1. YAZARLAR

  2. Gül Nihal AYDIN

  3. İSLAM’DA YEDİ KAT SEMÂ TASAVVURU’NUN BİLİMSEL TEFSİRLERİ
Gül Nihal AYDIN

Gül Nihal AYDIN

Yazarın Tüm Yazıları >

İSLAM’DA YEDİ KAT SEMÂ TASAVVURU’NUN BİLİMSEL TEFSİRLERİ

A+A-

                                                             

 

 İnsanoğlu, doğuştan itibaren bir şeye inanma ihtiyacıyla günümüze kadar gelmiştir. Sözünü ettiğimiz doğuştan gelen bu inanma ihtiyacına İlahiyat terimiyle Fıtrat denmektedir. İnancı, temellendirmek ve onu daha iyi savunabilmek için bazı delillere başvurulmaktadır. Bu yazıda konumuz gereği öncelikle bilimsel tefsirden bir miktar bahsedip sonrasında Allah’ın varlığına delil niteliğinde bir konu olan Yedi Kat Semâ konusunu ilgili ayetlerle ve konu hakkındaki farklı görüşleri, bilim niteliği taşıyan tefsirlerle inceleyeceğiz.

 

BİLİMSEL TEFSİR EKOLÜ

Bilimsel tefsir ekolü, sistematik olarak 19. yüzyıldan sonra ortaya çıkan çağdaş tefsir ekollerinden biridir. Bu ekol, Kur’an’daki evren, insan ve canlılarla ilgili kevnî ayetlerin, pozitif bilimlerin verileriyle tefsir edilmesini amaçlamaktadır.¹Bir diğer amacı ise Kur’an ayetleriyle bilimsel buluşlar arasındaki bağı keşfetmek değil, ayetlerin anlamını deneysel bilginin keşifleri yardımıyla ortaya çıkarmaktır. Bu ikisi arasındaki bağı keşfetmek, ayetlerin mana ve maksadını aydınlatmada daha etkili olacağı tezini savunmaktadırlar.² İlk temsilcileri Gazali, Ebu’l Fadl, el-Mursî, Râzi ve Suyûtîdir. Fakat Tantâvî Cevherî ve yirmi beş ciltten oluşan “el-Cevâhir fi Tefsiri’l-Kur’an eseriyle, bilimsel tefsir ekolünün en büyük temsilcisi olmuştur. Bilimsel tefsiri savunan tefsirciler şu ayetleri delil olarak öne sürmektedir:

“Bu kitapta hiçbir şeyi ihmal etmedik.” (En’am / 38)

“Bu kitabı her şeyi açıklamak için sana indirdik.” (Nahl / 89)

İbn Mesud’dan  ise şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Bu Kur’an’da her ilim nazil olmuştur ve onda her şey bizim için beyan edilmiştir. Fakat Kur’an’da bizim için beyan edilmiş şeyler hakkında ilmimiz yetersizdir.” (Ebu Hacer, el-Tefsiru’l-Kur’an, cilt:2, syf: 1025)

Bir diğer önemli nokta ise bilimsel tefsiri eleştirenlerin çekincesidir. Eleştirenler, bilimsel tefsircilerin ayetlerdeki kelimelere yükledikleri anlamın, Allah’ın dediği söze isabet edip etmediği konusunda şüphe içerisindedirler. Bu sebeple eleştirenler, şu sözleri de söyleyebilir: On dört asır önce ayetlerde verilmek istenen mesaj ve anlatılmak istenen konu, bilimsel tefsirin eleğinden geçecekse, teknoloji ve bilim her ilerlediğinde, ayete yükledikleri anlamın da değişmesi beklenebilir. Fakat unutulmamalıdır ki Kur’an yalnızca ibadetlerden, muamelattan, ahlaktan bahsetmemektedir. Aynı zamanda maddî âleme özellikle de yaratılışa dair birçok ayet bulunmaktadır. Hatta bu ayetlerin sayısı 750’dir.³ Kur’an insanı düşünmeye, akletmeye yönlendirmektedir ve mucizevi bir kitap olması hasebiyle her döneme hitap eden ve aynı zamanda nazil olduğu dönemden günümüze, günümüzden de kıyamete kadar yolumuzu aydınlatacak, her türlü eksikliğimizi tamamlayacak bir rehberdir. Konuyu bu şekilde özetledikten sonra asıl meselemize geçebiliriz.

