1. YAZARLAR

  2. Yaşar ÖZKAN

  3. İnsan ve Yaşamı İdrak Gayesi
Yaşar ÖZKAN

Yaşar ÖZKAN

Yazarın Tüm Yazıları >

İnsan ve Yaşamı İdrak Gayesi

A+A-


İnsanlık, tarih boyunca kendisini merak eden, kainatta olup biteni anlamak, bunun içinde  kendi kendine, olup bitenle alakalı soru sormak, cevabını almak ve ulaştığı cevaplara bir anlam yüklemek ister. Anladığı ölçüde etrafını aydınlatmak ve ona göre yaşamak ister. 

Varlıklar hakkında düşünen insan, bilgiyi ve bilginin kaynağını sorgular. Bilginin kaynağını bazen akılda, bazen deney ve tecrübede, sezgide bulur. Çeşitli düşünme yöntemleri geliştirir ve kendince bazı sonuçlara varır. Vardığı bu sonuçlar kimi zaman onu şüpheye düşürür ve onu tekrar tekrar sorgular. Bundan dolayı kimilerince bilginin kaynağı bazen dindir, bazen felsefe, kimilerince de olmazsa olmaz bilimdir. 

Felsefe üç temel alanda; varlık, bilgi ve değer konularına akılcı ve şüpheci bir bakış açısıyla yaklaşır. Tabi filozofların tarihteki yaklaşımları birbirinden farklıdır. Ama genel olarak felsefe de bilginin kaynağı; akıl, duyular, deney, gözlem ve sezgidir. 

Bilime göre, daha doğrusu bilim adamlarına göre genel olarak bilgi, sebep sonuç ilişkisi içerisinde objektif, ölçülebilir, gözlemlenebilir ve mantık içermelidir. Bilgi, matematik, fizik, astronomi ve psikoloji gibi alanlara bölünerek incelenir. Son 200 yılda sosyoloji bilimi ve alt alanları yöntemsel olarak değişkenlik gösterdiğinden daha farklıdır. Daha çok yoruma dayalıdır. 

Dinlere göre ise bilginin kaynağı ilahi vahiy ve ilhamdır. Çok tanrılı ve tek tanrılı dinler çoğunlukla yapıp ettikleri şeyleri(ruhsal ve sezgisel) kaynaklara dayandırırlar. Tek tanrılı dinler bilgi kaynaklarını ilahi olan kutsal kitaplara ve peygamberlere atfederler. Kendi toplumsal medeniyetlerini de bu değerler üzerine inşa ederler. 

İslam'a göre de insan bilme ve öğrenme özellikleriyle var olmuştur. İnsanı diğer varlıklardan ayıran okuma, düşünme, anlama, yazma, uygulama ve paylaşma gibi özelliklerdir. 

İslam'a göre bilgi, ilim ve marifet kavramları ile ifade edilmiştir. İlim hakikate ulaşmada ilk önce bilmeyi gerektirir ve bu düsturla hareket eder. Marifet ise, bu bilmeyi derin bilgi ve anlayışa ulaştırmaktır. 

"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir" (Alak:1-5) 


Çağımıza gelene kadar, farklı felsefi ve düşünce akımları, mezhep ekolleri, medrese ve okul öğretileri, toplumsal yaşam modelleri ortaya çıkmış ve birbirlerini etkilemiştir. Nüfus hareketleri, toplu göçler, ekonomik, sosyal ve siyasal değişimler ve dönüşümler, büyük toplumsal ve ekonomik büyümeleri tetiklemiştir. 

17 ve 18. yy kapitalist sanayi devrimleri, yavaş yavaş dünya ve ülke ekonomilerinin sistemlerini değiştirmiş ve geliştirmiştir. Bu durum böyle kalmamış artık tüketim, yaşam şekillerini, kültürlerini hatta işçi ve toplumsal hareketlerin seyrini belirlemiştir. Yeni kadın ve kimlik arayışını meydana getirmiştir. İnanç ve felsefi düşünce sahipleri, tüm bu olup bitenler karşısında afallayıp kalmıştır. 

Vahşi kapitalist sistem, insanların düşünme(düşünme-me) inanç değerlerinden tutun da okuma, yaşama, kültür, sinema, eğlence, spor ve müzik yapma tercihlerini bile değiştirip tek tip hayatı yaşama modeline bile el koymuştur. Böylelikle çılgın tüketim toplumunu oluşturan, sadece hız ve haz duyguları ile hareket eden tipik bireyler yetiştirmiştir.

Narsist ve "sahip kişilik sendromu" kimlik inşası her anlamda kendisini göstermiş, evimize ve iliklerimize kadar giren bu çağın vebasına karşı biz ne kadar mücadele edebiliyoruz.


Bize düşen sorumluluğumuzu yeniden hatırlamak, araştırmacı ruhu ön plana çıkarmak, İslam'ın ahlak, yaşam felsefesinin içselleştirmek, çevremizi ve etrafınızdaki insanları çağın hastalığına karşı uyandırmaktır. Başta kendimizi çek ettirerek sosyal, siyasal ekonomik ve toplumsal yaşantımızda adam gibi duruş sergilemek zorundayız. O güçlü medeniyetimizden de ilham alarak doğru yola sıratül müstakim yoluna yönelmek; ilim, irfan ve marifetle aydınlanmak ve aydınlatmak gerekir. Gayemiz Allah'ın öğrettiği, Peygamberimizin gösterdiği "kamil insan" ve erdemli, faziletli toplum muştusuna ulaştırmak olmalıdır. 

İnsan yaşamı doğru bir zemin üzerinden anlamlandırdığı vakit inşallah çabasının karşılığını bulacaktır. Rabbim çabası zayi olmayanlardan eylesin inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.