Kur’an’a göre Allah’ın sevdikleri

Mustafa Çağrıcı

 Kur’ân-ı Kerîm’de “Allah şunları sever” – “Allah şunları sevmez” şeklinde bazı ifade kalıpları geçer. Bunlarda Allah’ın sevdiği ve sevmediği insanların niteliklerinden bahsedilir. Bu niteliklerden ahlakla ilgili olanların diğer niteliklere oranı, Kur’an’a göre makbul dindarlıkta ahlakın yerini ve ağırlığını göstermesi bakımından önemli bir veri sayılabilir.

Şüphesiz, iyi ve samimi bir Müslümanın en büyük ideali Allah’ın sevgisine layık olmaktır. Bu durumda “Allah kimleri sever?” sorusuna Kur’an’ın verdiği cevabın büyük önem taşıdığı açıktır. Zira Allah kimleri sevdiğini ayetleriyle bildirir.

Şu da önemli: Allah’ın kimleri sevdiğini veya sevmediğini bildiren ayetleri dikkate alarak kendimizin ve toplumumuzun dindarlık düzeyi ve bu düzeyde ahlakın payı hakkında doğru bir kriter edinebiliriz.

“Allah … sever” şeklindeki ifade kalıbıyla geçen toplam 18 ayet var. Bunlarda Allah’ın sevdiği, tekrarlar hariç, 11 özellik zikredilmiştir. Bu 11 özelliğin 9’u ahlâkî erdemdir. Ayrıca aynı ayetlerde başka birçok erdemin de Allah’ın sevdiği kişilerin nitelikleri arasında yer aldığını aşağıdaki meallerden görüyoruz. Tabii ki, başka ayetlerde de Allah’ın donanmamızı istediği birçok erdem var.

Kur’an’a göre Allah kimleri sever?

1- “Allah iyilik edenleri (muhsinîn) sever.” Bu ifade, bağlamları birbirinden farklı dört ayette geçer.

a) “Nafaka” ile aynın kökten “infak” (yoksullara maddi imkân sağlama) kavramıyla birlikte: "Allah yolunda harcama (infak) yapın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Kuşkusuz Allah iyilik edenleri sever." (Bakara 2/195)

b) Kararlılık bildiren ifadeden sonra: "Allah iyilik edenleri (muhsinîn) sever." (Âl-i İmrân 3/148)

c) Takva sahiplerinin (ahlaklı dindarların) sıfatı olarak gösterilen infak, öfkeyi yenme, affetme ile birlikte geçer: "…Onlar (takva sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcama yaparlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever." (Âl-i İmrân 3/134)

d) Af ve hoşgörü ile birlikte: "Sen yine de affet, hoş gör. Allah iyilik edenleri sever." (Mâide 5/13)

2- “Allah adaletli olanları sever.” Bu ifadenin geçtiği, bağlamları birbirinden farklı üç ayet var.

a) Yönetim ve yargıda adalet: "Eğer hüküm verirsen aralarında adaletle hükmet. Şüphesiz Allah adaletli olanları sever." (5/42)

b) Toplumsal barışı sağlamada adalet. Kul hakkıyla birlikte geçer: "…Aralarındaki anlaşmazlığı adaletle çözüme bağlayın ve herkese hakkını verin. Allah adaletli olanları sever." (Hucurât 49/9)

c) Yabancılarla ilişkide adalet: "Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları sever." (Mümtehine 60/8)

3- “Allah sabredenleri sever.” İyilik uğruna mücadelede kararlı olma ile birlikte geçer: "…Allah erleri savaştılar. Allah yolunda başlarına gelenlerden ötürü gevşemediler, yılmadılar, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever." (3/146)

4- “Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.” ( 2/222)

5- “Allah temizlenenleri sever.” "Orada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah temizlenenleri sever." (Tevbe 9/108)

6- “Allah takva sahiplerini sever.” Ahde vefa ile birlikte geçer: "…Her kim ahdine vefa gösterirse ve günah işlemekten sakınırsa, bilsin ki, Allah takva sahiplerini sever." (3/76; 9/4, 7)

7- “Allah tevekkül edenleri sever.” Merhamet, yumuşak huyluluk, affetme, iyilik dileme, istişare ve azim ile birlikte geçer: "… Onları affet, onların bağışlanmasını dile, kamu işi konusunda onlarla istişare et, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah tevekkül edenleri (kendisine sığınanları) sever." (3/159)

8- “Allah Peygamber’in izinden gidenleri sever.” "…Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin." (3/31)

9-10- “Allah, inkârcılar karşısında onurlu, müminler karşısında mütevazı olan topluluğu sever.” (5/54)

11- “Allah, kendi yolunda savaşanları sever.” (Saff 61/4)

Bu ayetlerdeki -tekrarların dışında- 11 özellikten 9’unun ve onlarla birlikte geçen diğer tüm özelliklerin ahlakla ilgili olduğunu tekrar hatırlatalım. İlginç bir nokta da bu ayetlerin tamamının Medine’de gelmiş olmasıdır. Çünkü ilk Müslüman toplum Medine’de oluştu.