 

KURAN IŞIĞINDA YEDİ KAT SEMÂ

Semâ: Sözlükte “yükseklik” anlamında bir isimdir. Gök, bulut, yüksekte olan her şey ; evin tavanı gibi anlamlara da gelmektedir. Daha çok “gökyüzü” anlamıyla kullanılmaktadır. İslam düşüncesinde varlık ve kâinat tasavvurunun bir parçası olarak kullanılan semâ, fizikî ve fizik dışı olmak üzere iki farklı anlamda da kullanılır. Yeryüzünden yukarıya bakıldığı zaman uzaydaki cisimler dahil olmak üzere bütün uzaklıklar semânın kozmoloji, astronomi ve astrofizik gibi bilimlerin konusunu teşkil eden fizikî tarafını oluşturur. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde, daha ziyade “yedi gök” şeklinde çoğul kullanımlarında veya mi’rac gibi bazı olaylara değinen hadislerde semânın mahiyeti tam olarak bilinemeyen, gayba ait fizik ötesi boyutundan söz edilir ve bu boyutuyla semâ, farklı dinlerde de yer alır. Semâ kelimesi, yüce kitabımızda tekil olarak yüz yirmi, çoğul olarak yüz doksan yerde geçmektedir.

Şimdi “yedi kat gök” ile ilgili bazı ayetleri sıralamakla işe başlayalım:

Bakara Suresi 29. Ayet: “Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra semâya yönelip onları yedi kat gök olarak tastamam tanzim eden O’dur. O her şeyi hakkıyla bilendir.”

İsra Suresi 44. Ayet: “Yedi gök, yer ve bunlar içinde bulunan herkes Allah’ı tesbih eder...”

Mu’minun Suresi 17. ve 86. Ayetler: “....sizin üzerinizde tabaka tabaka yedi gök yarattık....”. Onlara: Peki ya yedi kat göğün Rabbi ve büyük arşın sahibi kimdir? diye sor.”

Fussilet Suresi 12. Ayet: “Böylece onları yedi kat gök olarak iki günde yarattı ve her bir göğe vazifesini bildirdi...”

Talak Suresi 12. Ayet: “Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah’tır...”

Mülk Suresi 3.ayet: “Yedi kat göğü birbiriyle uyum içinde yaratan O’dur...”

Nuh Suresi 15.ayet: “Hem görmez misiniz, Allah yedi göğü nasıl birbiriyle tam uyumlu, mükemmel bir ölçüyle ayarlanmış tabakalar halinde yaratmış ?”

Nebe Suresi 12.ayet: “Üstünüzde yedi kat sapasağlam gök bina ettik.”

Yukarıda da görüldüğü üzere Allah-u Teala’nın göğü yedi kat üzere binâ ettiği su götürmez bir gerçektir. Efendimizden gelen rivayette, tabakalardan oluşan bir gök tasavvurunun olduğundan bahsedilmektedir. ⁴ Öyle ki Malik bin Sa’sa’dan gelen rivayete göre peygamberimiz, mi’rac hadisesinde her bir katmanda başka bir peygamberle görüştüğünü belirtmiş, en sonunda da Sidretü’l Muntehâya çıkarıldığını belirtmiştir. Yine efendimiz, her bir katmanın arasında beş yüz yıllık mesafe olan yedi katmandan bahsetmektedir. Bilim ilerledikçe bu katmanlar arası mesafenin milyon ışık yılı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat konuyla ilgili farklı görüşler öne sürülmüştür. Bazı tefsirciler, yedi gök terimini atmosfer tabakaları olarak tefsir etmiş, bazı tefsirciler ise uzayın yedi kat olabileceği hakkında tefsirlerini yazmış,⁵ bazı tasavvufçular ise manevi bir anlam yüklemiştir. Bu makalede üç manadan da bahsedilecektir.

  1. Atmosfer Katmanları Olarak Yedi Kat Gök Bilimsel Tefsiri

Yerin ve göklerin bir başlangıç noktasının bulunduğu matematik, astronomi gibi alanlarda tespit edilmiş bir gerçektir. Ayetlerde geçen Seb’a Semâvât ifadesinin atmosfer tabakaları olarak ele alan tefsirciler şöyle demektedir: Dünya göğünün (atmosferin), yedi katmandan oluştuğu sonucuna varabiliriz. Çünkü günümüz bilim insanları, atmosferin üst üste dizilmiş, birbirinden farklı yedi katmandan oluştuğunu bildirmektedir. Hatta konuya bilimsel bir veri olarak Limited Fine Mesh Modeli, atmosfere istinaden yedi katman olduğunu belirtmiştir. Bilim ışığında bu katmanlar şu şekilde sıralanabilir:

1-Troposfer 2-Stratosfer 3-Mezosfer 4-Termosfer 5-Ekzosfer 6-İyonosfer 7-Manyetosfer ⁶

Bahsi geçen görüş, göğün yedi kat oluşunu, dünya atmosferiyle sınırladığı için pek de kabul görmemiştir.

