Son günlerde plastik tehlikesini azaltmaya yönelik bir kez daha küresel girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Uluslararası bir anlaşmaya varmak amacıyla düzenlenen beşinci müzakere turu, Cenevre’de ülkeler arasında yapılan toplantılarla yürütüldü ancak sonuçsuz kaldı.
180 ülkenin temsilcileri çok sayıda yoğun toplantı yaptı fakat temel noktalarda uzlaşmaya varamadılar. Böylece plastiklerin dünya için oluşturduğu tehdit sürerken, bu tehlikelerin daha da büyümesinin önü açıldı.
2022’den bu yana dünya ülkeleri plastik ve atıklarını sınırlamaya çalışıyor ancak başarısız oluyor.
Plastik üretimi %441 artacak; Dünyadaki plastik miktarı 270 milyon otomobile eşit
Plastik, ülkelerin ekosisteminde tehlikeli şekilde üretilmeye ve yayılmaya devam ediyor. Görüşmelerin başarısızlığı, dünyayı çözümü zor bir tehlikenin eşiğine getiriyor. Bu da, Birleşmiş Milletler’in (BM) plastik üretimine dair son raporundaki uyarıyı doğruluyor.
2023 yılında küresel plastik ticareti 1.1 trilyon doları aştı. Bu rakam 323 milyon ton plastiğe eşit; bu miktar da ortalama büyüklükte 270 milyon otomobilin ağırlığına denk geliyor.
Plastik sanayi hızla büyüdü; 1950’de dünyada yalnızca 2 milyon ton plastik üretilirken, 2022’de bu rakam 436 milyon tona çıktı. BM raporuna göre mevcut durum böyle devam ederse, 2050 yılında plastik üretimi 884 milyon tona ulaşacak. Bu da yüzyıl içinde %441’lik bir artış demek.
Plastik üretiminin %78’inden fazlası ülkeler arasında ticarete konu oluyor (ithalat ve ihracat), yalnızca %22’si üretildiği ülkelerde kullanılıyor.
2005’ten bu yana plastik ticaretinin değeri iki kat artarak 1.13 trilyon dolara ulaştı. Plastik şu anda dünya ticaretindeki tüm ürünlerin %5’ini oluşturuyor.
Son 30 yılda plastik üzerindeki vergiler %34’ten %7.2’ye düştü. Bu düşüş, plastiğin ucuzlamasına ve ticaretinin kolaylaşmasına yol açtı.
Plastik neden bu kadar hızla gelişti?
Plastik, tarihsel olarak devrimsel bir madde olarak kabul ediliyor. Dünyanın ekonomik yapısını hızla değiştirdi. Bunun başlıca sebepleri: Hafif, dayanıklı ve ucuz olmasıdır. Bu yüzden her alanda kullanılmaktadır. Ancak faydalarının yanı sıra doğayı kirletmekte, çevresel zararları 1.5 trilyon dolardan fazla ek maliyet doğurmaktadır.
Plastiğin yerine ne kullanılabilir?
Kâğıt, cam, alüminyum ve bazı doğal kaynaklardan üretilen diğer materyaller plastiğe zararsız alternatiflerdir. Bu maddeler geri dönüştürülebilir, kullanımı kolaydır ve doğada kolayca çözünebilir. Özellikle doğal kaynaklardan üretilenler avantajlıdır. Ancak dünya çapında kullanımları yalnızca %14.4’tür, bu da plastiğe kıyasla çok düşük kalmaktadır.
Plastik alternatiflerinin 2023’teki ticari değeri 485 milyar dolara ulaştı fakat vergileri plastiğin iki katıdır. Bu da çevre dostu olmalarına rağmen yaygınlaşmalarını zorlaştırıyor.
Neden plastik alternatifleri arıyoruz ve plastik ne sorun yaratıyor?
Plastik alternatifleri arayışının amacı, çevresel krizleri önlemektir. Çünkü plastiğin yayılması çok sayıda sorunu beraberinde getiriyor:
- Kirlilik ve biyoçeşitlilik kaybı: Plastik kirliliği yılda 1.400’den fazla deniz canlısı türüne zarar veriyor.
- İklim değişikliği: Plastiğin %98’i fosil yakıtlardan üretiliyor. Bu süreç yılda yaklaşık 1.96 milyar ton karbondioksit salıyor. Plastik atıkların yakılması ise sera gazlarını ve zehirli gazları açığa çıkarıyor.
Krizin kaynağı nerede?
Plastikle ilgili temel sorun, üretilen plastiğin büyük kısmının yalnızca bir kez kullanılması ve geri dönüştürülmemesidir. Bu plastikler doğaya karışıyor ve yüzlerce yıl yok olmuyor. Bugüne kadar üretilen plastiğin %75’i atığa dönüşmüş durumda. Genel olarak plastiğin yalnızca %10’u geri dönüştürülüyor.
Dünya karar vermek üzereydi, ama olmadı
14 Ağustos’ta Cenevre’de ülkeler, plastik üretimini azaltmaya yönelik bir anlaşmaya varmak üzere toplandı. BM raporuna göre bugüne kadar plastik geri dönüşümü ve yeniden kullanımı konusunda başarılı olunmadı. Bu yüzden üretimin azaltılması yönünde karar alınmalıydı. Bu, dünya için tarihi bir fırsattı. Ancak anlaşmaya varılamadı. Eğer bu fırsat bir kez daha kaçırılırsa, plastik krizinin çözümü mümkün olmayabilir.