1. HABERLER

  2. MAKALELER

  3. Yasin HASKANLI Yazdı : "15 Temmuz Darbesi Terörizmdir"
Yasin HASKANLI Yazdı : "15 Temmuz Darbesi Terörizmdir"

Yasin HASKANLI Yazdı : "15 Temmuz Darbesi Terörizmdir"

15 temmuz askeri darbe girişimi köklerinde önceki darbelerinde sahip olduğu genetik kodlar gibi ahlaki erdem yoksunu bir girişimdir. Milletinden emir alması gereken ve milletinin memuru olanların milletine ihanet girişimidir.

A+A-

Yasin Haskanlı/Ufkumuz

15 Temmuz gecesi maruz kaldığımız darbe girişimi Türkiye’de halka darbelerle yaşama dayatmasıdır. 27 Mayıs darbesiyle başlayan ve neredeyse her on yılda bir tekrarlanan müdahaleler yakın tarihimizi derinden etkileyen, felç eden bir altmış yıllık darbeler tarihidir. Halkın kendi kendini yönetme rejimine halka rağmen engel olunmuş bir tarih dönemidir. Ortalama bir insan ömrü kadar olan bir zaman diliminde tüm evrelerde darbe ve darbe sonrası oluşturulan koşullarla toplumsal dizayn hali, milletimizin kendini ifade etme ve gelişimine yönelik muazzam bir ket vurmadır.

15 Temmuz darbesi nedir? Bu darbe girişimi seksen milyona yaklaşan Türkiye’de 21.yy da yönetim ve toplumsal taleplere karşı yapılan bir saldırıdır. 15 temmuz darbe girişimi ülkede sorunların derinleşmesi ve “kaos doktrinin” tesisi için gerçekleştirilen bir girişimdir. Kabul edelim ya da etmeyelim milyonların siyasi tercihlerine barbarca ve ilkelce müdahale girişimidir. Şahit olduğumuz darbe girişimi normal koşullarda ülkeye, ülke siyasetine tesiri olamayacakların meşru olmayan yöntemlerle idareye el koyma girişimidir. Altmış yıldır gerçekleşen tüm darbelerde olduğu gibi kökü ve planlaması küresel olan bir darbe girişimidir. Coğrafyamıza dayatılan politik koşulların ve biçilen kaderin yeni ve son adımıdır. Bu darbe kendinden önceki darbeler gibi insan düşüncesine, insan haklarına ve toplumsal barışa yönelik bir terör operasyonudur.

15  temmuz askeri darbe girişimi köklerinde önceki darbelerinde sahip olduğu genetik kodlar gibi ahlaki erdem yoksunu bir girişimdir. Milletinden emir alması gereken ve milletinin memuru olanların milletine ihanet girişimidir.

Darbeler coğrafyamızda mevcut ve kadimleşen sorunların çözümüne küresel emperyalist güçlerin bize dayatmış olduğu bir çözüm yöntemidir. Her fırsatta çapı ve derinliği ne olursa olsun yaşadığımız sorunların çözümünün eksenine şiddet, yok etme, öldürme, terörizm ve darbeleri bize dayattıkları bir seçenek haline getirilmiştir. İçinde bulunduğumuz coğrafya, sahip olduğu medeniyet havzasının teorik, felsefi ve dini tüm hassasiyetlerine rağmen bu ithal ve dayatılmış sorun çözme yöntemlerine itilmektedir. Bize ait olmayan ve toplumun hiçbir şekilde tasvip etmediği bu yöntemler maalesef bugün yaşamakta olduğumuz kaotik durumun asıl müsebbibi hükmündedir.

Bu ülkede yaşayan tüm toplumsal kesimlerin kendileri için, kardeşleri için dostları için ve aynı toprakları paylaştıkları toplumun diğer bireyleri için bize dayatılan bu gayri meşru ve insani olmayan dayatmaya karşı güçlü bir karşı duruş sergilemesi gerekmektedir. Son otuz yılda yaşadığımız askeri müdahalelerin kaderimizi nasıl etkilediğini unutmamamız gerekir. 12 Eylül darbesinin yarattığı travmanın hala sürdü gerçekliği bizi güçlü bir şekilde 15 Temmuz girişimine karşı durmamızı gerektirir. Her türlü darbeyi, halkın onayı olmayan her teşebbüsü gayrı meşru görmek ve buna karşı tavır sahibi olmak gerekir.

Seksen milyonluk ülkenin eğitim kurumları STK’ları, cemaatleri, düşünce kuruluşları, partileri ve hareketleri şu konuda karar vermek zorundadırlar. O da siyasetin hangi koşullarda olması gerektiğidir. Toplumun güven ve selameti konusu ancak ve ancak temiz siyaset araçları ve koşullarında mümkün olacaktır. Vesayet rejimleri üzüm yemeği değil bağcıyı dövmeyi istemektedirler. Bu nedenle herkese düşen görev farklılıklarımıza rağmen temiz siyaset, darbesiz, vesayetsiz, demokratik ve özgür koşullarda topluma siyaset yapmak ve bu koşulların oluşumuna katkı sunmaktır.

15 Temmuz askeri cuntasının püskürtülmesi halkımızın sivil ve özgürlükler ortak paydasında siyaset arzusunun bir tezahürüdür. Toplumumuz marjinal her türlü eğilimin karşısında kazanımlarının ve özgürlük endişesiyle darbeye tarihi bir karşı duruş sergilemiştir. Bu duruş aynı zamanda masada bekleyen birçok sorunun çözümüne de katkı sunacak bir potansiyeli taşımaktadır.

Darbenin halkın güçlü karşı duruşu ile püskürtülmesi ülkede yaşayan dini, etnik ve ideolojik her kesimin kazanımı ve onur duyması gereken bir duruştur.

Tarihe not düşmek anlamında, darbeye ve dayatmaya karşıyım ve karşı olmaya devam edeceğim. Demokratik yollarla belirlenen kurallarla şekillenen siyasi aktörlerin ve ortamın ancak yine bu usuller kullanılarak değişmesi gerektiğine inanmaktayım. 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.