Sözün bittiği yerdeyiz, evet.. Psikopat katillerin Filistine saldırıları ile birlikte yaşadığımız durumu anlatmaya sanırım en uygun cümle bu.. Açık hava morguna dönen Gazze’de Filistinlilerin kendilerine bahşedilen (!) “sessizce ölme hakkını” kabul etmeyip, başlattıkları “Aksa Tufanı” harekatı sonrası onları en zavallı durumları ile yakalamıştır. Bu hazımsızlık ve gözü dönmüşlük barbarlığın zirve yaptığı tabloları karşımıza çıkarmıştır.İnsanlık tarihinin hiç bir döneminde, insanlık bir avuç gasıp katilin bu kadar pervasızca cinayet işleyebildiği ve kollandığı bir dönem yaşamamıştır. Kendi Başkanının ifadesi ile ‘insanlık tarihinin en güçlü devleti’ olarak gören ABD,bu mütecaviz katilleri koruyup kollarken, halkı Müslüman olan devletler üç maymunu oynamıştır. Kolombiya devlet başkanı Siyonist çetenin işlediği cinayetlerden ötürü büyükelçilerini ülkesinden gönderirken ve İspanya hükümetinin ilk gün gösterdiği sert tavrında olduğu gibi bir pratik maalesef sergileyememiştir.

Müslümanlar yaşadıkları ülkelerin hükümetleri tarafından ülkelerinde ki Siyonist çetenin elçiliklerinin kapatılıp gönderilmesini beklerken, siyonist çete ortadoğudaki elçiliklerini kapatarak personelini geri çağırmıştır. Bunun  nedenleri :

1 – Siyonist çete Gazze’de bugüne kadar yaptıklarından daha korkunç cinayetler yapma hazırlığında ve onların bu süreç içerisinde sınır dışı edilme ihtimaline karşın ön almaktadır.

2 – Siyonist çetenin arkasına ABD’yi de alarak saldırılarını bölgeye yaymak istemektedir.

3 – Savaşın isteği dışında ortadoğuya yayılabilme ihtimali olarak değerlendirebiliriz..

Bu her 3 ihtimalde de önümüzdeki sürecin çok zorlu geçeceğini ve Ortadoğu açısından her türlü sonucu doğurabileceğini göstermektedir. Türkiye’de Siyonist çetenin Filistin’e saldırısı bir çok gerçeği görmemize neden olmuştur. Bunlar ülkemizde bazı faşist ve ırkçı parti liderleri tarafında da köpürtülmeye çalışılan arap ve islam düşmanlığının temelinde bu Siyonistlerin etki ajanlarının ve fonlanan devşirmelerinin olduğunu ve bu lobinin de bu çetenin eski katil başbakanı Olmert’in  ifadesi ile “Türkiye’deki Yahudi Lobisi İsrail’deki lobiden daha güçlü” olduğunu kanıtlamıştır.

Soykırımdan geçirilen Filistinli kardeşlerimizin durumu bizim şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz ve bir özeleştiri yapmamız gerekir.Bizler batının kirli vicdanına havale edilen insanlığın ne hale düştüğünü görüyoruz . Siyonist çete “insanımsı” canlılar olarak gördüğü Filistinli kardeşlerimiz için Batının merhamet edeceğini ve adım atacağını beklemek abesle iştigal etmektir.

Bu nedenle islam ümmeti olarak batıya kaptırdığımız teknik ve moral üstünlüğünü yeniden alabilmemiz için Müslümanlar olarak tekniğe ve onu geliştirmeye yönelmeli ve evlatlarımızın eğitim alma modellerini bu konuda geliştirmeliyiz. Sosyal ve ekonomik ilişkilerimizde Siyonist çete ve uzantıları konusunda hassasiyetlerimizi arttırmalıyız..

Peki Biz Müslümanlar ağlamayı bırakıp son süreçte yaşanılan bu soykırımın bir an önce sona ermesi için neler yapabiliriz?

1 – Öncelikle STK’lar,cemaatler , sivil organizasyonların birlikte hareket etmesi ve  gündem oluşturma çalışmalarının önemini anlamalıyız. Herkesin malumudur ki kapitalizmin bu derece girift yaşandığı günümüzde algı gerçeğin önüne geçmiştir. Dünya kamuoyu nezdinde ellerindeki dezenformasyon aygıtları ile Filistin direniş hareketini terörist olarak gösterme çabalarını bizlerde sosyal medyada tersi gündemlerle özellikle gençliğin anlayacağı şekilde dile getirmeliyiz. Saldırıların ilk günlerinde Filistinli bir çocuğun rap şarkısının aniden sosyal medya da yayılıp çocukların ve gençlerin ilgisini çektiğini gören bu odaklar algoritmalarla oynayarak bu şarkının gündemden düşmesini sağlamıştır. Çünkü onlar bunun özellikle gençler üzerinde nasıl etkili olduğunu bizden daha iyi bilmektedirler.

2 - Siyonist çetenin barbarlıklarının uluslararası kamuoyuna duyurmak için sosyal medya ve diğer platformları kullanmak: Özellikle yüksek takipçili ve vicdan sahibi olan insanların bu doğrultuda mesajlar atmasının teşvik edilmesi ve mesajlara etiketlenmesi.Böylece bu mesajlar daha çok insana ulaşacak sîyonîstlerin çok önem verdiği imajlarına ciddi zarar verecektir.

3 - Ekonomileri ve markaları hedef alınarak çok güçlü bir boykot hareketi başlatmak:Bu doğrultuda bir bilincin oluştuğu görülmüş ama bunun devamlılığı konusunda sebat etmek çok önemli. Türkiye’ de ki en büyük e-ticaret firmalarından birinin geri adım atması örneğinde olduğu gibi Ekonomileri onların en zayıf olduğu noktadır.

4 - Kamu binaları, ABD ve AB ülkelerinin temsilcilik ve elçiliklerinin önünde protestolar düzenlemek: Oluşturulacak duyarlılık hükümetlerin, Siyonist çetenin cinayetlerine karşı sessiz kalmalarını protesto etmek ve onların bu barbarlarla yaptıkları anlaşmaları fesh etmeye zorlamaya çalışılmalıdır. Bunun için gerekirse insanlar, bir süre vergi vermemek,su ve elektrik faturalarını ödememe gibi eylemler düzenlemeli,ayrıca  özellikle petrol ve doğalgaz alanında ki anlaşmaların feshi bu ülkelerin Siyonist çete üzerinde ciddi bir baskı aracı olacaktır..

Sonuç olarak islam ülkelerinde yaşayan halkların, Siyonist çeteye ve ekonomik hedeflerine karşı yapılacak eylemsellikleri gerçekleştirmesi bu katilleri pervasızlıklarına engel olabilecektir. Ortadoğuda halklarından beslenmeyen kukla rejim ve yönetimleri bu çeteye karşı yaptırım yapmak zorunda bırakacaktır.

                                                                                               Ahmet kızılkaya