1. HABERLER

  2. EDİTÖRDEN

  3. Arap Halklarına ve Ülkelerine Çağrı/UfkumuzHaber Editörya
Arap Halklarına ve Ülkelerine Çağrı/UfkumuzHaber Editörya

Arap Halklarına ve Ülkelerine Çağrı/UfkumuzHaber Editörya

A+A-

 

Filistin sorununda Müslüman Arap Halklarının ve devletlerinin diğer Müslüman halklardan ve devletlerden bir adım önde olması ve öncü olması gerekmektedir.

Filistin davasının bütün Müslümanları doğrudan ilgilendirdiği doğrudur ama bütün Müslümanları bir kez ilgilendirirken Müslüman Arapları iki kez ilgilendirmektedir. Çünkü Filistinliler hem Müslüman hem de Arap’tır. Aynı ırktan olmak, geniş anlamda akraba olmak demektir. Akraba olmanın da Müslüman olmaya ek olarak getirdiği insani ve İslami sorumlulukları bulunmaktadır. Kur’an’da zekat ve infak ile ilgili ayetlerde kan bağı olanlar diğer Müslümanlardan öncelikli kılınmıştır. Önce muhtaç olan akrabaya sonra diğerlerine yardım emredilmektedir.

Müslüman Arap halkları meydanları doldurursa, sokakları inletirse, kendi devletlerini caydırıcı tedbirler almaya zorlarsa, diğer Müslüman halklar daha bir istekle, şevkle ve umutla sahaya iner. Aksi olduğunda birçoğumuz açıkça ifade etmekten çekinip sakınsak da diğer Müslüman halkların tepkisini olumsuz etkiler, umutlarını zayıflatır. Birinci derecedekilerin duyarsızlığının ikinci derecedekileri olumsuz etkileyeceği insani bir durumdur.

Aynı şekilde Arap devletlerinin de mazlum Filistinlilerin yanında ve Nazist İsrailin karşısında pozisyon almada bir adım önde olması, taşın altına önce onların elini koyması gerekir. Arap devletler sahaya inip yardım istediğinde diğer İslam ülkeleri kendilerini bugünkünden çok daha fazla yardım etme isteği, şevki veya en azından mecburiyeti içinde hissedecektir.

Arap devletleri konforunu bozmadığında, risk almadığında, cesaret göstermediğinde üstelik gizli veya aşikar İsrail ile diyalog ve barış

aradığında diğer Müslüman ülkelerin yönetimlerini menfi etkilemeyeceğini düşünmemiz veya savunmamız kendimiz kandırmak olur. Diğer İslam ülkelerinin yöneticileri bu gerçeği açık ifade etmese de kapalı kapılar ardında ‘Araplar Filistin ile ilgili hiçbir adım atmazken ve üstüne İsrail ile anlaşmalar yaparken bize ne oluyor ki İsrail ile savaş halinde olalım’ demez mi?

Müslüman Arap halklarının ve devletlerinin Filistin konusunda sorumlulukları büyük olduğunu, öncülük olduğunu onlara hatırlatmamız gerekiyor. Onlar bu sorumluluktan kaçtıkça Filistin’de her masum insanın ve çocuğun öldürülmesindeki payları artmaktadır.

Ekonomik durumları en iyi olan ve dünya petrol kaynaklarının çok önemli bir kısmını elinde bulunduran Suud-i Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Kuveyt devletleri nerede? Bu dört devletten caydırıcı tek bir hamle geldi mi? Katar hariç kuvvetli bir tepki, canilere öfkeli bir söz sadır oldu mu? Arapların abiliğine soyunan Selman’ı gören duyan var mı? Arap liderliğine oynayan Mısır’dan çıkan sesler liderlik sesi mi yoksa aciz birinin vızıltısı mı?

Bu dört ülkenin Müslüman halkları nerede? Buralarda Avrupa’daki vicdanlı sivil Hristiyanların gösterdiği kadar bir tepkiyi bu dört ülkenin Müslüman halkından göremedik.

Özellikle bu dört ülkenin halkı ve yöneticileri Filistin dramında birinci derecede sorumluluk sahibidir. Bu ülkelerin halklarına ve yöneticilerine sesleniyoruz:

Sizin suskunluğunuz ve ürkekliğiniz diğer Müslüman halklar ve devletleri de olumsuz etkilediği için sorumluluğunuz ve günahınız iki kat artmaktadır. Müslüman ve Arap olduğunuzu, geçmişte kurduğunuz imparatorlukları size hatırlatıyor, Filistin konusunda elinizi taşın altına

koymanız gerektiğini ve ondan sonra diğer İslam ülkelerinden yardım istemeniz gerektiğini size anımsatıyoruz. Bu adımı atarsanız, diğer İslam ülkeleri sizinle olacaktır.

Ve size son bir hatırlatma sorumuz: İslami ve insani duyarlılığınız harekete geçmiyorsa Arap duyarlılığınız da mı galeyana gelmiyor?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.