1. YAZARLAR

  2. Kutbeddin Nurlubaş

  3. Ermenilerin tehciri ve katli..
Kutbeddin Nurlubaş

Kutbeddin Nurlubaş

Yazarın Tüm Yazıları >

Ermenilerin tehciri ve katli..

A+A-


 

1915 Ermenilerin tehciri ve katli'nin zararı en fazla Kürdlere ve Kürdistana dokunmuştur...

 

Bu tehcirden 5 sene önce yazılan Münazaratta, Ermenilerin 8 de 2 oranda ilimde ve okunmuşlukta, zenginlikte ve refahta, millet olma bilinci ve ittifakta Kürtlere göre ileri olduğu anlatılmaktadır.

Ayrıca büyüklerimizin anlattığına göre, şehirde ve kasabada Ermenilerin sanatkar ve üretici olduklarını zaten duyardık...

Şehrin ve kasabanın teknik ve sanayisi neredeyse bütün Kürdistanda Ermenilerin elindeydi.Ermenilerin gitmesi veya öldürülmesi bu muazzam endüstri ortamının sıfırlanıp yok olmasına sebep olmuştur...

Ayrıca Ermenilerin dinen de farklı oluşu, şehirleşmeye başlayan Kürtlerde rekabeti ve gıptayı tahrik edebilecekken onların tehciriyle böyle bir potansiyelden de mahrum kalmışlar...

Ermenilerin çocuklarının Avrupada okuması ve bir Hristiyan mezhebi olmasıyla Avrupalılar Kürtlerden çok fazla onlara sahiplenmeleri, İttihad ve Terakki iktidarının Osmanlıyı yıkma götürmeden alelacele yaptıkları en büyük icraat olarak Ermenileri sürmek ve katl ettirmek olmuştur...

Kürtlerin bu konuda Avrupa dahil sahiplenebileceklerinin olmayışı, yine İttihat ve Terakki kadrolarının kurduğu yeni Türkiye için cepte keklik olarak düşünülmüştür...

Hatta kader cephesinde düşünürsek, Kürtlük bilinci olmadan devletin kışkırtmasıyla Ermenileri öldüren bir kısım Kürtlerin çocuklarının perişan halini ve iktidarın kılıcının artık kendilerine yönlenmesini sağlamıştır...

KÜRDLERE 1910'da yapılan NASİHAT:

(Hala geçerli)

"Hem de onlar(Emeniler) uyanmışlar siz uykudasınız..

Rüyâ görüyorsunuz..

Hem de FİKR-İ MİLLİYETLE müttefik(birleşmiş) ve kavîdirler(kuvvetlidirler), siz ihtilâfla(ayrılık içinde) şimdilik BOŞSUNUZ..

Hem de galebe etmek(galip olmak) istiyorsanız;..

onlar, sizi mağlûb ettiği silâh ile,.

yani AKIL ile,.

FİKR-İ MİLLİYETLE ile,..

meyl-i terakki(ilerleme meyli) ile,.

temâyül-ü adalet(adaleti uygulamaya yönelik) ile..

mağlûb edebilirsiniz..." Münazarat s:39

 

Türkleştirme için, Ermeniler ağır bedel ödedi doğrudur. Müslümanlaştırma için, Ermeniler ağır bedel ödediği ise yanlıştır.

Çünkü, Suriye, Kürdistan bölgesi, Ermenilerin yaşadığı yerler ve İran Sasani İmparatorluğu fetihleri, Hz ömer zamanından beri, yani miladi 634-645 arasında

yapılmıştır. O tarihten, 1915 tarihine kadar, geçen 1250 senede Ermeniler hiç böyle etnik ve etnisite problemi yaşamamış ve diğer ehli kitap gibi özerk ortamlarında özgürce ve iç içe yaşamışlardır..

1908 de İlan edilen 2. Meşrutiyetten sonra 1909 da ki, 31 Mart vakıasından sonra, İttihat ve Terakki kadrosu İslam yerine, Türkçlüğü yerleştirme operasyonundan sonra, 1913 teki Babı ali askeri darbesinin akabinde, Osmanlı ordusuna da hüküm ederek, Türkçülük politikasını uygulamak için, artık bir engel kalmamıştır. 1915 te de, bu meşum ve uğursuz Ermeni zulmü ortaya çıkarılmıştır.. Kürtlere ise, Osmanlı yıkıldığı için ancak Cumhuriyetten sonra sıra gelebilmiştir..

Tarih içinde Müslüman sektler birbirine zulüm etmişler, fakat ehli kitab hukuku kesin belirtildiği için, bu konuda hassas davranmışlardır. Bu örnek aradaki davranış farkı için nakledilir:

Hikmetten yoksun, sadece ayetlerin zahir anlamını alıp uygulayan Hariciler, yolda giderlerken, bir çeşme başında bir ehli kitabı görüp, dinlerinin ehli kitaba ne kadar müsamahakâr davrandığını göstermek için çok saygın ve yardım sever davranıp ayrılırlar. Fakat önlerine harici/kendilerinden olmayan ve boynunda Kuran aslı Kur'anla yürüyen bir Müslümanla karşılaşınca, şöyle derler; Bu boynundaki Kur'an seni öldürmemizi emr ediyor gibi, dengesiz tavır, tarih içerisinde olunabilmiştir...

Ermeni tehcir ve katlinden Kürdler suçlanamaz...

Osmanlı idaresini 1913 te Babi Ali baskını ile yaptığı darbe ile büsbütün ele geçiren Ittihat-Terakki yönetimi, 1915 te çıkardığı tehcir kanunu ile Ermenileri sürgüne gönderme emri vermiştir... Siyasi ve askeri olarak 1915 lerde hiç bir şekilde tüzel kişiliği kalmamış Kurdlerin, bu meselede mesul edilmesinin makul gerekçesi olamaz... Emir yukarıdan gelmiş ve uygulanmıştır... Şahıs veya kabile olarak hata varsa şahıslara ve kabilelere aittir. Çünkü yapılan şey Kürdlük namına ve Kürdlüğün menfaat ve kazanımları adına yapılmamıştır... Devletin ve Türklüğün bekası adına gerçekleştirilmiştir... Zaten İttihad- Terakki ajandasında Kürdlere de operasyon planı vardır... Osmanlı beş sene sonra Ittihat-Terakki yönetiminde yıkıldığı için, onların görevini, Celadet Bedirhanin 1933 te Mustafa Kemale gönderdiği mektubunda dile getirdiği gibi, halefleri Kemalistler 1925 ten sonra Şark İslahat Planı ile zaten Kürdlere de uygulamıştır...

Fakat Ermeni tehciri veya soykırımı gibi, Kürd nüfusunun çokluğundan dolayı büsbütün Kürdlerin aleyhine olarak başarı sağlanamamıştır...

Ermenilerin katli ve tehcirinin en fazla zararı Kürdlere olmuştur: Çünkü artık Kürdler birinci potansiyel tehlike makamına yükselmiş ve artık bütün oyunlar onlara yapılmıştır...

İkinci olarak Ermenilerin Kurdistandan gitmesi, buranın sanayi, eğitim ve milllyet fikri vs. noktalarında Kürdlerin rekabetten mahrum kalmasına sebep olmuştur.. Evet Kürdlük namına olmayan operasyonun hataları icin Kürdlük namına özür dilenmez...

                 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.