 

  1. Uzay Katmanları Olarak Yedi Kat Gök Bilimsel Tefsiri

Bir diğer mana ele alınacak olursa, seb’a semâvât tabirinden kasıt, uzayda bulunan yedi manyetik alandır. Günümüz astrofiziğinin verileriyle bu katmanları inceleyecek olursak:

1. Gök: Güneş sistemiyle birlikte temsil ettiği uzay mekanı.

2. Gök: Galaksimizin temsil ettiği uzay mekanı.

3. Gök: Galaksi grubumuzun temsil ettiği uzay mekanı.

4. Gök: Galaksi gruplarının ortak temsil ettiği kainatın merkez radio manyetik mekanı.

5. Gök: Kuasların temsil ettiği evren mekanı.

6. Gök: Kaçan yıldızların temsil ettiği genleşen evren mekanı.

7. Gök: Bunun dışındaki evrenin sınırsız sonsuzluklarını temsil eden evren mekanı.⁷

Hayrettin Karaman Talak suresi 12. ayet tefsirinde aynı konuyla ilgili şu görüşünü ifade etmektedir: “Yedi sayısı bazen bilinen anlamda değil, çokluğu belirtmek için kullanılır. Ayrıca bu ifade, (seb’a semâvât) o dönemde evrende yedi kat gök ve yer bulunduğu telakkisi hâkim olduğu için böyle kullanılmış ve muhatapların zihinlerine sığdırabildikleri bir evren tasavvuru esas alınarak bildikleri, varlığını kabul ettikleri her şeyin, kısaca evrenin yüce Allah tarafından yaratıldığına dikkat çekilmek istenmiştir.” ⁸

  1. Tasavvuf Açısından Yedi Kat Gök

Yukarıdaki ilk iki başlıkta bu terimi maddi anlamıyla ele almıştık. Tasavvufçular da bu terimi farklı bir açıdan ele alıp ona mânevî bir anlam yüklemişlerdir. Bu anlam özetle şu şekildedir:

Allah’ın yarattığı âlem, Halk (خلق( ve Emir Âlemleri olarak ikiye ayrılır. Halk (خلق( âlemi maddî, cisimli, emir âlemi cisimsizdir. Bu iki âlemi birbirinden arş ayırır. Halk (خلق( âleminin en alt katında, bütün büyüklük ve sonsuzluk açısından, bir yukarısına göre çok büyük olan bir evren vardır. Bu evren maddîdir ve Kur’an’da geçen yedi semâya dahil değildir. Bundan sonra birinci semâ başlar. Bu semâ, tüm galaksilerle birlikte evrenden büyüklüğü damlaya nispetle deniz gibidir ve bu oran, yukarıya doğru aynı ölçülerde büyüyerek devam eder. Yedinci semâdan sonra kursî, ondan sonra da arş vardır.⁹

Bir başka tasavvufî görüş ise şöyle belirtmektedir: “Hikmet ehlinin bildirmesine göre:

1. Gök sütten beyazdır ve ona Râkıa denir.

2. Gök nur gibi parıldayan demirdendir ve ona Redyum denir.

3. Gök bakırdandır ve ona Melekut denir.

4. Gök beyaz gümüştendir ve ona Zahire denir.

5. Gök kırmızı altındandır ve ona Muzeyne denir.

6. Gök nur parıltılı bir cevherdendir ve ona Halise denir.

7. Gök kırmızı yakuttandır ve ona Lâbiye denir.” ¹⁰

Hülasa, yukarıda görüldüğü üzere Bilimsel tefsir ekolü 19.yüzyıldan sonra ortaya çıkmıştır. Tantavi Cevheri, en önemli temsilcilerindendir. Teknoloji ve astrofizik bilimi geliştikçe bilimsel tefsir alanında farklı yorumlar oluşmuştur. Bu sebeple de “Seb’a Semavat” ifadesi hakkında bilimsel tefsirlerde farklı görüşler öne sürülmüştür. Bazı tefsirciler yedi kat gök ifadesini atmosfer katmanları, bazı tefsirciler uzay katmanları, bazı tasavvufçular ise yedi kat göğü mânevi hâliyle yorumlamıştır. Elbette hepsinin amacı, hakikati insanlara yaymak ve Allah’ın rızasını kazanmaktır. Sözlerimizi şu ayet-i kerime ile bitirelim:

“Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” (Maide/16)

 

 (En Doğrusunu Allah  Bilir.)

 

 

KAYNAKÇA

¹Kara, Ö. (2010). Tefsir Ekolleri. Dartma, B.(Ed.) Tefsir Tarihi Ve Usulü (6.Ünite) Eskişehir Anadolu Üniversitesi.

²Prof. Dr. Ali Ekber Babai, Misbah Dergisi.

³Celal Kırca, Kur’an Ve  Fen Bilimleri, Marifet Yayınları, 1999, syf. 34.

⁴Taberi, Camiu’l- Beyan, 10:8093-80954.

⁵Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1, sayfa: 97-99) .

⁶Ömer Çelik, Fussilet / 12.ayet tefsiri.

⁷Ömer Çelik Tefsiri, Fussilet / 12.ayet tefsiri.

⁸Kur’an Yolu Tefsiri, Cilt: 5, s. 396-397.

⁹İlimvetasavvuf.com - Göklerin Sırları.

¹⁰İlimvetasavvuf.com - Göklerin Sırları.

 

 

 

                                                                                 

                                                                              

                                       

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum