IDEF büyük bir organizasyon. Nedir IDEF? Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı. Bu sene 55 ülkeden 1461 firma katılmış. 94 ülkeden 70 bine yakın profesyonel ziyaretçi gelmiş.
Söze ters tarafından girelim. Lüzumlu bir şey mi savunma sanayii?
Lüzumlu bir şey. Eğer kendini savunacak silahları üretemiyorsan gücü yetenler seni soytarıya çevirebiliyor.
“Savunma sanayii” tabiri tartışılmaya müsait.
Gerçekte saldırı sanayii. Ama nezaketen savunma sanayii diyorlar.
Bu sanayiin en ileri verimlerini şu anda kullanmakta olan ülke hangisi?
İsrail.
İsrail savunma yapmakla mı meşgul?
Çok zorlanırsınız İsrail’in savunma yaptığını söyleyebilmek için.
Hiç zorlanmadan söyleyenler yok mu?
Var. Ama kimse inanmıyor.
Acımasız bir sektördür savunma sanayii.
Konusu insan öldürmektir.
Birisi sektörün kendi ‘bekası’ için savaş çıkarttığını söylese inanır mısınız?
İnanmasam bile ihtimal veririm.
Gerçi şimdi savaş çıkarmadan da sektör kendi ticaretini geliştirebiliyor. ABD Başkanı Trump bir Arabistan gezisinde birkaç milyar doları topladı gitti. Güya bırakmayı düşündüğü dünya jandarmalığının faturasını körfezin şeyhlerinden fazlasıyla tahsil etti.
Sonuçta lüzumlu bir şey.
Ülkenizin yol geçen hanı olmaması için sizin de bu alana yatırım yapmanız gerekiyor.
Bir ‘saldırma kapasitesi’ne sahip değilseniz caydırıcı olamıyorsunuz.
Türkiye son yıllarda bu alanda önemli hamleler yaptı.
Bu sene düzenlenen savunma sanayii fuarının başarısı bu hamlelerin bir meyvesi.
Böyle önemli bir fuara İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma ucundan kıyısından veya ortasından bulaşmış uluslararası firmalar katılır mı?
Hepsi katılmasa da en azından bazıları katılır. Katılmış nitekim.
Dünyada İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı protesto eden, ülkelerinin soykırıma açık ya da zımni desteği eleştiren, kınayan gösteriler yapılıyor.
İspanyollar, İngilizler, Almanlar, İtalyanlar, Fransızlar, Gazze ile bir akrabalıkları, dini ya da ideolojik bir yakınlıkları olmadığı halde, ülkelerindeki baskıları göğüsleyerek, sicillerinin bozulmasını göze alarak konuşuyorlar, yürüyorlar, “Free Palestine” diye sloganlar atıyorlar.
Birkaç gün önce yazmıştım, “Frii Palestayn” telaffuzu Filistin kelimesinin Arapçasını, Türkçesini bastırdı diye.
İnsanlığın gereğidir bu tepkiler. Hatta genel görünüme bakarak söylersek insanlığın çırpınışıdır. Eğer yarın, öbür gün insanlık dediğimiz şey bir varlık gösterecekse bu çırpınışların bereketiyle gösterecek. Onlar da olmasa çoktan bittik.
Şimdi, bizim ülkemizde de bazı vicdanlı insanlar IDEF’e katılan ve İsrail’e silah ve mühimmat desteği veren firmaları protesto etseler ne lazım gelir?
Normal şartlarda hiçbir şey lazım gelmez.
Katılımcılara her şeyi onaylamadıklarını söylemiş, madalyonun öteki yüzünü göstermiş olurlar.
Ne var madalyonun arka yüzünde?
Madalyonun, soykırıma silah ve mühimmat sağlayan firmaların bulunduğu yüzü kirli.
Normal şartlarda bir şey lazım gelmezdi ama bizim şartlarımızda bir şey lazım geldi.
İsrail’e destek veren katılımcı şirketleri protesto eden 16 genç arkalarından kelepçelenerek gözaltına alındı.
Ne bu şiddet bu celal?
Memleketin reisicumhuru, dışişleri bakanı münasip zeminlerde İsrail’in işlediği cürümleri tenkit ediyor.
Hatta kınıyor.
Genç insanlar, çoğu öğrenim çağında, temiz yürekleriyle, temiz lisanlarıyla kınamışlar.
Birileri İsrail’i ya da İsrail’e destek olan şirketleri sizden izin almadan kınayınca mahcup mu oluyorsunuz?
Eskiden “Amerika’ya karşı ayıp oluyor” diye bir tabir vardı.
Ayıp mı oluyor Amerika’ya karşı?
Diyelim takdir etmeyi devlet ciddiyetiyle bağdaştıramıyorsunuz. Fevkalade ciddisiniz çünkü.
Bazısı oğlunuz, kızınız veya torunununuz yaşında gençler.
Bari biraz şefkatli olun.