemonyacı eylemleri, uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu en ciddi tehdittir”
ifadelerine yer verildi.
UAEA’YA “TARAFSIZLIK” ELEŞTİRİSİ
Kuzey Kore, UAEA’ya da eleştiriler yöneltti. Açıklamada, kurumun bağımsızlığını yitirdiği öne sürülerek şu ifadeler kullanıldı:
“UAEA’nın bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmesi ve ABD’nin gerçek nükleer tehdidini görmezden gelmesi kabul edilemez. UAEA, uluslararası nükleer tehdit ve bunun yol açtığı kritik güvenlik ortamıyla gerçekten ilgileniyorsa, öncelikle nükleer silahlanmayı yoğunlaştıran ve nükleer yayılmayı önleme yükümlülüğünü keyfi şekilde ihlal eden ABD’nin kötü niyetli eylemini sorgulamalıdır.”
“TEK YOL, NÜKLEER CAYDIRICILIK”
Açıklamada, Kore Yarımadası’nda güvenlik ortamının korunması için nükleer caydırıcılığın zorunlu olduğu savunuldu.
“Kore Yarımadası ve çevresindeki nükleer savaş tehlikesini önlemenin ve ülkenin egemenliğini güvence altına almanın tek yolu, nükleer caydırıcılığı güçlendirmektir. Kuzey Kore’nin yasalarıyla güvence altına aldığı ‘nükleer silah devleti’ statüsü artık vazgeçilemez hale gelmiştir.”