El-Faşer’in düşüşü, savaşın seyrini değiştirdi

Sudan’ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi El-Faşer’in RSF tarafından ele geçirilmesi, ülkenin siyasi bütünlüğünü ve insani durumunu ciddi biçimde tehdit ediyor. Katar merkezli Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nin yayımladığı değerlendirme

Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nin geçtiğimiz günlerde yayımladığı “El-Faşer’in Düşüşü’nün Sudan İçin Anlamı” başlıklı rapora göre, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) 26 Ekim’de Darfur’daki son ordu kalesi El-Faşer’i ele geçirmesi, Sudan’ın askeri dengelerini, siyasi bütünlüğünü ve insani geleceğini kökten sarsan bir dönüm noktası niteliğinde.

Sudan’da iki yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta kritik bir eşik aşıldı. 26 Ekim 2025’te RSF birlikleri, Sudan ordusunun (SAF) Darfur’daki son kalesi El-Faşer’i ele geçirdi. Böylece Darfur’un beş eyaletinin tamamı RSF’nin kontrolü altına girmiş oldu.

4 Kasım 2025 tarihli “El-Faşer’in Düşüşü’nün Sudan İçin Anlamı” başlıklı durum değerlendirmesi raporunda, bu gelişmenin Sudan’daki iç savaşta yeni bir safha başlattığı vurgulandı. Raporda, El-Faşer’in düşüşünün yalnızca askeri bir yenilgi değil, ülkenin siyasi bütünlüğünü tehdit eden yapısal bir kırılma anlamına geldiği belirtildi.

RAPOR: BAE’NİN DESTEĞİ BELİRLEYİCİ OLDU

Merkezin analizine göre, El-Faşer’in RSF tarafından ele geçirilmesinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) sağladığı askeri ve mali desteğin belirleyici rol oynadığı tespit edildi. Rapor, RSF’ye Libya ve Çad üzerinden ulaştırılan silah sevkiyatlarının ve paralı asker desteğinin savaşın seyrini değiştirdiğini ortaya koydu. Ayrıca, yaklaşık 300 Kolombiyalı paralı askerin cephede aktif olarak görev yaptığına dair bilgiler de paylaşıldı.

SİYASİ İTTİFAKLAR VE YEREL DESTEKLER

Rapor, RSF lideri Muhammed Hamdan Dagalo’nun (Hemedti) Darfur’daki yerel silahlı gruplarla kurduğu ittifakların da El-Faşer’in düşüşünde etkili olduğunu belirtiyor. Bu ittifaklar sayesinde RSF’nin hem yerel istihbarat hem de lojistik anlamda üstünlük elde ettiği ifade ediliyor.

Savaş boyunca 250’den fazla saldırıya maruz kalan kentte, RSF’nin modern hava savunma sistemleri edinmesiyle Sudan ordusunun hava üstünlüğünü kaybettiği de raporda vurgulanıyor.

YENİ GÜÇ DENGESİ: BATI HATTI BOŞALDI

El-Faşer’in düşüşüyle birlikte Sudan ordusu batı cephesinde neredeyse tamamen etkisiz hale geldi. RSF’nin Darfur üzerinden Libya, Çad, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti sınırlarına erişim sağlaması, örgüte bölgesel hareket serbestisi kazandırdı.

Uzmanlara göre bu gelişme, RSF’nin ülkenin başkenti Hartum’a yönelik yeni bir taarruz hazırlığına zemin oluşturabilir.

PARALEL YÖNETİM GÜÇLENİYOR

Raporda, Hemedti’nin Şubat 2025’te Nairobi’de ilan ettiği “Barış ve Birlik Hükümeti” adlı yapının, El-Faşer’in düşüşüyle fiilen güç kazandığı ifade ediliyor. Sudan ordusu ile RSF arasında süren savaşın, ülkeyi iki ayrı otoriteye bölme riskinin her geçen gün arttığı belirtiliyor. Merkezin analizinde, bu durumun Sudan’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden ayrılıkçı eğilimleri güçlendirdiği yorumu yer aldı.

İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

Yaklaşık 2 milyon insanın yaşadığı El-Faşer, son aylarda Darfur’daki en yoğun göç ve şiddet olaylarının merkezine dönüşmüştü. Rapora göre, RSF’nin şehirde “etnik temelli infazlar, toplu tecavüzler ve sağlık tesislerine saldırılar” gerçekleştirdiği bildirildi. Birleşmiş Milletler kaynakları, yalnızca Suudi Hastanesi’nde 500’den fazla kişinin öldüğünü, UNICEF ise 130 bin çocuğun ağır risk altında bulunduğunu açıkladı. Uluslararası Göç Örgütü (IOM), El-Faşer’den 26 binden fazla sivilin yürüyerek kaçmak zorunda kaldığını, bunların büyük kısmının kadın ve çocuklardan oluştuğunu duyurdu.

SUDAN’IN GELECEĞİ BELİRSİZ

Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nin raporu, El-Faşer’in düşüşünü Sudan iç savaşında askeri, siyasi ve insani açıdan dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Raporda, Sudan ordusunun yeniden inisiyatif kazanmasının yalnızca askeri başarıyla mümkün olmayacağı, siyasi reform ve insani yeniden yapılanmanın da şart olduğu vurgulandı.

Sonuç bölümünde ise uluslararası topluma çağrı yapılarak, RSF’ye dış destek veren ülkelerin açıkça kınanması ve yaptırım uygulanması gerektiği belirtildi. Aksi halde, rapora göre, “Sudan yeni bir Darfur trajedisinin eşiğine sürüklenecek.”

ÜMMET COĞRAFYASI Haberleri

Pakistan, Afganistan ile müzakerelerin ‘askıya alındığını’ açıkladı
Irak Başbakanı: Milisler artık hükümetin emrinde
Ramazan umre turları için kayıtlar başladı
Pezeşkiyan’dan kriz uyarısı: Yağmur yağmazsa Tahran’ı boşaltacağız
İran’dan Trump’ın Nükleer Tehditlerine Tepki