1. YAZARLAR

  2. Ergun BABAHAN

  3. Yeni Soğuk Savaş’ta Türkiye’nin yeri!
Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN

Ergun BABAHAN
Yazarın Tüm Yazıları >

Yeni Soğuk Savaş’ta Türkiye’nin yeri!

A+A-

ikinci Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın yenilmesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasında iki kutuplu bir dünya ortaya çıktı. İnönü yönetimindeki Türkiye, Stalin’in Boğazlar üzerindeki hak iddialarının da etkisiyle doğru bir tercih yaptı ve özgür dünyayı seçti.


NATO üyesi yapılan Türkiye, Marshall Yardım paketinden yararlandırıldı, bunun karşılığında da çok partili hayata geçmeyi kabul etti.

Aslında bugün başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere kimi AKP’lilerin her gün nefret kustukları Batı ittifakının 60-70 yıl önceki demokrasi talepleri, bugün kendilerine iktidar imkanı açtı. Batı ittifakının talepleri olmasa, Türkiye’nin çok partili hayata geçmesi, hele o günün koşullarında çok mümkün olmazdı.

ABD HEP DEVREYE GİRDİ

Türkiye, Batı ittifakında olmanın nimetlerinden yararlandı. Bugün İslam coğrafyasının bir çok ülkesinde görülmeyen orta sınıf ve onun sonucu sivil toplum kuruluşları bu gelişimin sonucu ortaya çıktı.

Ama Batı elbette sadece ‘demokrasi’ demiyordu…

İstikrar ve ittifaka bağlılık daha önemliydi.

Bunun tehlikeye girdiğinin görüldüğü dönemlerde, Amerika’da yetişmiş askerler devreye sokuldu. Yine Amerika’ya bağlılığından kuşku duyulmayan teknokrat hükümetlerle işler rayına koyuldu.

Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Düşman’ın ortadan kaldırılması Avrupa’da bir balayı havası oluşturdu, tarihin sonundan bahseden düşünürler bile ortaya çıktı. Ama insan varsa, iktidar; iktidar varsa da düşman vardı… Bunlar birbirlerinden ayrılmaz kavramlar.

Aranılan düşman Usama Bin Laden önderliğindeki El Kaide ve Irak lideri Saddam Hüseyin kimliğinde bulundu. Afganistan ve Irak’a yapılan askeri müdahaleler, bölgede bir Sünni nefret dalgasına yol açtı.

İTİBAR-GÜVEN-MÜTTEFİK YOK

11 Eylül ile giderek tırmanan şiddet eylemleri, Batı-Komünist kavgasının yerini Batı-Köktendinci İslamcı kavgasına bıraktı.

Suriye ve Irak’ta tırmanan savaş ve IŞİD’in ortaya çıkışı, Batı’da yeni bir düşünce ve eylem tarzına yol açtı. Bugün Amerika’nın liderliğinde kurulan koalisyona Batılı güçlü ülkeler ve bölgenin ABD’ye bağımlı ülkeleri katıldı.

1945’ten beri Batı ittifakı içinde yer alan, Kore’ye asker gönderen, Sovyetler Birliği’ne karşı ilk savunma hattı rolünü üstlenen Türkiye ise bugün yeni dünyadaki yerini arıyor.

Rusya’ya yanaşma çabaları var ama ekonomik yaptırımlar Putin’e Kırım ve Ukrayna’daki kazanımlarını korumak dışında bir seçenek vermiyor. Tito’nun bağlantısızlar tarzı bir örgütü de yok. Giderek İslam’a sarılıyor ama orada da açmazda.

Çünkü Mısır’la kavgalı, Suriye ile ilişki malum, Irak ile ABD’nin itmesiyle yürütülen bir ilişki sözkonusu. Kendi durumuna bakmadan, Arap ülkelerine ahlak ve etik dersi veren bir lideri sözkonusu.

Batı’dan hızla uzaklaşan ama İslam aleminde kendine yer bulamayan ve tehlikeli sularda yol almaya devam eden bir ülke konumunda Türkiye. Bugün için ne itibarı, ne güvenilirliği ne de sağlam müttefikleri var. Ürkütücü bir tablo bu.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.